Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4998 E. 2024/7103 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu mera olarak sınırlandırılan taşınmazlar üzerinde davacının zilyetlik iddiasına dayanarak açtığı tapu iptali ve tescil davasının kabulü.

Gerekçe ve Sonuç: Hazineye ait mera vasfındaki taşınmazların, zilyetliğin süresi ne olursa olsun, kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinilemeyeceği ve mahkemenin hükmüne dayanak yaptığı yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile bilirkişi raporunun bu hukuki gerçeği gözetmediği değerlendirilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/12 E., 2023/12 K.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda 112 ada 63 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın açılmamış sayılmasına, 107 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davacı ..., davalı Hazine vekili, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Kadastro sonucu Sarız ilçesi, ...köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 1 parsel sayılı 687.734,02 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz ile 112 ada 63 parsel sayılı 10.006.440,64 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz mera olarak sınırlandırılmış; davacılar ... ve ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazlar hakkında ayrı ayrı dava açmışlar, dava dosyaları birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir.

II. CEVAP

Davalılar aşamalarda, çekişmeli taşınmazların kamu orta malı niteliğinde olduğunu ve zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Sarız Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.09.2017 tarihli, 2015/56 Esas -2017/133 Karar sayılı kararıyla; 04.06.2010 tarihli ve 28.09.2012 tarihli celselerde davasını takip etmeyen davacılar yönünden dosyanın iki kez işlemden kaldırılmasına karar verildiği, son olarak 07.09.2017 tarihli celsede davanın yeniden takipsiz bırakıldığı belirtilerek davanın açılmamış sayılmasına hükmedilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Onama Kararı

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacılar ... ve ... tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuş, hüküm Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 21.12.2020 tarihli ve 2018/7 Esas, 2020/6220 Karar sayılı kararıyla onanmıştır.

B. Kabul – Bozma Kararı

1.Onama kararına karşı süresi içerisinde davacılar ... ve ... tarafından karar düzeltme başvurusunda bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22.09.2021 tarihli ve 2021/2936 Esas, 2021/4511 Karar sayılı kararıyla;

a. Çekişmeli 112 ada 63 parsel sayılı taşınmaz yönünden karar düzeltme isteğinin reddine,

b. Çekişmeli 107 ada 1 parsel yönünden davacıların 29.04.2016 tarihli dilekçeleri ile tapu iptali ve tescil istemiyle dava açtıkları, Mahkemenin 2016/41 E., 2016/39 K. sayılı kararıyla bahsi geçen dava dosyasının Mahkemenin 2015/56 E. sayılı dosyası ile birleştirildiği, birleştirilen dava yönünden davacılar tarafından davanın ilk kez 13.07.2017 tarihinde takipsiz bırakıldığı, şu halde birleştirilen davanın konusunu teşkil eden çekişmeli 107 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan dava yönünden davanın açılmamış sayılmasına ilişkin yasal koşulların oluşmadığı gerekçesiyle 107 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden onama kararının ortadan kaldırılmasına ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Sarız Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.03.2023 tarihli ve 2022/12 Esas, 2023/12 Karar sayılı kararıyla; 112 ada 63 parsel yönünden davanın açılmamış sayılmasına, 107 ada 1 parsel yönünden ise dava konusu taşınmazın çekişmeli bölümlerinin tarım arazisi vasfında olduğu ve davacı ... yararına çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde zilyetlikle iktisap koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 107 ada 1 parsele dahil olup 29.04.2016 tarihli teknik bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 548.49 metrekare, (D) harfi ile gösterilen 18.896,28 metrekare, (E) harfi ile gösterilen 5.863,49 metrekare yüz ölçümlü taşınmaz bölümlerinin mera kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1.Davacı ...; 112 ada 63 parsel sayılı taşınmazın mera vasfında olmadığı, taşınmazı uzun yıllardır zilyetliğinde bulundurduğunu, bu taşınmaz yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı Hazine vekili; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükme esas alınan tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarının doğru olmadığını, taşınmazda imar ve ihya çalışmalarının tamamlanmadığını, taşınmaz üzerinde nizasız ve fasılasız zilyetlik sürdürülmediğini, zilyetlikle kazanım koşulları oluşmadığı gibi belgesiz norm sınırının da gözetilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3.Davalı ... vekili; mera vasfını haiz taşınmazların özel mülkiyete geçirilemeyeceği, taşınmazın mera tahsisine ilişkin karara karşı hak düşürücü süre içerisinde itiraz edilmediği gibi eldeki davanın 3402 sayılı Yasa uyarınca belirlenen hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

1.Kadastro sonucu Sarız ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 1 parsel sayılı 687.734,02 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz ile 112 ada 63 parsel sayılı 10.006.440,64 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz mera olarak sınırlandırılmıştır. Davacılar ... ve ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazlar hakkında ayrı ayrı dava açmışlar, dava dosyaları birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir.

2. Çekişmeli 112 ada 63 parsel sayılı taşınmaz yönünden daha evvel verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. Dava konusu 107 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, yazılı şekilde dava konu taşınmaz bölümlerinin özel mülkiyete konu yerlerden olduğu ve davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun düşmemektedir.

4. Dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazın mera vasfıyla sınırlandırıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere meralar, mülkiyeti Hazineye, kullanım hakkı köy ya da kasaba halkına ait, hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu şekilde kullanılan kamu orta malı niteliğindeki taşınmazlardır. Meraların ve öncesi mera olan taşınmazların üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinilmeleri mümkün değildir. Öte yandan, kural olarak objektif nitelikteki eylemli duruma aykırı düşen subjektif nitelikteki yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile bilirkişi raporlarına değer verilmesi olanaksızdır.

5. Somut olayda; mahallinde taşınmaz başında alınan görüntülere göre çekişmeli taşınmaz bölümlerinin mera bütünlüğü içerisinde kalan ve sonradan sürülerek açılan yerlerden olduğu, davacının iddiasına konu bölümler ile taşınmazın kalanı arasında ayırıcı unsura tesadüf edilmediği, şu halde davacının kullandığı bölümlerin meradan sökülerek elde edildiği kuşkusuzdur. Bu verilere göre hükme dayanak yapılan yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile uzman ziraat mühendisi bilirkişinin dava konusu taşınmazların mera olmadığı yolundaki raporunun yasal bir dayanağı bulunmamaktadır.

Hal böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken maddi gerçekliğe aykırı yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile bilirkişi raporlarına itibar edilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı, davalı Hazine vekili ile davalı ... vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harçların temyiz eden davacı ve davalı ... Başkanlığına iadesine,

Dosyanın Sarız Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

25.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.