"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/89 E., 2023/168 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Doğubayazıt 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/279 E., 2019/280 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartları ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 29.04.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davacı ... geldi, davetiye tebliğine rağmen başka gelen olmadı. Yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; dava konusu 374 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların davacılar adına kayıtlı 374 ada 7 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğu, taşınmazların davacıların zilyetlik ve tasarrufunda bulunduğu halde ihdasen davalı adına tapuya tescil edildiği iddiasıyla 374 ada 7 parsele revizyon gören ve tescil ilamıyla oluşan Ocak 1982 tarih, 29 sıra ile Mart 1987 tarih, 22 sıra numaralı tapu kayıtları ile satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 374 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı tarafça, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunulmadığı, aşamalarda davanın reddini talep edildiği anlaşılmıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 374 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıların dayandıkları tescil ilamına göre davacılara ait 374 ada 7 parsel ile yol arasında 60 metre mesafe olduğu, dayanak tescil ilamının krokisinin dava edilen taşınmazları kapsamadığı, öte yandan dava konusu yerin evvelinde çukur vaziyette olduğu, davacıların 1986 yılında satın aldıkları başka taşınmazdan getirdikleri toprak ile burayı doldurdukları ve sonrasında dinlenme tesisi yaptıkları anlaşıldığına göre, TMK'nın 713/1. maddesi uyarınca toprak taşıma suretiyle imar-ihyanın mümkün olmadığı ve taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun şekilde zilyetlik bulunmadığı, dinlenme tesisi yapılmak suretiyle kullanımının ekonomik amaca uygun olmadığı gerekçesiyle kararın kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulması suretiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; öncesi itibariyle yol boşluğu olarak tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmazların önceki zilyetlikler ile birlikte eklemeli biçimde 100 yıldan beridir davacılar ve bayilerinin tasarrufunda olduğunu, davalı İdarenin taşınmaz üzerinde herhangi bir kullanımının bulunmadığını, dosya arasına ibraz edilen zilyetlik devir sözleşmesi ve diğer deliller ile bu hususun ispat edildiğini, davacılar adına kayıtlı 374 ada 7 parselin kadastro tutanağının içeriğine göre de davacıların zilyetliğinin doğrulandığı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların da davacıların zilyetliklerinin süresini ve içeriğini açıkça beyan ettiklerini, taşınmazların davalı İdare adına ihdasına ilişkin işlemlerin hukuka aykırı nitelikte olduğunu, bu nedenle yolsuz şekilde tescil yapıldığını ve davacıların mülkiyet haklarının ihlal edildiğini, dava konusu taşınmazların sınırında yer alan yol ile arasında oluşan yükselti farkını kapatmak için doldurulduğunu ve üzerine petrol istasyonu ile lokanta gibi yapıların inşa edildiğini, taşınmazlar arsa vasfında olduğu için öncesi itibariyle ıslah gerektiren yerlerden olmadığını, sürdürülen zilyetliğin ekonomik amaca uygun olmadığı yönündeki Mahkeme kabulünün isabetsiz olduğunu zira arsa vasıflı bu yerin amacına uygun şekilde işletme niteliğiyle kullanıldığını, dosya arasında yer alan tüm delillere göre davacılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun ispat edildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Ağrı ili, Doğubayazıt ilçesi, Uluyol Mahallesi çalışma alanında bulunan 374 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar yörede yapılan kadastro çalışmaları sırasında yol boşluğu olarak tespit harici bırakıldıktan sonra 17.11.2014 tarihinde ihdasen ... adına tapuya tescil edilmiştir.
Davacılar tescil ilamıyla oluşan tapu kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescilini talep etmiştir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 435,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Temyiz edilen davalı vekili duruşmaya katılmadığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.