"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 1982/347 E., 1982/495 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istekli davadan dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 26.10.1983 tarih, 1983/8578 Esas, 1983/9075 Karar sayılı kararı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, davalı vekili tarafından karar düzeltme talep edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 17.01.1984 tarih, 1984/208 Esas, 1984/83 Karar sayılı karar ile davalının karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı mirasçıları vekili 07.02.2023 tarihli dilekçesi ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiş, Mahkemenin 02.03.2023 tarihli ek kararı ile talebin reddine karar verilmiştir.
Ek karar süresinde davalı mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Davacı vekilinin 23.11.1982 tarihli dava dilekçesi ile 4753 sayılı Kanun uyarınca Konya ili, Çumra ilçesi, ... köyünde kain 08.12.1955 tarihli tapu kayıtları ile oluşan dava konusu 17 ve 9 parsel sayılı taşınmazların davalı adına tescil edildiğini, ancak davalının taşınmazları terk ettiği ve ortağa işlettiği, bu şekilde taşınmazların tescil şartının ortadan kalktığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini talep ettiği, Mahkemenin 04.03.1978 tarih, 1978/71 Esas, 1982/66 Karar sayılı kararı ile iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 11.06.1982 tarih, 1982/4612 Esas, 1982/5159 Karar sayılı kararı ile eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesi ile kararın bozulduğu, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemenin 23.11.1982 tarih, 1982/347 Esas, 1982/495 Karar sayılı kararı ile iddianın kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne, dava konusu 17 ve 9 parsellere revizyon gördüğü belirlenen 824 ve 479 parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 26.10.1983 tarih, 1983/8578 Esas, 1983/9075 Karar sayılı kararı ile hükmün onanmasına karar verildiği, davalı vekili tarafından karar düzeltme talep edilmesi üzerine de Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 17.01.1984 tarih, 1984/208 Esas, 1984/83 Karar sayılı karar ile davalının karar düzeltme talebinin reddine karar verildiği ve kararın 17.01.1984 tarihinde kesinleştiği, davalı mirasçıları vekilinin 07.02.2023 tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmazların Hazine adına tescil edildiğini, tescil işlemine karşı Çumra Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/572 Esas sayılı dosyasında tapu iptali ve tescil davası açıldığını, eldeki dava yönünden ise dava konusu taşınmazların kadastro tutanakları kesinleşmediğinden kesinleşmiş bir karardan da bahsedilemeyeceğini ileri sürerek esas kaydı kapatılmış olan eldeki davada, dava dosyasına yeni esas kaydı yapılmasını ve dosyanın görevsizlik kararı verilerek görevli Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiği, Mahkemenin 02.03.2023 tarihli ek kararı ile davalı ... mirasçıları vekilinin taleplerinin kararın kesinleştiği gerekçesi ile reddine karar verildiği, ek kararın süresi içerisinde davalı mirasçıları vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki; davada, karar tarihi itibariyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3/2. maddesi uyarınca 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun'un (HUMK) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 444'üncü madde hükümlerinin uygulanması gerekmekte olup anılan maddelerde olağan kanun yolları olarak temyiz ve karar düzeltme yolları öngörülmüştür.
Somut olaya gelince, Mahkemenin 23.11.1982 tarih, 1982/347 Esas, 1982/495 Karar sayılı kararı ile iddianın kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 26.10.1983 tarih, 1983/8578 Esas, 1983/9075 Karar sayılı kararı ile hükmün onanmasına karar verildiği, davalı vekili tarafından karar düzeltme talep edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 17.01.1984 tarih, 1984/208 Esas, 1984/83 Karar sayılı karar ile davalının karar düzeltme talebinin reddine karar verildiği; bir başka ifade ile olağan kanun yolları olan temyiz ve karar düzeltme yollarının eldeki davada tüketildiği ve kararın kesinleştiği açıktır.
Temyizen incelenen 02.03.2023 tarihli ek karar ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler ek kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı mirasçıları vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan ek kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı mirasçılarından alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
16.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.