Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5493 E. 2024/6610 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın, davacı ile davalı arasında daha önce yapılmış taksime göre davacıya da ait olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, tarafların murisi adına kayıtlı iken mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu taşınmazın davacıya da ait olduğunu kabul ederek davacı lehine verdiği karar, usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/174 E., 2023/829 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kısmen Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarıkaya Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/4 E., 2022/201 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... dava dilekçesinde özetle; dava konusu 106 ada 124 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit ve tescil edildiğini, bu taşınmazın babaları ...’e ait olduğunu, onun ölümüyle kardeşleri arasında yaptıkları yazılı ve fiili taksime göre ise bu taşınmazın kendisiyle birlikte davalı adına 1/2 oranında tespit ve tescil edilmesi gerekirken davalı adına tespit edildiğini ileri sürerek 106 ada 124 parselde kayıtlı taşınmazın davalı adına olan tapusunun 1/2’sinin iptali ile adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... 12.04.2018 tarihli duruşmada; Mahkemeye sunulan 13.07.2006 tarihli taksim senedinin altındaki imza kendisine ait olmakla birlikte senedi içerik itibariyle kabul etmediğini bildirmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin araştırmaya yönelik kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonucunda mirasçılar arasında yapılan taksime göre çekişmeli taşınmazda davacının hissesinin bulunduğu gerekçesiyle davacının davasının kabulüne; Yozgat ili, ... ilçesi, .... köyü, .... mevkii 106 ada 124 parselde davalı ... adına kayıtlı olan tapu kaydının 1/2 hissesinin iptali ile bu hissenin davacı ... adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının haksız olarak açtığı davada iddiasını ispat edememesine rağmen Yerel Mahkemece hukuki dayanaktan yoksun gerekçeler ile davacı lehine karar verildiğini, davacının talebinin TMK'nın 2. maddesi kapsamında dürüstlük ilkesine aykırılık oluşturduğunu, yine Mahkemece bu husus değerlendirilmeden karar verildiğini, ayrıca davacı tarafından sunulan 13.07.2006 tarihli paylaşma senedinin eklerinin imzasız olmasına rağmen davalı tarafından dava içi ikrar yapılmış gibi hüküm kurulduğunu, mahalli bilirkişi ve davacı tanıklarının ifadelerinin davalı lehine olmasına rağmen hükme esas alınmadığını, bununla birlikte davacı lehine verilen tanık ifadelerinin de kendi içinde ve birbirleri ile çelişkiler içerdiğini, Mahkemece verilen kararın hüküm kısmında kendisini vekil ile temsil ettirmemesine rağmen davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu öne sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın tarafların kök murisi ...’e ait olduğu, 1983 yılında ölümü üzerine mirasçıları arasında taksim edildiği ve 1/2 payının davalı ...’e, 1/2 payının da davacı tarafa isabet ettiği sonucuna varıldığı, davacı taraf yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirmediği halde davalı taraf aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının usule aykırı olduğu, ancak bu durum delil toplanmasını, değerlendirilmesini ve yeniden yargılamayı gerektirmediği gerekçesiyle HMK'nın 353/1-b.2. maddesi uyarınca yeniden hüküm kurulmasına karar verilerek;

Davacının davasının kabulü ile; Yozgat ili, .... ilçesi, ... köyü, .... mevkii 106 ada 124 parselde davalı ... adına kayıtlı olan tapu kaydının 1/2 hissesinin iptali ile bu hissenin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 15. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucunda, Yozgat ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 1 parsel sayılı 12.304,46 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz 03.04.1978 tarih 13 sıra nolu tapu kaydına dayalı olarak tamamı 03.04.1978 tarih 13 sıra nolu tapu kaydı ile ... oğlu ... adına kayıtlı olup uygulanan tapu kaydının mevkii ve hudutları itibari ile bu parseli kapsadığı, bu yerin kayıt malikinin zilyet ve tasarrufunda iken 1983 yılında ölümü ile geriye mirasçı olarak eşi ... ile müşterek evlatları Hayrettin ve ... ve ... ve ... ve ... ile eski eşi ...’dan olma evlatları İrfaniye ve ...’i terk ettiği ve başkaca kanuni mirasçısının bulunmadığı ve bu yerin adı geçen mirasçıların iştirak halinde mülkiyet olarak zilyet ve tasarruflarında iken 1991 yılında reşit ve mümeyyiz olarak aralarında yaptıkları harici ve rızai taksim neticesinde eşi ve kızlarının tüm taşınmazlardaki hisselerine karşılık her birinin 30.000.000,00 TL (otuzmilyonlira) aldıkları ve ... hissesine .... Yolu (101/20) … .... (106/1) mevkiindeki taşınmazın 1/2 hissesinin isabet ettiği ve ... hissesine …parsel sayılı taşınmazların isabet ettiği ve ... hissesine bu parsel ile birlikte Kırma (101/35 ve 92) ….... (106/1) mevkiindeki taşınmazın 1/2 hissesinin isabet ettiği ve bu yerin halen de ...’in zilyet ve tasarrufunda bulunduğu belirtilerek davalı ... adına tespit edilmiştir. Kadastro tutanakları 25.12.2006-24.01.2007 tarihleri arasında askı ilanına alınmış, süresi içerisinde kadastro tespitine itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleştirilerek davalı ... adına tapuya tescil edilmiştir.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 1.743,00 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.