"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/237 E., 2023/304 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen haczin kaldırılması, tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; çekişme konusu 703 ada 9 parsel sayılı ... Ağa ve ... Vakıflarından olan taşınmazın 3/16 payının İshak Kohen adına kayıtlı olduğunu, kayıt malikine İstanbul Defterdarlığının kayyım tayin edildiğini ve Üsküdar 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/102 Esas, 2000/669 Karar sayılı ilamı ile kayıt maliki İshak Kohen'in gaipliği nedeniyle 3/16 payın 14.05.2002 tarih ve 3300 yevmiye ile ... adına hükmen tescil edildiğini ileri sürerek 5737 sayılı Vakıflar Kanunu 17 inci maddesi gereğince taşınmazın 3/16 payının üzerindeki haciz şerhi kaldırılarak ... Ağa ve ... Vakıfları adına tescilin karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; öncelikle bir taşınmazın niteliği saptanırken bağlı bulunduğu vakfın kuruluş tarihi, vakfın karakteri, türü, sahih vakfın mı yoksa gayri sahih vakıf mı olduğu, Türk Medeni Kanunu'nun 74 üncü maddesine göre düzenlenen ve kuruluşlar tarafından imzalanan bir vakıf senedi, Vakıflar İdaresinin düzenlediği mahlüliyet belgesinin mevcut olup olmadığı hususlarına bakılması gerektiğini, mülkiyetin mahlülen vakfına rücu etmeyeceği bu tür taşınmazların Hazine'ye intikal etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu 17 inci maddesi koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 703 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 3/16 payının üzerindeki haciz şerhi kaldırılarak ... adına olan tapu kaydının iptali ile ... Ağa ve ... Vakıfları adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
Dairenin 19.12.2018 tarihli 2016/1048 E., 2018/15685 K. sayılı kararıyla, çekişme konusu taşınmazın ilk tesisinden itibaren dayanak tüm belgelerin eksiksiz temini, taşınmaz üzerindeki haciz şerhlerinin açıklığa kavuşturulması, kayıt malikinin mirasçılarının kimliğinin tespitine ilişkin başkaca bilgi ve belge bulunup bulunmadığının sorulması, getirtilecek belgelerdeki verilerden yararlanmak suretiyle kayıt malikinin mirasçılarının bulunup bulunmadığının Nüfus Müdürlüğünden araştırılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş; davacının karar düzeltme isteği reddedilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.05.2023 tarihli 2019/237 E., 2023/304 K. sayılı kararı ile; taşınmazın mutasarruflarının kim olduklarının bilinmediği, dava konusu taşınmazda da vakıf şerhi bulunduğundan 5737 sayılı Kanun gereğince taşınmaz vakfa ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, eksik araştırma ile karar verildiğini, yasal hasım olup yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, taşınmazın aslının vakıf olduğu iddiasına dayalı tapu iptal-tescil ve hacizlerin kaldırılması isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
5737 sayılı Kanun'un 17 inci maddesi
3. Değerlendirme
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK’nın 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla HUMK'un 438 inci maddesi uyarınca hükmün ONANMASINA,
Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.