"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/54 E., 2023/898 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/278 E., 2019/353 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; Artvin ili, Yusufeli ilçesi ... köyünde bulunan 156 ada 36 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanları ...’dan intikal ettiğini, kadastro çalışmaları sırasında maliki oldukları bu parselin bir kısmının davalı Hazine adına kayıtlı 156 ada 34 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek hatalı olarak davalıya ait taşınmaz sınırları içerisinde tescil edilen bu kısmın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili davaya cevap vermemiş; yargılama sırasında, taşınmazın hali arazi vasfında olduğunu, davacıların zilyetlik iddiasının yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.10.2017 tarihli ve 2015/738 Esas, 2017/404 Karar sayılı kararı ile; davacı tarafça iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 26.06.2018 tarihli ve 2018/172 Esas, 2018/322 Karar sayılı kararı ile; yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm vermeye yeterli olmadığı, Mahkemece yerel bilirkişi, kadastro tespit bilirkişisi, fen, ziraat ve inşaat mühendislerinden oluşan bilirkişi heyetinin katılımı ile 28.11.2017 tarihinde keşif yapıldığı, keşifte dinlenen tespit ve yerel bilirkişilerin taşınmazın davacıların mirasbırakanı ..., vefatından sonra davacılar tarafından arpa buğday ekilmek suretiyle kullanıldığını, en son 2015 yılında ekim yapıldığını, bazen nadasa bırakıldığını beyan ettiği; ziraat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 04.02.2017 tarihli raporda taşınmazda çok eski yıllarda buğday-arpa ekimi yapıldığı ancak uzun yıllardır tarımsal faaliyet yapılmadığı tespit edilmiş ise de hangi yıllarda tarımsal faaliyet yapıldığı, ne zamandır kullanılmadığının açıklanmadığı; taşınmazın niteliğini ve kullanım süresini en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğraflarından yararlanılmadığı; mahkeme gözleminde iki adet ağılın 156 ada 34 parsel içinde bulunduğu belirtilmesine rağmen inşaat mühendisi bilirkişi raporunda ağılların 156 ada 36 parsel sayılı taşınmazda bulunduğunun bildirildiği; Mahkemece çelişkinin giderilmediği, komşu taşınmazların tutanak suretleri ve varsa dayanak belgeleri getirtilerek dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduklarının tespit edilmediği; dava konusu 156 ada 34 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulan dava dosyaları getirtilip incelenmediği; dava konusu taşınmaza bilirkişiler tarafından biçilen değere davacılar vekili tarafından itiraz edildiği halde itiraz hakkında olumlu veya olumsuz karar verilip dava değerinin açıklığa kavuşturulmadığı, tespit edilecek değere göre eksik peşin nispi harç ikmal edilmeden davanın esası hakkında hüküm verilmesinin doğru olmadığı; anılan eksiklikler giderilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği; kabule göre de davanın reddine karar verildiği halde maktu harç alınmakla yetinilmesi gerekirken tamamlama harcının da davacılardan tahsiline karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu edilen alanın davalı Hazine adına kayıtlı 156 ada 34 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde olduğu, ancak tüm dosya kapsamına göre bu kısım üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyet yapılmadığı, ziraat bilirkişisi raporunda da dava konusu kısmın imar ihya edilmediğinin belirtildiği, dava konusu kısmın hali arazi niteliğinde olup davacılar yararına zilyetlikle mülk edinim koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile hüküm verildiğini, eldeki davanın tapu iptali ve tescil istemine ilişki olduğu, oysa bilirkişilerce davanın tespit harici bırakılmış taşınmazın tescili gibi değerlendirme yapıldığını, taşınmazın değerinin düşük belirlendiğini, bu duruma yapılan itirazın Mahkemece dikkate alınmadığını, mahalli bilirkişiler ile tanık beyanlarının bilimsel veriler ve incelemeler ile örtüşmediğini, ilk yapılan keşifte dinlenilen mahalli bilirkişi beyanları ile ikinci yapılan keşifte dinlenilen mahalli bilirkişi beyanları arasında çelişki bulunduğunu, bu çelişki giderilmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 25.05.2023 tarihli ve 2020/54 E. 2023/898 K. sayılı kararıyla; kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince Dairenin kaldırma kararının gereklerinin yerine getirilmiş olması ve delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 inci maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi,
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
Artvin ili Yusufeli ilçesi ... Köyü'nde 2011 yılında yapılan kadastro çalışmalarında;
- 156 ada 34 parsel sayılı 109.024,16 m2 yüzölçümlü taşınmaz hali arazi vasfı ile Maliye Hazinesi adına tespit edilmiş, dava dışı ... tarafından tespite itiraz edilmesi üzerine Yusufeli Kadastro Mahkemesinin 2011/32 Esas, 2012/87 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, 22.05.2013 tarihinde kararın kesinleşmesi ile 156 ada 34 parsel sayılı taşınmaz 16.08.2013 tarihinde 108528.71m2 yüzölçümlü olarak aynı vasıfla Hazine adına tescil edilmiştir.
- 156 ada 36 parsel sayılı 134,05 m2 yüzölçümlü taşınmaz tarla vasfı ile senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile ölü olduğu belirtilerek davacıların mirasbırakanı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacılar dava konusu 156 ada 34 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının mirasbırakanları ...’ya ait 156 ada 36 parsel sayılı taşınmaza dahil olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmıştır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiyen onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.