Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4922 E. 2024/5591 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, davacı mirasçısını mirastan yoksun bırakmak amacıyla damadına yaptığı taşınmaz satışlarının muvazaalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın tüm malvarlığını kızlarına hiçbir şey bırakmadan damatlarına devretmesi, satış bedellerinin düşük olması, davalının satış bedelini ödediğine dair delil sunamaması, yöre gelenekleri ve davalının savunmaları birlikte değerlendirilerek satışların muvazaalı olduğu ve mirasbırakanın mirasçılarını mirastan yoksun bırakma kastıyla hareket ettiği kanaatine varılarak yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/312 E., 2023/69 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 04.04.2019 tarihli ve 2016/8226 Esas, 2019/2421 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının muris babasının mirastan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak Ordu ili, .... ilçesi, .... Mahallesinde kain 694, 864, 945 ve .... Mahallesinde kain 1115 parsel sayılı taşınmazlarını damadı olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, murisin taşınmazları satmaya ihtiyacı olmadığını, bedel ödenmediğini, işlemlerden sonra davacı ve diğer mirasçı kız kardeşlerine davalı tarafından para teklif edildiğini, murisin erkek çocuğu olmadığını, murisin diğer taşınmazlarını da aynı şekilde davalının kardeşi...'a satış suretiyle devrettiğini, davacı tarafından... aleyhine de muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis davası açıldığını belirterek dava konusu taşınmazların davalı ... adına tapu kayıtlarının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tescilini; cevaba cevap dilekçesinde, murisin hiçbir zaman ...'a gitmediğini, işlemler zamanında sağlık sorunu olmadığını, fındık bahçelerinden geliri olduğunu, davalının murisin davacıya hiçbir şey bırakmayacağını söylediğine dair savunmasının davayı ispatladığını, eşinin ölümü sonrasında taşınana kadar murise davacının baktığını, fındık bahçelerinin gelirlerini davalının aldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalı adına tapu kayıtlarının davacının miras payı oranında iptali ve davacı adına tescilini, olmazsa tenkisini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; murisin dava konusu taşınmazları ...'a gidebilmek ve Parkinson hastalığının tedavisi amacıyla davalıya sattığını, bedelin elden ödendiğini, davacının murise bakmadığı gibi hastalığını bilmesine rağmen ilgi göstermediğini, murisin bir çok kez bu durumdan yakınarak kendisiyle ilgilenmeyen ve başından atmaya çalışan davacı kızına hiçbir şey bırakmayacağını beyan ettiğini, fevri davranan murise cephe almamaları için davalının davacı ve kız kardeşlerine para teklif ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 18.03.2016 tarihli ve 2015/330 Esas, 2016/142 Karar sayılı kararıyla; mirasçı olamyan kişi aleyhine miras payı oranında tapu iptali ve tescil talebinde bulunulamayacağı, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMA SONRASI YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulması üzerine, Dairenin 04.04.2019 tarihli ve 2016/8226 Esas, 2019/2421 Karar sayılı kararıyla; 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı doğrultusunda bir kimsenin mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmesi halinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın, miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar görünürdeki satış sözleşmesinin danışıklı (muvazaalı) olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de biçim koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek payları oranında dava açabilecekleri, hâl böyle olunca, işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkemenin 18.03.2016 tarihli kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bozmaya Uyularak Mahkemece Verilen Hüküm

