"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
EK KARAR TARİHİ : 01.12.2020
SAYISI : 2016/29 E., 2019/245 K.
DAVA TARİHİ : 29.05.2003
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tespit harici bırakılan taşınmazın tescili ile müdahalenin men-i ve kal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 22.03.2007 tarihli ve 2007/816 Esas, 2007/3020 Karar sayılı kararı ile esastan bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davacı Hazine vekili, davalı ... vekili, davalı-karşı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; ... tarafından Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesine ve 16. Asliye Hukuk Mahkemesine açılan tescil davalarının reddine karar verilip hükümlerin derecattan geçerek kesinleştiğini, bu taşınmazlar ile birlikte civarda aynı şekilde tescil harici bırakılan taşınmazların üzerinde bulunan sabit tesis niteliğindeki yapıların kal'i ile davalıların taşınmazlara haksız müdahalesinin önlenmesi ve tarım arazisi niteliğinde bulunmayan taşınmazların Hazine adına tescilinin gerektiğini ileri sürerek dava konusu edilen ekli krokide (A) ve (B) harfi ile gösterilen yaklaşık 40.000 m2 yüz ölçümündeki yerlerin Hazine adına tesciline, taşınmazlara müdahalenin men'ine ve taşınmazlar üzerinde bulunan bina ve tesislerin kal'ine karar verilmesini istemiştir.
Yargılama sırasında ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...; davacı Hazinenin tescil talep ettiği kısımların yıllardır kendilerince harman yeri olarak kullanıldığını belirterek adlarına harman yeri olarak tescili istemi ile müdahale talebinde bulunmuşlardır.
II. CEVAP
Davalı - karşı davacı Fevziye Köyü Tüzel Kişiliği temsilcisi cevap dilekçesinde ve dava dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, dava konusu taşınmazın kadimden beri köyün harman yeri olduğunu, halen de bu maksatla kullanıldığını, davacının ya da bir başkasının tasarrufunda olmadığını belirterek Hazinenin açtığı tescil davasının reddine karar verilmesi dava konusu yerin Köy Tüzel Kişiliği adına harman yeri vasfıyla tapuya tescilini istemiştir.
Davalı Yenimahalle Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yapılan taşınmazın belediye sınırları içerisinde kaldığını, 5216 sayılı Yasa hükümleri doğrultusunda köyün mal varlıklarının, hak ve borçlarının belediyeye devredildiğini, ayrıca 5393 sayılı Yasa'nın 79 uncu maddesi gereğince belediye sınırları içerinde bulunan ve sahipsiz arazi niteliğinde olan seyrangah, harman yeri, dinlenme yerleri, koruluk, meydanlar, bataklık, çöp döküm sahaları, yakılmış kale ve kulelerin arsaları ve enkazları vb. yerlerin belediyenin tasarrufunda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.12.2015 tarihli ve 2009/518 E., 2015/671 K. sayılı kararıyla, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 22.03.2007 tarihli ve 2007/816 Esas, 2007/3020 Karar sayılı kararıyla, taşınmazın 3402 sayılı Kanun'un l8 inci maddesi kapsamında belirtilen nitelikte olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, özel mülke konu olabilecek vasıfta olup olmadığı ve kamu malı niteliğinde bulunup bulunmadığının açığa kavuşturulması ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gereğine değinilerek karar bozulmuştur.
C. Bozma Sonrası Mahkeme Kararı
Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.05.2019 tarihli ve 2016/29 E., 2019/245 K. sayılı kararıyla, dava konusu yerlerin ekonomik yarar sağlar vasıfta bulunan taşınmazlardan olabileceği ve Kadastro Kanunu'nun 18 inci maddesi kapsamında bulunduğu, ev benzeri binalar yapmak, kanal açmak, duvar çekmek gibi maddi eserler 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17 nci maddesi karşısında imar ihya sayılmadığından ve dava konusu taşınmaz belediye sınırları içerisine alındığından harman yeri olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle asli müdahiller ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’un davasının reddine, davacı Hazine'nin davasının kabulüne, karşı davacı ... Başkanlığının (Fevziye Köyü Tüzel Kişiliğinin) davasının reddine; 03.07.2017 havale tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde davalılar ..., ... ve ...'nun kullandıkları yerler ile harman yeri olarak belirtilen tescil harici toplam 44.446,75 m2'lik kısım ve aynı raporda davalı ...'nun kullandığı 2.320,02 m2'lik kısmın davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tescil edilen taşınmaza davalılar ..., ..., ... ve ...'nun yapmış oldukları müdahalenin men-ine, taşınmaz üzerindeki tüm yapıların kal’ine karar verilmiştir.
D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili, davalı ... vekili, davalı-karşı davacı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuşlardır.
Mahkeme, 01.12.2020 tarihli ek kararı ile temyiz tamamlama harcı yatırılmadığı gerekçesi ile davalı ...’nun temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin ek kararına karşı davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
E. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, mahkemece açtıkları davanın kabulüne karar verildiği halde tescil davası yönünden Hazine lehine nispi vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiği halde vekalet ücreti takdir edilmediğini, yaptıkları yargılama giderleri hakkında karar verilmediğini belirterek ve resen görülecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili karar ve ek karar temyiz dilekçesinde özetle, davalı tarafın temyiz harcını yatırdığı halde Mahkemece dava konusu taşınmazın tamamının değeri üzerinden temyiz harcının yatırılmasının istendiğini, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazda imar planı ve parselasyon işlemi yapıldığını, davalı ile bir çok kişinin imar tapusu aldığını, davalıya ait binalar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığından 14.08.2018 tarihli yapı kayıt belgesi alındığını, dava konusu taşınmazın bahçe kısmında bir çok ağaçların bulunduğunu bu kısmın imar ihya edildiğini ve tescilin mümkün olduğunu, Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin eksik kaldığını belirterek ve resen tespit edilecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı- karşı davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın belediyeye ait olmadığını bu sebeple davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiği halde eksik inceleme ile kabul kararı verildiğini, belediye aleyhine vekalet ücreti ve ilam harcına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, belediye tarafından açılmış bir davanın bulunmadığını belirterek ve resen tespit edilecek nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.
F. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerin Hazine adına tescili, müdahalenin men-i ve kal; karşı dava ise taşınmazın harman yeri olarak sınırlandırılması istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 434 üncü maddesi, 10.05.1965 tarihli ve 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 6ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 16, 17 ve 18 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Mahkemece men-i müdahale ve kal talebi yönünden 17.753.25 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan alınmasına karar verildiği, hükmü temyiz eden davalı ... Uslunun çekişmeli taşınmazın bir kısmına müdahale ettiği, maktu harç yatırarak kararı temyiz ettiği, davalıya eksik 4.438,31 TL temyiz harcının yatırılması için gönderilen muhtıra sonrası eksik temyiz harcının tamamlanmaması nedeniyle 01.12.2020 tarihli ek kararla temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiği ancak dairemizin geri çevirme kararı ile davalı ... taşınmazına isabet eden harcı yatırdığından mahkeme ek kararının kaldırılmasına karar verilerek davalı ... Uslunun temyiz dilekçesi esastan incelenmiştir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı Hazine vekilinin, davalı-karşı davacı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 01.12.2020 tarihli ve 2016/29 Esas, 2019/245 Karar sayılı ek kararın kaldırılmasına,
Davacı Hazine vekilinin, davalı-karşı davacı ... vekilinin, davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz istemlerinin reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Aşağıda yazılı 215,45 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ... Başkanlığından alınmasına,
Aşağıda yazılı 2.388,96 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’dan alınmasına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
07.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.