Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5254 E. 2024/2271 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muvazaalı satış iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, son kayıt malikinin iyiniyetli olup olmadığı hususu.

Gerekçe ve Sonuç: Son kayıt malikinin, taşınmaza komşu parselin maliki olması, satışların kısa aralıklarla yapılması ve ödemelerde usulsüzlükler bulunması gibi durumlar nedeniyle iyiniyetli olmadığı değerlendirilerek, ilk derece mahkemesinin davayı kabulüne ilişkin kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/263 E., 2023/137 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali tescil ve bedel davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ..., davalı ... ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan annesi ...'in 439 (yeni 112 ada 8 parsel) sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırma amacıyla davalı yeğeni ...'a, ...'ın da mirasbırakanın torunu olan davalı ...'a, ...'ın da davalı ...'e satış suretiyle temlik ettiğini, temliklerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tesciline, olmazsa davalılar ... ve ...'dan bedelin tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalı ...; dava konusu taşınmazı 750.000,00 TL bedelle mirasbırakandan satın aldığını, satış bedelinin 350.000,00 TL'sinin mirasbırakanın banka hesabına yatırıldığını, kalan satış bedeli olarak ise taşınmaz üzerindeki 200.000,00 TL bedelli ipoteğin ödendiğini,ayrıca mirasbırakanın talimatı doğrultusunda oğulları ... ve ...’e ayrı ayrı 100.000,00‘er TL’nin elden ödendiğini, sonrasında ise taşınmazı davalı ...’e sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ...; taşınmazı davalı ...'tan bedelini ödeyerek satın aldığını, taşınmaz satış bedelini ödeyebilmek için 265.000, 00 TL'lik tarım destek kredisi kullandığını, toplam 195.000,00 TL‘nin ...’nın banka hesabına yatırıldığını, ayrıca davalı adına kayıtlı 01 SK 832 plaka sayılı aracın ...’nın oğlu ... adına tescil edildiğini, 120.000,00 TL‘nin ise çek ile ödendiğini, 300.000,00 TL için ise senet düzenlendiğini, daha sonra ise taşınmazı ...’e sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

3. Davalı ...; taşınmazı 1.150.000,00 TL'ye satın aldığını, bu bedelin 390.000,00 TL'sini nakit olarak, 410.000,00 TL‘sini ise banka havalesi, 350.000,00 TL‘sini ise dört adet çek ile ödediğini, tapu kaydına güvendiğini ve iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Tarsus 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.01.2019 tarihli ve 2017/105 E., 2019/33 K. sayılı kararıyla; mirasbırakan tarafından ...'ya yapılan satışın muvazaalı olduğu, davalı ... ile ...’ın el ve işbirliği içerisinde hareket ettiği, davalı ... ...’in ise dava konusu taşınmazı emlakçı vasıtasıyla satın aldığı ve iyi niyetli olduğu gerekçesiyle davalılar ... ve ... yönünden davanın kabulü ile 333.594,74 TL‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ...’den tahsiline, davalı ... ... yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Tarsus 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 19.06.2019 tarihli, 2019/634 Esas - 2019/700 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakan ...'in çocukları ile arasında problemler olduğu, çocukları ile torunları arasında taşınmazın kullanımına ilişkin husumetin yaşandığı, taşınmazın önce mirasbırakan tarafından yeğeni ...'ya, ... tarafından da mirasbırakan ...'in torunu olan ...'e devredildiği, taraflar arasındaki irsi ve akrabalık ilişkisi, devrin kısa aralıklarla yapılması, satışın gerçek satış olduğu iddiasının ve satış bedelinin ödendiği iddiasının kanıtlanamaması, davalı ... ile ...'nın hesap hareketlerinin beyanlarının aksini göstermesi, mirasbırakan ...'in sosyal ekonomik durumunun iyi olması, mirasbırakan adına kayıtlı başkaca taşınmaz mal varlığının bulunmaması hususları dikkate alındığında, mirasbırakan ... tarafından ...'ya yapılan satışın muvazaalı olduğu, davalı ... ile ...'nın el ve işbirliği içerisinde hareket ettikleri, davalı ...'ün ise dava konusu taşınmazı emlakçı vasıtasıyla satın aldığı, satıştan önce diğer davalı ... ve ... ile tanışıklığının olmadığı, önceye dayalı çıkar ve işbirliği içerisinde olduğunun tespit edilemediği, temlikin muvazaalı olduğunu bilebilecek durumda olmadığı, tapu kaydına güvenerek taşınmazı satın alan iyiniyetli 3 üncü kişi konumunda olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 23.09.2021 tarihli ve 2021/1592 Esas, 2021/4618 Karar sayılı kararıyla; “... Mahkemece baştaki işlemlerin muvazaalı olduğunun kabulü doğrudur. Uyuşmazlık, son kayıt malikinin Türk Medeni Kanunu’nun 1023. maddesinden yararlanıp yararlanamayacağı noktasında toplanmaktadır. Somut olayda, davalı ... ’in de beyan ettiği üzere dava konusu taşınmaza komşu parselin maliki olması nedeniyle dava konusu taşınmazın durumunu bilebilecek durumda olduğu, temliklerin hayatın olağan akışına aykırı olarak kısa aralıklarla yapılmış olduğu, satıcı davalı ...’ın taşınmazı sattığını iddia ettiği bedel ile alıcı davalı ...’in ödediğini iddia ettiği bedelin uyuşmadığı, davalı ... ...’in taşınmaz bedelini ödemek amacıyla keşide ettiği iddia edilen çeklerin bankaya iade edilerek iptal edildiği, dolayısıyla bu çeklerin tahsil edilmediği hususları göz ardı edilerek davalı ... ...’in iyi niyetli olduğunun kabulü doğru değildir. Hâl böyle olunca, davalı ... ...’in iyi niyetli olmadığı gözetilerek davacının tapu iptali ve tescili talebinin kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Kabule göre de; taşınmazın bedeline hükmedilirken dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden davacının miras payına isabet eden değerin hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru değildir.” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilamındaki gerekçeler benimsenmek suretiyle davanın kabulü ile davalı ... adına kayıtlı 112 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davacının miras payı olan ¼ oranında iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ..., davalı ... ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

