"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/940 E., 2023/741 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İliç Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/382 E., 2019/189 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili; Erzincan ili, ... ilçesi, .... köyü 109 ada 9 ve 18, 110 ada 25, 26 ve 61, 114 ada 15, 135 ada 30, 136 ada 8, 127 ada 28, 128 ada 30, 131 ada 4, 133 ada 10, 136 ada 2, 137 ada 32, 145 ada 32 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespiti sonucunda davacının kardeşi olan davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazların bir kısmı tarafların muris babaları ...'den intikal ettiğinden davacının da miras hakkının bulunduğunu, bir kısım taşınmazlara ise davacının tapu kaydı ile malik olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar karar verilmesini istemiş; 18.02.2019 havale tarihli dilekçesi ile, yargılama sırasında 110 ada 61 parsel bakımından sundukları 1965 tarihli 25 sıra nolu tapu kaydının keşifte uygulanmadığını, uygulanması için yeni bir taleplerinin de bulunmadığını, bu itibarla davaya konu taşınmazların tamamının muris ...'den geldiğinin kabulünün gerektiğini, murisin dava dışı mirasçıları olsa da onların haklarının verildiğini, taşınmazlarda mirasçılardan yalnız davacı ... ve davalı ...'in hakkının bulunduğunu belirtip taşınmazların tapu kayıtlarının 1/2'şer paylarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiş; 23.05.2019 tarihli duruşmada, asıl talepleri kabul görmezse taşınmazların muris ...'in veraset ilamındaki payı oranında tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davacının yargılama sırasında ölümü üzerine davayı mirasçıları takip etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ...; davaya konu taşınmazların muris babalarından kalmadığını, kardeşi davacı ... ile birlikte alıp kullandıklarını, kadastro çalışmaları sırasında aralarında yaptıkları taksim sonucu kendisine verildiğini, davacının taşınmazlarda hakkının bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Davalının yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil olmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişisi beyanlarından taşınmazların tarafların murisi ...'e ait olduğu, tüm mirasçıların katılımı ile yapılmış bir miras taksim sözleşmesinin bulunmadığı, ancak davacı ...'in başta taşınmazların 1/2'şer payları bakımından tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğu, aşamada, bu mümkün olmazsa veraset ilamındaki payı oranında tapu iptali ve tescil istediği görülmekte ise de bu hususta herhangi bir ıslah dilekçesi sunmadığı, kadastro sonucu davalı ... adına tespit ve tescil edilen taşınmazların 1/2'şer paylarının mülkiyetinin davacı ... tarafından 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 713/1. ve Kadastro Kanunu'nun 14/1. hükümleri gereğince zilyetlikle kazanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; taşınmazların tarafların murisi ...'den geldiğini, dava dışı mirasçı Ahmet'in miras hakkının verildiğini, taksim sonucu taşınmazlara davacı ile davalının eşit paylarla malik olduğunu, davalının yargılama sırasında taksimin varlığını kabul ettiğini, Mahkemece taşınmazların muris Halil'den geldiği kabul edilerek taksim sabit görülmemesine rağmen davacının miras payı oranında tapu iptali ve tescile de karar verilmeyerek davanın tümden reddedildiğini, usul ve yasaya aykırı karar verildiğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Erzincan ili, .... ilçesi, ... köyünde 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları neticesinde 109 ada 9 ve 18, 110 ada 25, 26 ve 61, 114 ada 15, 135 ada 30, 136 ada 8, 127 ada 28, 128 ada 30, 131 ada 4, 133 ada 10 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına, 136 ada 2, 137 ada 32, 145 ada 32 parsel sayılı taşınmazların ise 1/2'şer paylarla davacı ... ve davalı ... adlarına senetsizden, cedden intikalen, vereseler arasında taksimen tespit edildiği, tespitlerin itiraza uğramadan 15.06.2007 tarihinde kesinleştiği; muris ...'in 09.12.1950 tarihinde öldüğü, geride mirasçıları olarak çocukları davacı ..., davalı ... ile dava dışı ...,.,..,..., ve,....'ın kaldığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) “İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi” başlıklı 141. maddesinde; "(1)Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. (2) İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." düzenlemesine yer verilmiştir.
İddia ve savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi ile kastedilen; vakıaların, talep sonucunun ya da savunma sebeplerinin değiştirilmesi veya yeni vakıalar, talepler ya da savunma sebepleri ilâve edilerek genişletilmesidir (Ali Cem Budak, Varol Karaarslan, Medeni Usul Hukuku, İstanbul 2021, s. 215). Bazı usul işlemleri ise iddia ve savunmanın genişletilmesi ya da değiştirilmesi kapsamında değerlendirilemez. Örneğin talep sonucunun daraltılması ya da azaltılması bu yasak kapsamında değildir.
Somut olayda; keşifte dinlenen tespit bilirkişisi ve mahalli bilirkişilerin beyanlarından davaya konu taşınmazların tarafların murisi ...'den intikal ettiği, murisin terekesinin ölümünden sonra tüm mirasçıların katılımı ile yöntemince taksim edilmediği anlaşılmaktadır.
Davacıların öncelikli olarak taksimin varlığı kabul edilerek taşınmazların tapu kayıtlarının 1/2'şer oranda iptali ile adlarına tescilini talep ettikleri, taksim sabit görülmez ise miras payları oranında tapu iptali ve tescil istedikleri tartışmasız olmakla, davacıların ikincil talebinin talebin daraltılması niteliğinde olduğu, talepten vazgeçmek veya azını istemenin karar verilinceye kadar mümkün bulunduğu gözetilerek muris ...'in veraset ilamındaki payları oranında davacılar adına tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerekirken bu hususta ıslah dilekçesi sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek hâlinde davacılara iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.