Logo

1. Hukuk Dairesi2023/491 E. 2024/2573 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında bazı mirasçılara yaptığı taşınmaz devirlerinin muris muvazaası olup olmadığı, tapu iptal ve tescilinin yanı sıra ecrimisil taleplerinin yerindeliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında hükmedilen toplam para ve ecrimisil bedelinin hüküm fıkrasında hatalı olarak daha düşük bir miktar olarak yazılması ve buna göre harç miktarının hesaplanması dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, harcın kamu düzeniyle ilgili husus olması ve re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK'nın 70. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1931 E., 2022/1545 K.

KARAR : Asıl ve Birleştirilen Davalar Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/208 E., 2018/432 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali tescil, terditli tenkis ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davalarda davalılar ... ve ... vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Asıl davada davacılar; mirasbırakan annelerinin kök mirasbırakan anneannelerinden önce öldüğünü, kök mirasbırakanın 10 parsel sayılı taşınmazdaki 1 numaralı bağımsız bölümünü davalı kızı ...’ye, aynı yerdeki 3 numaralı bağımsız bölümünü davalı kızı ...’a, 29 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümünü davalı oğlu ...’a, 114 parsel sayılı taşınmazdaki yazlığını davalı kızı ...’e, 19 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümün çıplak mülkiyetini de devir tarihinde reşit olmayan davalı oğlu ...’a, ...’ın da taşınmazı davalı ...’a temlik ettiğini; devirlerin kendilerinden mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile tüm takyidatlardan ari olarak payları oranında adlarına tesciline, mümkün olmazsa tenkisine, her bir taşınmaz için de mirasbırakanın ölüm tarihinden dava tarihine kadar faizi ile birlikte ecrimisilin payları oranında tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

2.Birleştirilen davada davacı ...; mirasbırakan annesinin 10 parsel sayılı taşınmazdaki 3, 29 parsel sayılı taşınmazdaki 3, 19 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümlerini ve 114 parsel sayılı taşınmazını davalılara muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali miras payı oranında adına tesciline, her bir taşınmaz için de mirasbırakanın ölüm tarihinden dava tarihine kadar faizi ile birlikte ecrimisilin payı oranında tahsiline karar verilmesini istemiştir.

3.Birleştirilen davada davacı ...; mirasbırakan annesinin 10 parsel sayılı taşınmazdaki 1 ve 3, 29 parsel sayılı taşınmazdaki 3, 19 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümlerini davalılara muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçelerinde, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davalı ..., asıl davada davalı/birleştirilen davada davacı ..., asıl davada davalı/birleştirilen davada davacı ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.01.2020 tarihli, 2019/993 Esas ve 2020/96 Karar sayılı ilamı ile asıl dava yönünden; davalıların paylaşım iddialarının ispatlanamadığı, soyut tanık beyanlarına itibar edilebilecek olsa dahi mirasbırakan ...'in değil davalıların ve davacılar mirasbırakanı babalarının ...'e para verdiği, hatta tanık ...'nun beyanına göre o dönemde sadece davacıların anneleri ...'e değil tüm çocuklara para verdiği, bu nedenle davacıların anneleri ...’e paylaştırma yapıldığından bahsedilemeyeceği, dava konusu taşınmazlardan Kadıköy ilçesindeki 3 numaralı bağımsız bölümün mirasbırakan ... tarafından oğlu ...'a ondan da ...'a devredildiği için ...’ın TMK’nın 1023 üncü maddesi kapsamında iyiniyetli olmadığı, birleştirilen davalardaki muvazaa iddiası yönünden; İlk Derece Mahkemesince davalılar arasında paylaştırma iradesi bulunduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de asıl davada mirasbırakanın muvazaalı olarak işlem yaptığının ispatlandığı, ecrimisil yönünden; her bir davalı için talebin kabul edilen kısımlarının kesin olduğu gerekçeleriyle asıl ve birleştirilen davalarda davalı ...’ın istinaf başvurusunun esastan reddine, birleştirilen davalarda davacılar ...,...’nin ecrimisil talepleri yönünden başvurunun değerden reddine, tapu iptali ve tescil talepleri yönünden istinaf başvurularının kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve tapu iptali ve tescil taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 17.02.2022 tarihli ve 2020/2440 Esas, 2022/1315 Karar sayılı ilamıyla; asıl davada davalı ... yönünden verilen kararın 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a bendine göre 2020 yılı için belirlenen 72.070,00 TL′lik temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı belirtilerek davalının asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının miktardan reddine; birleştirilen davalarda ise toplanan delillere göre davaların kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak birleştirilen 2017/84 Esas sayılı davada hüküm kurulurken 166 ada (yeni 15340 ada) 29 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölüm yönünden olumlu-olumsuz bir hüküm kurulmaması, birleştirilen 2017/178 Esas sayılı davada dava değerinin ise 260.000,00 TL olduğu gözetilerek karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken daha az harca hükmedilmesi ve kararın “F” kısmında HMK’nın 297 inci maddesi uyarınca hükümde yer almaması gereken ifadelerin bulunmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; daha önce açıklanan gerekçeyle asıl davadaki tapu iptali tescil ve ecrimisil taleplerinin kabulüne, birleştirilen 2017/84 esas sayılı davadaki tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne, birleştirilen 2017/178 Esas sayılı davadaki tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davalılar ... vekili ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Asıl ve birleştirilen davalarda davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; mirasbırakanın sağlığında mirasçıları arasında hoşgörü ile karşılanabilecek makul ölçüler içerisinde paylaştırma yaptığını, davacıların annesine kazandırılan taşınmaz da bulunduğunu, mal kaçırma amacının bulunmadığının tanık beyanları ile ortaya konulduğunu, yapılan paylaşıma uzun süre itiraz edilmediğini, 19 parseldeki 3 numaralı bağımsız bölümün mirasbırakandan değil ...'den iyi niyetle satın alındığını, bu amaçla davalıya ait başka bir taşınmazın devirden 3 gün önce satıldığını, davalının iyi niyetli olması nedeniyle ecrimisil talebinin de reddinin gerektiğini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Asıl ve birleştirilen davalarda davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; tanık beyanlarının görmezden gelindiğini, davacıların annesi lehine de kazandırmada bulunulduğunu, temliklerin mal kaçırma amacıyla değil paylaştırma amacıyla gerçekleştirildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali-tescil ve ecrimisil, olmazsa tenkis istemine; birleştirilen 2017/84 Esas sayılı dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali tescil; birleştirilen 2017/178 Esas sayılı dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali-tescil ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı; Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190 ıncı maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6 ncı maddesi.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi ve 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Dosyanın incelenmesinden; mirasbırakan ...'in 24.06.2012 tarihinde öldüğü ve geriye mirasçı olarak asıl davada davalı-birleştirilen davalarda davacı çocukları ...,... ile asıl ve birleştirilen davalarda davalı çocukları ...ve ...'ı, ayrıca dava dışı kızı ... ile kendisinden önce ölen kızı ...'den olma asıl davada davacı olan torunları ...,...'u terkettiği; mirasbırakanın 324 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki 1 numaralı bağımsız bölümünü kızı ...'ye, 3 numaralı bağımsız bölümünü ise kızı ...'a, 91 ada 114 parsel sayılı taşınmazını kızı ...'e, 166 ada 29 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümü ile 1266 ada 19 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümünü davalı ...'a devrettiği, ...'ın ise 1266 ada 19 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümü davalı ...'a devrettiği, asıl davada her bir davacının miras payının 1/18, birleştirilen davalarda her bir davacının miras payının 3/18 olduğu anlaşılmıştır.