1.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı ...’ün davanın taraflarından hiçbiri ile akrabalık bağı bulunmadığını, davalının Adana ilinde yaşadığını, büyük çapta çiftçilik yapan biri olduğunu, bu nedenle de geniş alanda topraklar işlediğini, davalının taşınmazı emlakçı vasıtasıyla, yan parselin de maliki olması nedeniyle toplulaştırma amacıyla satın aldığını, sadece tarla komşusu olmanın taşınmazın evveliyatı hakkında bilgi sahibi olmayacağını, bu durumun davalıyı kötü niyetli saymayacağını, davalıdan kendinden önceki temlikleri bilmesinin beklenemeyeceğini, taşınmazın bakiye satış bedeli için ...’e dört adet çek teslim edildiğini, mali mevzuat yönünden sıkıntı olmaması için daha sonra bu dört adet çekin bedelinin ...’e elden ödenerek çeklerin bankaya iade edildiğini, taraflar arasında satış bedellerinin farklı bildirilmesinin ise aslında tarafların birlikte hareket etmediklerinin kanıtı olduğunu, davalının kötü niyetli olup önceki kayıt malikleri ile birlikte hareket ettiğinin davacı tarafça ispatlanamadığını, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının taşınmazı mirasbırakan ...’dan 750.000,00 TL bedelle satın aldığını, bu bedelin 350.000,00 TL'sinin ...’in Türkiye İş Bankası ... şubesindeki hesabına yatırıldığını, daha sonra ... tarafından bu bedelin nakit olarak çekildiğini, ayrıca taşınmaz üzerindeki 200.000,00 TL ipotek borcunun davalı tarafça ödendiğini ve satış bedeli içinden ...’in talimatı doğrultusunda çocukları ... ve ...’e ayrı ayrı 100.000,00 TL ödendiğini,daha sonra davalının taşınmazı ...’e sattığını, ...’in satış bedeli olarak mirasbırakanın hesabına toplam 195.000 TL havale yaptığını, ayrıca 01 SK 832 plakalı aracın davalının oğlu ... adına tescil edildiğini, yine ... tarafından davalı hesabına 50.000 TL havale yapıldığını, 120.000,00 TL’nin iki adet çek ile ödendiğini, kalan 300.000 TL için ise senet verildiğini, ...’nin taşınmazı ...’ya sattığını, aldığı bedeli de paylaştırdığını, temlikin muvazaalı olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

3- Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı ...’e yapılan satışın gerçek olduğunu, bu durumun aile içinde huzursuzluk yarattığını, bu nedenle de ...’in taşınmazı ...’e sattığını, davalı ... ile diğer davalı ...’ün emlakçı vasıtasıyla tanıştığını, taşınmazın satış bedeli ödenirken davalının kredi kullandığını, ayrıca 01 SK 832 plakalı aracını satış bedeli olarak ...’nın oğluna devrettiğini, davalıya yapılan temlikin muvazaalı olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1929 doğumlu mirasbırakan ...’in 20.08.20016 tarihinde öldüğü, geride mirasçıları olarak davacı oğlu ... ile dava dışı çocukları ..., ... ve ...’in kaldığı, mirasbırakan ...’nin dava konusu 439 parsel sayılı taşınmazdaki 20885/88704 payını 27.10.2014 tarihinde davalı ...’a, ...’ın 01.12.2015 tarihinde mirasbırakanın torunu olan davalı ...’a, ...’ın da 08.04.2016 tarihinde davalı ... ’e satış suretiyle temlik ettiği, toplulaştırma çalışmaları sonucunda dava konusu payın 112 ada 8 parsel sayılı taşınmaz olarak davalı ... adına tescil edildiği, yargılama sırasında davacı ...’in 04.12.2022 tarihinde ölümü üzerine mirasçıları tarafından davaya devam edildiği anlaşılmaktadır.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş olup davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

