Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5122 E. 2024/1055 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebinin kabulünün isabetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazların yeri, davacının zilyetlik süresi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerindeki şartların oluşup oluşmadığı hususunda yeterli araştırma ve inceleme yapmadan, ayrıca bozma kararına uymadan eksik inceleme ile hüküm kurması ve yargılama giderlerinin paylaştırılmasında isabetsizliği gözetilerek hüküm bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/508 E., 2023/63 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen idari yoldan Hazine adına tescil edilen taşınmaz hakkında tapu kaydının iptali ile tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine ile davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... mahallesinde bulunan taşınmazda müvekkilinin malik sıfatı ile ve eklemeli zilyetlik yolu ile 60 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız olarak kullandığını, söz konusu taşınmazlarda kadastro çalışmaları yapıldığını, dava konusu taşınmazların taşlık alan olarak gösterilip tespit harici bırakıldığını, bu taşınmazların ihya edilmek üzere tarım arazisi haline getirildiğini, taşınmazların tapuda kayıtlı olmadıklarını, müvekkilinin zilyedliğinde bulunduğunu, bu nedenle tapuda müvekkili adına tescilinin yapılması ile yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 22.10.2013 tarih 2010/880 Esas 2013/908 Karar sayılı kararı ile davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi'nin 06.05.2014 Tarihli 2014/1849 Esas 2014/5541 Karar sayılı kararıyla; "Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, dava konusu taşınmaz bölümlerinin 758 sayılı parsel içerisinde kaldıkları ve Hazine adına tapuda kayıtlı bulundukları halde tapu kaydının iptaline karar verilmeden tesciline karar verilmesi dahi isabetsiz" olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, ... Köyü 758 parsel sayılı taşınmazın harita mühendisi (jeodezi ve fotogrametri uzmanı) ve fen bilirkişisinin 19.10.2017 havale tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen 17662,26 m2 ile (B1) ile gösterilen 26864,28 m2 olmak üzere toplam 44526,54 m2'lik bölümün davalı ... adına olan tapusunun iptaline, bu kısmın "tarla" vasfı ile ... Köyünde son adanın son parsel numarası verilerek davacı adına tapuda kayıt ve tesciline, karar verilmiş; davalı Hazine vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.

3. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 20.09.2021 Tarihli 2021/2771 Esas 2021/4374 Karar numaralı kararıyla; "davacı ..., hudutlarını dava dilekçesinde belirttiği 2 adet taşınmaz bölümünün adına tescili istemiyle dava açmış, mahallinde yapılan keşiflerdeki yer gösterimleri ve tüm dosya kapsamından, davacının dava ettiği taşınmazların, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A), (B1) ve (B2) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümleri olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) ve (B1) harfleri ile gösterilen bölümlerde 3402 sayılı Yasa'nın 14 üncü ve 17 nci maddelerinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, aynı raporda (B2) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olmasının isabetsiz olduğu" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; zilyetlikle kazanım şartları davacı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davalı ... aleyhine açılmış bulunan davanın kısmen kabulü ile ... parsel sayılı taşınmazın harita mühendisi (jeodezi ve fotogrametri uzmanı) ve fen bilirkişisinin 19.10.2017 havale tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen 17662,26 m2 ile (B1) ile gösterilen 26864,28 m2 olmak üzere toplam 44526,54 m2'lik bölümün davalı ... adına olan tapusunun iptaline, bu kısmın "tarla" vasfı ile ...Köyünde son adanın son parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline; (B2) ile gösterilen 2997,64 m2’lik bölümünün ham taşlık arazi niteliğinde olması sebebiyle koşulları oluşmayan davanın reddine, davalı ... ve davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; (B) ile gösterilen bölümün yüzölçümünün hatalı olduğunu, davanın kabul edilen bölüm yönünden yargılama giderinin davalıya yükletilmesi gerektiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; imar-ihya şartlarının gerçekleşmediğini, mera araştırması yapılmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, idari yoldan Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Davacılar , ... Mahallesinde, idari yoldan Hazine adına tescil edilen taşınmaz bölümleri hakkında irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu kaydının iptali ile adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır.

2. Mahkemece, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği için aranan şartların bulunduğu gerekçesiyle krokide (A) ve (B1) ile gösterilen bölümler yönünden kabule karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; hükümde 19.10.2017 havale tarihli fen bilirkişi raporuna atıf yapılmış ise de rapor ekindeki krokilerden hangisinin hükme esas alındığı belirtilmediğinden kararın infazı hususunda tereddüt oluşmuştur.

3. O halde Mahkemece, fen bilirkişi katılımıyla keşif yapılmalı, taşınmazın yeri duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli,

4. 3402 sayılı Kanunu'nun 14 üncü maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların mirasbırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup aynı Kanunun 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2 nci maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmak suretiyle, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmelidir.

5. Kabule göre de, Mahkemece davacı tarafın tapu iptal ve tescil isteğinin kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği halde yargılama giderlerinin tamamından davacı tarafın sorumlu tutulması ve reddedilen kısım yönünden davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi isabetsiz olmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Tarafların temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

2. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

3. İstek halinde temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

12.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.