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının delil olarak dayandığı Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/347 Esas, 2021/463 Karar sayılı dosyası kapsamı, dinlenen tanıklar, zabıta araştırması, taraf beyanları ve dosya içeriğine göre davacının, murisin mirastan mal kaçırma kastına dair somut delil getirmediği, anılan taşınmazların ...'a gitmek amacıyla ve bakım karşılığı satıldığı, murisin sağlık sorunları nedeniyle ...'a gidemeyince yeğenini parasını ödeyerek gönderdiğinin bir kısım tanıklarca beyan edilmesi, murise davalı ve eşi tarafından bakılmış olması, davacı ile muris arasında mal kaçırma kastıyla hareket etmeyi gerektirecek olumsuzluklar bulunmadığı, davalının murisin doğrudan mirasçısı olmadığı, dava konusu temlikin muris tarafından gerçek satış amaçlı yapıldığı, mal kaçırma kastı ve muvazaanın ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddine gerekçe olarak gösterilen Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/347 Esas sayılı dosyasının tarafları ve konusunun farklı olduğunu, temyiz incelemesinden geçmeden Yargıtay içtihatlarına aykırı şekilde kesinleştiğini, erkek çocuğu olmayan murisin ölmeden önce davalı damadı ... ve ...'in kardeşi olan... ile birlikte yaşadığını, ölmeden önce taşınmazlarını bu iki damadına satış göstermek suretiyle aslında bağışladığını, murisin geriye taşınmazı kalmadığını, bedel ödenmediğini, murisin Ünye'deki banka hesaplarında para girişi olup olmadığına ilişkin taleplerine rağmen Mahkemece araştırma yapılmadığını, murisin fındık mahsulü gelirleri sayesinde taşınmaz satımına ihtiyacı olmadığını, cevap dilekçesinde murisin davacıya hiçbir şey bırakmayacağını söylediğinin yazıldığını, davalının bakım ve minnet duygusu savunmasında bulunmadığını, zira murisin de dava konusu temliklerden çok sonra ölümüne yakın Parkinson hastası olduğunu ve bakıma ihtiyacı olmadığını, keşifte dinlenen İ...A...'ın murisin kızlarına yer bırakmadığını, damatlarına kızlara 300'er kg fındık vermelerini söylediğini beyan ettiğini, keşifte dinlenen tanık İ...A....'nın murisin bir kısım yerleri satıp 10 sene önce yeğenini ...'a gönderdiğini, kalan taşınmazları damatları davalı ... ve...'a sattığını, murisin işlem sırasında sağlığının yerinde olduğunu beyan ettiği, ...'a gitmeyen murisin 1997'de yeğenini ...'a yolladığını, dava konusu satışların bu tarihten sonra yapıldığını, tapuda gösterilen satış bedellerinin gerçek değerden çok düşük olduğunu, yörede kız çocuklarına miras bırakılmadığını, birlikte kalınan damatlara bırakılmasının yaygın olduğunu belirterek Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi.

01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 560 ve 706. maddeleri.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (mülga Borçlar Kanunu'nun 213.) maddesi.

2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Dosya kapsamı ve Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015347 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden; murisin 14.05.2008 tarihinde ölümüyle geriye kızları davacı, davadışı ...,...,...,...,,, davalının eşi... ve kendisinden önce ölen kızı ....'den olma torunları...ve ....'i mirasçı olarak bıraktığı, murisin erkek çocuğu bulunmadığı, muris .....'in, 19.02.1996 tarihli satış işlemiyle davadışı 815 ve 1169 parsel sayılı taşınmazlarını toplam 15.000 TL bedelle, 12.03.2002 tarihli ölünceye kadar bakım sözleşmesiyle ise davadışı 841, 842 ve 844 parsel sayılı taşınmazlarını kızı...'in eşi olan davadışı damadı ...'a temlik ettiği, yine benzer tarihlerde dava konusu eski 694 parsel sayılı taşınmazının tamamını 11.03.1998 tarihli satış işlemiyle 40.000.000 TL, dava konusu eski 864 ve 945 parsel sayılı taşınmazlarının tamamı ile eski 1115 parsel sayılı taşınmazdaki 1/3 payının tamamını toplam 800.000.000 TL bedelle kızı...'nin eşi olan damadı davalı ...'a satış suretiyle temlik ettiği, dava konusu ve davadışı taşınmazları temlik alan davalı ... ve davadışı...'ın murisin hem damadı hem de yeğeni oldukları, davacının murisin her iki damadı aleyhine söz konusu işlemlerin muris tarafından mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak yapıldığı iddiasıyla 23.07.2015 tarihli iki ayrı dava dilekçesiyle ayrı ayrı dava açtığı, davadışı... aleyhine açılan davanın Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/347 Esas sayılı dosyasındaki davalı damat...'ın açıkça bakım savunmasında bulunduğu, Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.07.2021 tarihli ve 2015/347 Esas, 2021/463 Karar sayılı kararı ile damat... aleyhine ölünceye kadar bakım sözleşmesiyle devredilen taşınmazlar yönünden davanın bakım borcunun yerine getirildiği, muvazaanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine, satış işleminden kaynaklı talebin ise murisin o tarihte satmaya ihtiyacı olmadığı, işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle kabulüne karar verilmiş, ilgili davanın davacı ve davalısının ayrı ayrı istinafı üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 09.12.2022 tarihli ve 2022/2912 Esas, 2022/3149 Karar sayılı kararı ile davalının başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak murisin iki parça taşınmazını ...'a gitmek için sattığı, kendi gidemeyince yeğenini gönderdiği, murise davalı ... ve eşi tarafından bakıldığı, satışın da gerçek olduğu, ...ın murisin doğal mirasçısı olmadığı, murisin davacıdan mal kaçırmasını gerektirir olumsuzluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine kesin olarak karar verildiği, kararın 09.12.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