3. Ancak, yargılama sırasında ölen davacı ... mirasçıları adına, veraset ilamına atıf yapılmak suretiyle iptal-tescil hükmü kurulması gerekirken, bu husus göz ardı edilerek ölü davacı adına tescil hükmü kurulması doğru değil ise de anılan hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ..., davalı ... ve davalı ... vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin 25.05.2023 tarihli ve 2022/263 E., 2023/137 K. sayılı kararının 1.bendinin hüküm yerinden çıkarılmasına ve yerine 1.bent olarak; " Davanın kabulü ile; Mersin ili, Tarsus ilçesi, Verimli Mahallesi, 112 ada 8 parsel taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının ¼ payının iptali ile iptal edilen ¼ payın Adana 18. Noterliğinin 06.12.2022 tarihli ve 32680 yevmiye numaralı mirasçılık belgesi uyarınca ... mirasçıları adına miras hisseleri oranında tesciline" cümlesinin yazılmasına, kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

3. Peşin alınan harcın istek halinde yatıran taraflara iadesine,

4. Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy çokluğuyla karar verildi.

-KARŞI OY-

1.Dava, muris muvaazası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince (İDM) ilk ve ikinci temlikin muvazaalı olduğu, ancak son kayıt malikinin iyi niyetli olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine, diğer iki davalının bedel ödemesine hükmedilmiştir. Kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince (BAM) istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Dairemizin çoğunluğunca verilen 23.09.2021 tarihli kararla ise son kayıt malikinin iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle tapu iptal ve tescil davasının kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle oy çokluğuyla karar bozulmuştur. İDM'ce anılan bozma ilamı doğrultusunda son kayıt malikine karşı davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş, Dairemizin Sayın Çoğunluğunca da bu karar düzeltilerek onanmıştır.

2.Sayın Çoğunluk ile aramızda oluşan uyuşmazlık, son kayıt maliki ...'in iyi niyetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

3.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 3 üncü maddesi uyarınca "Kanunun iyiniyete hukukî bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır." Dolayısıyla son kayıt maliki davalının iyi niyetli olmadığının davacı tarafça ispat edilmesi gerekmektedir.

4.Tüm dosya kapsamı ele alındığında davacı tanıklarının beyanlarının davalının iyi niyetli olmadığını ispatlamaya yeterli olmadığı açıktır. Davalının iyi niyetli olmadığına ilişkin kabulün temelinde ise davalının dava konusu taşınmaza komşu parselinin bulunması, davalı ...'in taşınmaz bedelini ödemek amacıyla keşide ettiği iddia edilen çeklerin bankaya iade edilmesi ile satışların kısa aralıklarla yapılması gerekçe olarak gösterilmiştir.

5.Dosya kapsamına göre çiftçilik yapan ve bu nedenle bir çok taşınmazı satın alan ziraat mühendisi davalının kendi taşınmazına komşu olan taşınmazın satıldığını öğrenmesi ve emlakçı vasıtasıyla bu taşınmazı satın almasının hayatın olağan akışına aykırı bir yönü bulunmamakta olup bunun davalının iyi niyetli olmadığını gösteren bir olgu olarak nitelendirilmesi mümkün görünmemektedir. Öte yandan 23.09.2021 tarihli muhalefet şerhinde imzası bulunan Başkan ve Üyenin ifade ettikleri üzere taşınmazın bir kısım bedeli için verilen çeklerin karşılıksız çıkması davalılar arasında alacak borç ilişkisi gereğince takip hukukunun konusunu oluşturacak bir husustur. Taşınmazın bedelsiz veya bedelinin çok altında satıldığı anlamına gelmez.

6.Öte yandan son temlik ile bir önceki temlik arasında 5 ay gibi bir süre bulunmakta olup bu durum son malikin kötü niyetini değil ancak ondan önce satış yapan malikle ilgili bir iyi niyet değerlendirme nedeni yapılabilir.

7.Açıklanan nedenlerle son kayıt malikinin iyi niyetli olmadığının ispatlanamaması nedeniyle bu malik yönünden tapu iptal ve tescil davasının reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir. Bu itibarla Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki düzelterek onama düşüncesine iştirak edilememiştir.