Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4736 E. 2024/5270 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki on yıllık hak düşürücü sürenin ve tenkis talebi için zamanaşımı süresinin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü süre ve tenkis talebi için zamanaşımı süresinin geçtiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/226 E., 2023/652 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/224 E., 2022/216 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf isteğinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının murisi ...'ın zilyedi olduğu taşınmazların 2009 yılında ölümünden sonra yapılan kadastro çalışmalarında kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla murisin erkek çocukları ve torunları adına tespit edildiğini ileri sürerek dava konusu 202 ada 1 ve 2, 209 ada 2, 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacının miras payı oranında davacı adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise, bunun da mümkün olmaması halinde davacının saklı payına isabet eden bedelin faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davada zamanaşımı süresinin geçtiğini, taşınmazların muristen kalmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 30.06.2021 tarih, 2019/218 Esas, 2021/225 Karar sayılı kararı ile; taşınmazların 1998 yılında hibe edildiğinden bahisle davalılar adına kadastro çalışmaları sırasında tespit edildiği ancak temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde eldeki davada davalı ... ve dava dışı ... ve ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 10.02.2022 tarih, 2021/1117 Esas, 2022/147 Karar sayılı kararı ile; davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istekli olduğu, dava tarihi itibariyle 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, tapu iptal ve tescil isteğinin reddine karar verilmesi ve terditli tenkis talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davalıların istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a.6 maddesi gereğince dosya İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.

C. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararı

İlk Derece Mahkemesince davalı ...’a yönelik açılan dava asıl dosyadan tefrik edilerek eldeki dosya esasına kaydedilmiş ve tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istemi yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği, terditli tenkis talebi yönünden ise 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

D. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; taşınmazın mal kaçırma kastı ile devredildiğini, davalının taşınmazda zilyet olmadığını, bağışın geçersiz olduğunu, kadastro tespit tutanağının 22.06.2009 tarihinde kesinleştiğini, davanın 10 yıllık süre içinde açıldığını, somut olayda tapu iptal ve tescil davası talepleri yönünden zamanaşımı bulunmadığını, terditli tenkis taleplerine ilişkin olarak ise zamanaşımı ve kanunda öngörülen sürelerin henüz dolmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

F. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; 30 günlük askı ilan süresinin son günü olan 19.06.2009 tarihinin cuma gününe denk geldiği ve süre uzaması durumunun söz konusu olmadığı, bir sonraki günün tatil gününe denk gelmesinin on yıllık sürenin başlamasına ve işlemesine engel oluşturmadığı, 30 günlük askı ilan süresinin son günü mesai saati itibariyle tespitin kesinleştiği, Kadastro Müdürlüğü tarafından kesinleşme tarihinin hatalı şekilde sonraki bir tarih yazılmasının da esasa etkili olmadığı, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yazılı on yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 21.06.2019 tarihinde açıldığı, tenkis istemi yönünden de murisin ölüm tarihi olan 13.05.2001 tarihi itibariyle 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesi davacının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12. maddesinin 3. fıkrası, 4722 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 17. maddesi, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin 513. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu Samsun ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 209 ada 2 parsel sayılı taşınmazın senetsizden, muris tarafından 1998 yılında davalıya hibe edildiği ve davalı tarafından 1999 yılında bina inşa edildiğinden bahisle taşınmazın “fındık bahçesi ve ahşap ev” vasfı ile 13.03.2009 tarihinde davalı ... adına tespit edildiği, tutanağın 20.05.2009 tarihi ile 19.06.2009 tarihleri arasında askı ilanının yapıldığı ve 20.06.2009 tarihi itibariyle kadastro tespitinin kesinleştiği, hak düşürücü sürenin son gününün 20.06.2019 tarihi olduğu olduğu, davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 21.06.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.