Logo

1. Hukuk Dairesi2023/487 E. 2024/3346 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve mera vasfıyla Hazine adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Hava fotoğrafları, bilirkişi raporları ve keşif beyanları ile taşınmazların tarımsal faaliyete konu olmadığı, mera vasfında olduğu ve davalının zilyetliğinin bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1434 E., 2022/964 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ergani 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/109 E., 2021/79 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu 132 ada 1, 148 ada 1 ve 249 ada 5 parsel sayılı taşınmazların hatalı olarak davalı adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazların kadim köy merası vasfında olduğunu, davalının taşınmazlar üzerinde zilyetliğinin de bulunmadığını ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların mera vasfında olmayıp uzun yıllardır müvekkili ve ailesi tarafından tarımsal amaçlı olarak zilyet edildiğini, bu hususun yapılacak keşif sonucunda ortaya çıkacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tespit bilirkişi beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre 1984, 1994, 2002 ve 2011 tarihli hava fotoğraflarında dava konusu taşınmazlarda kullanım bulunmadığı, kaldı ki taşınmazlar mera vasfında olduğundan zilyetlikle iktisap edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 132 ada 1, 148 ada 1 ve 249 ada 5 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazların müvekkili tarafından çeltik tarlası olarak kullanıldığını, bu nedenle bilirkişi raporlarını kabul etmediklerini, taşınmazların mera özelliği göstermediğini, bazı yıllarda kullanılmamış olmasının taşınmazlara mera özelliği kazandırmayacağını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına göre 1984, 1994, 2002 ve 2011 yıllarına ait hava fotoğraflarında taşınmazların tarımsal faaliyete konu olmadığı, aynı şekilde tarımsal faaliyet yapılmayan komşu ve civar parsellerle benzer topografik görünüm ve arazi yapısına sahip oldukları, ziraat mühendisi bilirkişi raporuna göre taşınmazların engebeli, taşlık-kayalık yapıda, üzerinde kendiliğinden yetişen koyun yumağı, bazı kısa brom türleri ve dikenli otların saman artıklarının bulunduğu, bu haliyle taşınmazların mera özelliği gösterdiği, hayvan otlatma amacıyla kullanıldığı, bu durumun keşifte dinlenilen yerel bilirkişiler ve tespit bilirkişileri tarafından beyan edilip Mahkeme gözlemine de yansıtıldığı, keşifte elde edilen beyanların bilirkişi raporlarında varılan sonuçlarla uyumlu olduğu, zilyetlikle birleşmeyen vergi kaydına da değer verilemeyeceği, bu nedenle Yerel Mahkemenin davacı Hazine vekilinin davasının kabulü ile taşınmazların mera olarak özel siciline yazılmasına ilişkin kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, her ne kadar ziraat mühendisi bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların mera vasfında olduğu belirtilmiş ise de 1937 yılından beri çeltik tarlası olarak zilyet edildiğini, taşınmazlarda köy halkının ortak kullanımının söz konusu olmadığını, taşınmazların bazı zamanlarda ekim-dikim faaliyetine konu olmamasının taşınmazlara mera özelliği kazandırmayacağını, bir taşınmazın mera olduğunun kabul edilebilmesi için kadimden beri köy halkı tarafından hayvan otlatılmak suretiyle kullanılması gerektiğini, oysa Mahkemece değerlendirmeye alınan en eski hava fotoğrafının 1984 yılına ilişkin olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14, 16 ve 17 nci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda Diyarbakır ili, Ergani ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 132 ada 1, 148 ada 1 ve 249 ada 5 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlar, vergi kaydı, ifraz, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyize gelen davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.