Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5235 E. 2023/6424 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit ve tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın mülkiyetinin kazanımı için gerekli zilyetlik şartlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesinde, yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı, dayanak vergi kaydı, komşu parseller ve yerel bilirkişi incelemeleri gibi hususlarda eksik inceleme yapıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/319 E., 2020/1209 K.

DAVA TARİHİ : 25.04.2016

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ :... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/507 E., 2018/879 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili; çekişmeli 111 ada 41 parsel taşınmazın toprak tevzi komisyonunun çalışmaları sırasında 1169 parsel numarası ile sınırlandırılarak Hazine adına tevzi edildiğini ve tapuya kaydedildiğini, ancak kadastro tespiti sırasında tablendikatif listesi ve tapu kaydı dikkate alınmaksızın şartları oluşmadığı halde iktisaba elverişli zilyetlik nedeniyle davalı adına tespit ve tescil edildiğini belirterek tapunun iptalini ve Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili mülk edinmeye elverişli irsen intikal eden eklemeli zilyetliğe tutunarak davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çekişmeli taşınmazın tarım arazisi vasfında olduğu, zilyetlikle mülk edinme koşullarının davalı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayandığını, soyut, dayanaksız ve gerekçesiz yerel bilirkişi beyanlarına itibar edildiğini, toprak tevzi komisyonunca yapılan çalışmalar sonucu çekişmeli taşınmazın Hazine adına kaydedildiğini, ne var ki kadastro sırasında tablendikatif listesi ve eski tapu kayıtlarının dikkate alınmadığını, dinlenen yerel bilirkişilerin yaşları nazara alındığında dayanak tapu kaydının tesis tarihinden geriye doğru iktisap sağlayan süreye ilişkin zilyetliği bilmelerinin mümkün olmadığını, çekişmeli taşınmazın vefat eden şahıslardan mirasçılarına kaldığı beyan edilmesine rağmen taksimin araştırılmadığını, davalı adına aynı çalışma bölgesinde kayıtsız ve belgesizden taşınmaz edinilip edinilmediğinin yöntemince saptanmadığını ileri sürerek hükmün kaldırılmasını ve İdare lehine hüküm kurulmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın toprak tevzinin 671 parseline denk geldiği, bu parselin ise 1168 ve 1169 parsellere ayrıldığı, 1168 parselin Mehmet Şimşek adına dağıtımının yapıldığı, 1169 parselin ise Hazine adına tapuya bağlandığı, lehine dağıtım yapılan Mehmet Şimşek ve ...'in kardeş oldukları, taşınmazın ...'ten silsile yoluyla davalıya uzandığı, 3402 sayılı Kanun'un 46'ncı maddesi uyarınca toprak tevzi suretiyle dağıtılan taşınmazların Hazineye ait tapu kaydının oluşum tarihine kadar aralıksız ve nizasız malik sıfatıyla 20 yıldan fazla süreyle zilyet edinilmesi halinde zilyet lehine tescil olunacağı, taşınmazın ... zilyetliğinde olduğunun incelenen hava fotoğrafları ve yerel bilirkişi beyanlarından anlaşıldığı ve zilyetlikle iktisap koşullarının eklemeli zilyetlik yolu ile davalılar lehine oluştuğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan gerçeğe aykırı bilirkişi raporlarına itibar edilerek hüküm kurulduğunu, çekişmeli taşınmazın zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi tapu kaydına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14'üncü ve 46'ncı maddeleri

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucunda,...ili,... ilçesi, ...köyü çalışma alanında bulunan 111 ada 41 parsel sayılı taşınmaz Hazine adına kayıtlı Kasım 1969 tarih, 4 cilt, 462 sahife numaralı tapu kaydı dayanak alınarak ve Toprak Tevzi çalışması sonucu tapunun oluştuğu tarihe kadar eklemeli zilyetlikle iktisap şartlarının ... lehine oluştuğu edinme kısmında açıklanmak suretiyle davalıların mirasbırakanı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Dava konusu taşınmaz, 4753 sayılı Kanun uyarınca oluşturulan tapu kayıtlarının kapsamında kalan yerlerin, tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar zilyetleri yararına iktisap koşullarının gerçekleşmesi halinde, zilyetleri adına tescile karar verileceği 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1 inci maddesinde düzenlenmiştir. Bu durumda anılan Kanun maddesi uyarınca tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar davalı taraf yararına zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması zorunludur.

3.Ne var ki; Mahkemece bu hususta yeterli araştırma ve inceleme yapılmamış, taşınmazın dayanağı olan 872 numaralı belirtmelik parseli ile ilgili belirtmelik tutanağından taşınmaza uygulanan 1937 tarih 112 tahrir numaralı vergi kaydının gayri sabit hudutlu olması nedeniyle çekişmeli taşınmaza isabet eden 1169 numaralı toprak tevzi parselinin kayıt miktar fazlası olarak Hazine adına tevzi edildiği anlaşıldığı halde dayanak vergi kaydı yöntemince zemine uygulanıp kapsamı belirlenmeden hüküm kurulmuş; öte yandan, çekişmeli taşınmaza komşu 111 ada 177 parsel sayılı taşınmazın kadastro sırasında mera olarak sınırlandığı halde yöntemince mera araştırması yapılmamış, bu kapsamda ziraat bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın niteliği ve komşu parsellerden ne şekilde ayrıldığı, komşusu mera parseli ile aralarında doğal ya da yapay ayırıcı unsurlar bulunup bulunmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, çekişmeli taşınmazın mera parselinden sökülmek suretiyle elde edilip edilmediği belirlenmemiş, komşu köylerden tespit edilecek mahalli bilirkişiler marifetiyle taşınmazın mera olup olmadığı, meradan elde edilip edilmediği maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanmamış, jeodezi uzmanı bilirkişi ve hava fotoğraflarının incelenmesi suretiyle dava konusu taşınmaz ile komşusu meranın nitelikleri ve fotoğraflardaki görüntüleri itibariyle bütünlük arz edip etmediği hususunda rapor düzenlettirilmemiştir.

4.Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için Mahkemece mahallinde, elverdiğince yaşlı (taşınmazların tespitine esas tapu kayıtlarının oluşumundan öncesini bilebilecek yaşta), tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek aynı köy ve komşu köyler halkından ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, taşınmazın kim tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığı, meradan sökülerek elde edilip edilmediği hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, çekişmeli taşınmazın belirtmelik tutanağında uygulanan 1937 tarih, 112 tahrir numaralı vergi kaydı mahalli bilirkişiler aracılığı ile zemine uygulanarak kapsamı belirlenmeli; özellikle gayri sabit nitelikte olan sınırların yönü itibariyle taşınmazın mera yönünde genişleyip genişlemediği saptanmalı, keşifte alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli; ziraat bilirkişisi kurulundan çekişmeli taşınmazın önceki ve mevcut niteliğini, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini ve komşu parseller ile nasıl ayrıldığını açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden ve özellikle komşu mera parseli ile müşterek sınırının bulunduğu bölümden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor istenmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine taşınmazı kapsayan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak dava konusu taşınmazı hava fotoğraflarında gösteren ve taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten rapor düzenlettirilmeli; belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1 inci maddesinde öngörülen edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenip tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.