Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5427 E. 2024/6158 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasçılardan bir kısmının, mirasbırakanın zilyetliğinde olduğu iddia edilen ve kadastro dışında bırakılan taşınmazın kendi adlarına tescilini talep etmesi üzerine açılan davada aktif husumetin bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz üzerinde mirasçıların elbirliği mülkiyeti bulunduğu, bu nedenle taşınmazın tescili için tüm mirasçıların davaya dahil edilmesi gerektiği, aksi halde aktif husumet yokluğu sebebiyle davanın usulden reddi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1745 E., 2023/173 K.

HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Batman 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/2 E., 2020/515 K.

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; kadastro sonucu Batman ili .... ilçesinde bulunan davacıların babası muris ...'a ait 435 parsel sayılı taşınmaza komşu olan dava konusu taşınmazın tescil harici bırakıldığını, bu taşınmazın davacıların murisinin yıllarca zilyetliğinde olduğunu, taşınmazın bulunduğu yere kum ocağı ruhsatı verilmesi ve 90'lı yıllarda artan terör eylemleri nedeniyle taşınmazın bir süre ekilip biçilemediğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davacıların miras payı oranında adlarına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davacıların, muris ...'ın zilyetliğine dayandığını, murisin ölümü ile mirasının elbirliği hükümlerine tabi olduğunu ancak davanın tüm mirasçılar dahil edilmeden açıldığını bu nedenle aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, diğer yandan dava konusu taşınmazın zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların dava konusu taşınmazın 50 yılı aşkın bir süredir murisleri ...'ın zilyetliğinde bulunduğundan bahisle dava açtığı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından dava konusu taşınmazın babalarının zilyetliğinde olduğu ve onun tarafından kullanıldığının anlaşıldığı, murisin ölümüyle taşınmazda tüm mirasçıların elbirliği ile hak sahibi olduğu, davacılar haricinde de mirasçı bulunduğu, bu nedenle davacıların kendi adına tescil isteyemeyeceği, mirasçılar arasındaki ilişkinin Türk Medeni Kanunu'nun 701. maddesi uyarınca elbirliği mülkiyeti olduğu ve aynı Kanun'un 702. maddesi uyarınca tasarrufi işlem niteliğinde olan dava açılmasına tüm mirasçıların oybirliği ile karar vermeleri gerektiği gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı mirasçının davacılarla küs olması nedeniyle dava açmak istemediğini, davacı tarafa tereke temsilcisi atanması için süre verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; muris ... mirasçılarından olan davacıların, terekeye göre üçüncü kişi konumunda bulunan davalı aleyhine kendi paylarına yönelik açtığı tapu iptali ve tescil davasının dinlenmesinin hukuken mümkün olmadığı, miras payı oranında açılan davada aktif husumet ehliyetinin tamamlanma yoluyla da giderilemeyeceği, davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaz 1985 yılında yapılan kadastro sırasında 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca tescil harici olarak bırakılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.