"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/429 E., 2023/669 K.
DAVA TARİHİ : 30.03.2022
HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/26 E., 2022/60 K.
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacı vekili; ... ili, ...ilçesi, ...köyü’nde kain 101 ada 287 parsel sayılı mera olarak tapu siciline kayıt edilen taşınmazın gerçekte mera vasfında olmayıp buğday tarlası olduğunu, yaklaşık 300 yıldır davacı ve bayilerinin kullandığını ancak taşınmazın kadastro çalışmasında mera vasfında tescil edildiğini, vergi kayıtlarının mevcut olduğu ve bu vergi kayıtlarında davacının ailesi tarafından ecrimisil bedellerinin ödendiğini, mera komisyon işlemine karşı açılacak davalarda herhangibir zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin söz konusu olmayacağını ileri sürerek çekişmeli taşınmazın mera vasfının iptali ile mirasbırakan ... mirasçıları adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde belirtilen süre dolduktan sonra dava açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili özetle; davanın hukuki niteliğinin yanlış tespit edildiğini, davanın mera komisyon kararının iptali ile mera sınırlandırılmasının iptal edilerek çekişmeli taşınmazın davacı adına tescili davası olduğunu, bu davalarda herhangibir zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığını, dosyaya hava fotoğraflarını talep etmelerine rağmen değerlendirme yapılmadığını, gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın 08.05.2006 tarihinde mera olarak tespit edildiği, tespitin 13.07.2006 tarihinde kesinleştiği, davanın kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili davasına ilişkin olduğu ve 30.03.2022 tarihinde açıldığı, 3402 sayılı Kanun’un 12/3 üncü maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın hükmen bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz giderinin tamamı alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.