Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4879 E. 2024/5850 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın bir bölümünün davacıya ait olduğu ve zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olması, üzerindeki mevcut ağaçların taşınmazın niteliğini bahçe olarak değiştirecek yeterlilikte bulunmaması ve tarımsal faaliyetin olmadığı gözetilerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/569 E., 2023/538 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ergani 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/206 E., 2017/274 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne İlk Derece Mahkeme kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 22.11.2021 tarih 2021/3280 Esas, 2021/7047 Karar sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiş Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacı dava dilekçesinde; 181 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içerisindeki bir bölümün kendisine ait olmasına ve zilyet olmasına rağmen hatalı olarak kadastro çalışmalarında Hazine adına tescil edildiği, bu bölüm üzerinde zilyetlikle iktisap koşullarının lehine gerçekleştiği iddiasıyla taşınmazın bu bölümünün tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde ve yargılama sırasında; çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı tarafın zilyetliğinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Ergani Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.03.2017 tarihli 2015/206 Esas, 2017/274 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne teknik bilirkişi raporunda (A), (B), (C) harfleri ile gösterilen bölümlerin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı

Gazianatep Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 13.07.2017 tarihli, 2017/223 Esas, 2017/244 Karar sayılı kararıyla; hüküm kurulurken iptali istenen tapu ile ilgili hüküm fıkrasında ayrıntılı bilgiye yer verilmemesinin infazda tereddüt oluşturacağı gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne çekişmeli 181 ada 1 parsel sayılı taşınmazda teknik bilirkişi raporunda (A), (B), (C) harfleri ile gösterilen bölümlerin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

Hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, İstinaf Mahkemesi tarafından ek kararla; temyiz talebinin kararın kesin olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 22.11.2021 tarih 2021/3280 Esas, 2021/7047 Karar sayılı kararı ile; ''Ek karar ortadan kaldırılarak Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya elverişli olmadığı, taşınmazın başında fen bilirkişisi, üç kişilik uzman ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımıyla yeniden keşif yapılması, yapılacak keşifte dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, imar ihyaya konu edilip edilmediği hususlarının sorulması, ziraat bilirkişi kurulundan taşınmaz üzerinde bir zilyetlik mevcut ise zilyetliğin şeklini ve süresini, zilyetliğe ara verilip verilmediğini irdeleyen bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden,hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini,Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihyaya konu edilmişse ihyanın hangi tarihte bitirildiğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması; ondan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği” belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

C. Bozma sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 181 ada 1 parsel sayılı taşınmaz kadastro tespiti sırasında her ne kadar basit ameliye ile zilyet edilebilecek "hali arazi" niteliğiyle tespit edilmiş ise de taşınmazın %20-30 eğimli olduğu ve davacı ile murisi tarafından taşınmazda bulunan kayalıkların (taşların) toplatıldığı beyan edildiğinden taşınmazın imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğu, taşınmaz üzerinde 15-20 yaşında 5 adet ve 60-70 yaşında 2 adet ağacın bulunduğu, diğer ağaçların 20 yaşın altında olduğu, taşınmazda imar ve ihyanın devam ettiği ve meyve ağaçlarının taşınmazın niteliğini bahçe olarak dönüştürmeye yeterli olmadığı, taşınmazın kullanılmayan kısımlarının kurumuş yabancı otlarla kaplı olduğu, üzerinde tarımsal faaliyetin bulunmadığı ve taşınmazın köy yerleşim alanı içerisinde olmayıp köyün kısmen dışında bulunduğu, üç tarafının hali arazi niteliğindeki taşınmazlarla çevrili olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

E. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; taşınmazın davacıya babasından kaldığı, taşınmaz üzerinde öncesinde başkaca bir yapının bulunduğunu, davacı tarafından yeniden inşa edildiğini, davacının köyde başka yapısının olmadığını, bu taşınmazda kaldığını, davacı ve ataları tarafından yüzyıldan fazla süredir kullanıldığını, kararın verildiği anda miktar itibarı ile kesin olduğunu, temyiz yolunun kapalı olduğunu, kararın kesinleştiğini, HMK'nın 448.maddesinde Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin tamamlanmış işlemlere uygulanmasının mümkün olmadığını, bu kararın lehine olan taraf bakımından usulü kazanılmış hak doğuracağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 16,17,18. maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 713/1. maddeleri

3. Değerlendirme

Diyarbakır ili, .... ilçesi, .... Mahallesinde 2009 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 181 ada 1 parsel sayılı 96.632,53 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olduğu belirtilerek hali arazi vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.