2.Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı, aynı şekilde davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı takdirde dava değerinin, ihtiyari dava arkadaşı olan her bir davalıdan talep edilen paya isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.

3.Somut olayda, mirasbırakan tarafından davalı ...'a devredilen 166 ada 29 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümün dava tarihindeki değeri 325.000,00 TL olup bu davalı hakkında açılan asıl davada her bir davacı yönünden dava değeri 18.055,56'er TL, birleştirilen davalarda ise her bir birleştirilen dava davacısı yönünden dava değeri 54.166,67 TL olduğuna göre davalı ... yönünden asıl ve birleştirilen davalardaki dava değeri Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığından adı geçen davalının temyiz isteminin miktar nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Kaldı ki, bozma ilamına konu önceki Bölge Adliye Mahkemesi kararının yalnızca davalı ... tarafından temyiz edildiği, davalı ...'ın anılan kararı daha önce temyiz etmemesi nedeniyle kendisi yönünden verilen 23.01.2020 tarihli, 2019/993 Esas ve 2020/96 Karar sayılı Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesinleşmiş olduğu da açıktır.

4.Asıl ve birleştirilen davalarda davalı ... vekilinin temyiz istemine gelince; temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5.Ancak, Mahkemece asıl davada hükmedilen toplam pay ve ecrimisil bedeli 319.166,67 TL iken, kurulan hükümde bu tutarın yanılgılı olarak 214.432,00 TL olarak belirtilmesi ve bu değere göre karar ve ilam harcına hükmedilmesi isabetsiz olup harç kamu düzeni ile ilgili olduğundan yukarıda açıklandığı gibi tarafların sıfatına bakılmaksızın re'sen gözetilmesi gereklidir.

6.Ne var ki, anılan hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 70 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Asıl ve birleştirilen davalarda davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE,

2.Asıl ve birleştirilen davalarda davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

3.Asıl ve birleştirilen davalarda davalı ... vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının değinilen yönden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının:

a. 5 numaralı bendinde yer alan “214.432,00 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “319.166,67 TL” ibaresinin yazılması,

b. 5 numaralı bendinde yer alan “14.647,85 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “21.802,28 TL” ibaresinin yazılması,

c. 5 numaralı bendinde yer alan “9.020,91 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “16.175,34 TL” ibaresinin yazılması,

ç. 5-a numaralı bendinde yer alan “1.623,76 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “3.768,44 TL” ibaresinin yazılması,

d. 5-b numaralı bendinde yer alan “3.518,17 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “8.903,07 TL” ibaresinin yazılması,

e.5-c numaralı bendinde yer alan “2.255,22 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “5.362,34 TL” ibaresinin yazılması,

f.5-d numaralı bendinde yer alan “1.623,76 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “3.768,44 TL” ibaresinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harçlarının temyiz eden davalılara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.