2. Eldeki davada dinlenen davacı ve davalı tanıkları ortak beyanlarında, öldüğünde murisin taşınmazı kalmadığını, murisin iki damadı haricinde kızlarının hiçbirine mal bırakmadığını beyan ettikleri, dinlenen davalı tanığı İ... A...'ın beyanında 1997 yılında muristen kendisinin aldığı 3 parça taşınmazın parasıyla murisin ...'a gideceğini, hastalanınca muris yerine kendisinin ...'a gittiğini, davalının murise para ödediğini görmediğini beyan ettiği görülmekle, davaya konu satış işlemlerinin en erken 11.03.1998 tarihi olması sebebiyle murisin, dava konusu taşınmazların davalı ...'e yapılan satış bedeli ile değil, dosya arasındaki diğer davanın davalısı...'a yaptığı 19.02.1996 tarihli satış bedeliyle gittiği veya yeğenini gönderdiği, davalının elden ödeme savunmasının ispatlanmadığı, yörenin gelenek ve göreneklerinin, toplumsal eğilimlerin etkisi ile erkek mirasçısı bulunmayan murisin, kız çocuklarına hiçbir taşınmaz bırakmaksızın kalan tüm malvarlığını oluşturan dava konusu taşınmazları mirastan mal kaçırma kastıyla ve muvazaalı olarak davalı damadı ve yeğeni ...'e devrettiğinin kabulü gerekir.

3. Öte yandan, davalı ...'in cevap dilekçesi ve duruşmalardaki beyanlarında açıkça bakım ve minnet duygusu savunmasında bulunmayıp murisin ...'a gitmek için dava konusu eski 694, 864, 945 parsellerin tamamı ile eski 1115 parsel sayılı taşınmazda murisin1/3 payının tamamını kendisine sattığı, bedelini murise elden ödediği savunmasında bulunduğu, özellikle davalının cevap dilekçesinde davacı kızının kendisiyle ilgilenmeyen, başından atmaya çalışan kızına hiçbir şey bırakmayacağını beyan ettiğini belirttiği hâlde, diğer damat ... aleyhine aynı tarihte açılan diğer dava dosyasındaki hüküm gerekçesine benzer şekilde İlk Derece Mahkemesince davalı ve eşinin murise baktığı ve muris ile davacı arasında mal kaçırma kastıyla hareket etmeyi gerektirecek olumsuzluk bulunmadığı şeklinde gerekçe gösterilmesi isabetsizdir.

Hal böyle olunca; davanın kabulü yerine reddedilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

10.10.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.