Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4758 E. 2024/6024 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından kabul edilen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmaz üzerindeki muhdesatın hangi kısmının davacıya ait olduğunun tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının davayı kabul etmesi ve hükmün kesinleşmesiyle karşı taraf lehine kazanılmış hak doğduğu, hükmün infazında tereddüt oluşturacak bir durum olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/773 E., 2023/367 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ...; çekişmeli 117 ada 35 parsel sayılı taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş, ayrıca taşınmaz üzerinde yer alan ev niteliğindeki muhdesatın yarı hissesinin kendisine ait olduğunu iddia etmiştir.

II. CEVAP

Davalı taraf; ön inceleme duruşmasından önce ibraz ettiği 23.12.2021 tarihli dilekçe ile davayı kabul ettiğini bildirmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 10.01.2022 tarihli ve 2021/755 Esas, 2021/1 Karar sayılı kararıyla; somut olayda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, hak düşürücü sürenin dava şartı olup davalının kabul beyanından önce uygulanması gerektiği belirtilip davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 11.04.2022 tarihli ve 2022/460 Esas, 2022/712 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi benimsenerek davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 20.10.2022 tarih, 2022/4534 Esas, 2022/6920 Karar sayılı kararıyla: '' Somut olayda davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, ancak davalının ön inceleme duruşmasından önce ibraz ettiği dilekçe ile davayı kabul ettiğini bildirdiği; davanın niteliği itibariyle kamu düzeni ile ilgili bulunmadığı ve davada taraf olmayan kişilerin haklarını etkilemeye yönelik bir istek içermediği, bu nedenle kesin hükmün sonuçlarını doğuran davalının kabul beyanına değer verilmesi gerektiği belirtilerek kabul beyanı çerçevesinde bir karar verilmesi yerine davanın hak düşürücü süre yönünden reddedilmesinin isabetsiz olduğu'' gereğine değinilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun′un 371/1-a maddesi uyarınca bozulmasına hükmedilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilamına uyularak davalının kabul beyanına üstünlük tanınmak suretiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerinde yer alan iki katlı evin yarı hissesinin davalıya ait olduğunun tapu kütüğüne şerh edilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; çekişmeli taşınmazın tamamının davacıya ait olduğu, üzerinde yer alan evin dava dilekçesinde belirtilen bölümünü kapsayacak şekilde yarısının davacı tarafından meydana getirildiğinin iddia edildiği ve bu hususun davalı tarafından kabul edildiğini; ancak verilen kararda muhdesatın hangi tarafının davacıya ait olduğunun açıkça belirtilmediğini, bu nedenle mevcut haliyle hükmün infazında tereddüt doğacağını ve hak kaybı oluşacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesi,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 308., 309/2. ve 311. maddeleri

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda Karaman ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 117 ada 35 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 642,82 TL fazla yatırılan harcın davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.