"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/366 E., 2021/631 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasında görülen tapusuz taşınmazın tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Diyarbakır ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro çalışmaları sonucunda tescil harici bırakılan taşınmazın davacının 30 yılı aşkın süredir zilyetliğinde olduğunu ileri sürerek dava konusu 60 dönüm taşınmazın davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.
2. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Belediye yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.07.2009 tarihli ve 2007/353 Esas, 2009/811 Karar sayılı kararıyla; davacı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle fen bilirkişi raporunda 55.594 m2 olarak gösterilen taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 15.04.2019 tarihli ve 2016/9982 Esas, 2019/2703 Karar sayılı kararıyla; 6360 sayılı Kanun uyarınca ... ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya dahil edilmesi, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının stereoskop aleti ile 3 boyutlu incelemesinin yapılması, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu ve 3 kişilik jeoloji bilirkişi kurulundan rapor alınması gerektiği belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; jeodezi bilirkişi, 3 kişilik jeoloji bilirkişi raporuyla, fen bilirkişi raporunda (A1) ve (A2) harfleriyle gösterilen taşınmazlarda davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşulları oluştuğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüyle davacı adına tesciline, (A3) ve (A4) harfiyle gösterilen taşınmazlar yönünden dava tarihinden 20 yıl öncesinde imar ihyanın tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın Kadastro Kanunu'nda öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, terekeye dahil bir taşınmaz için tüm mirasçıların birlikte dava açması gerektiğini, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, davacının tapu kaydı, vergi kaydı gibi objektif bir delili bulunmadığını, dava konusu taşınmazlarda imar-ihyanın başlama ve tamamlanma tarihlerinin belli olmadığını, reddedilen kısım yönünden lehlerine vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Kadastro Kanunu'nun 17. maddesinde düzenlenen şartların gerçekleşmediğini, akarsu yatağındaki değişikliğin sürekli nitelikte olup olmadığının tespit edilmediğini, DSİ'den taşkın etki alanını gösterir krokinin istenmesi gerektiğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesi,
Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Davacı ..., Diyarbakır ili, .... ilçesi,... köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında Pamuk Çayı olması nedeniyle tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak tescil davası açmıştır.
2. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle fen bilirkişi raporunda (A1) ve (A2) harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerinin davacı adına tesciline yönelik hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli değildir.
3. Şöyle ki, dava konusu taşınmaz bölümlerinde imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığı tespit edilmemiş, bu bölümlerin derenin taşkın sahasında kalıp kalmadığı araştırılmamış, davacının yaşı itibariyle dava konusu taşınmazda tek başına zilyetlik süresini doldurması mümkün olmadığı halde bayii amcası adına senetsizden tespit edilen taşınmazlar sorulmamış, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgu uygulamasından yapılan kontrolde dava konusu taşınmaz bölümlerinin Aşağı Fetle köyünde değil Esentepe köyünde bulunduğu görülmüş olup dava konusu taşınmazın köyünün fen bilirkişi raporunda tespiti sonrası davacı adına Esentepe köyünde senetsizden tespit edilen taşınmaz olup olmadığı sorulmamış, davacı adına kayıtlı taşınmazların UYAP üzerinden yapılan kontrolde çok fazla olduğu görülmekle, bu taşınmazların kadastro tutanağının ve tapu kayıtlarının istenerek davacının ne şekilde edindiği araştırılmamıştır.
4. Hal böyle olunca, Mahkemece mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik jeoloji mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, mahalli bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri, komşu taşınmazların tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.
5. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, taşınmazın imar ve ihyasına hangi tarihte başlanıldığını ve imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını, taşınmaz bölümleri üzerinde ekonomik amaçlı zilyetliğe ne zaman başlanıldığını ve taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir rapor alınmalıdır.
6. Jeolog bilirkişi kurulundan ise taşınmaz bölümlerinin dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı, halen aktif dere yatağında ve derenin taşkın sahasında kalıp kalmadığını açıklayan, bilimsel verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.
7. Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak çekişmeli taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliği, taşınmazın öncesinde boş (hali) nitelikte mi bulunduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı, kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı, çevre taşınmazlarla arasındaki sınırın belirgin olup olmadığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmelidir.
8. Fen bilirkişisinden keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor alınarak taşınmaz bölümlerinin hangi köyde olduğu tespit edilmelidir.
9. Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların murisleri adına (eldeki davada davacı ve bayii amcası adına) aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup aynı Kanun'un 14/2. maddesi gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
10. Diğer yandan davacının davası kısmen kabul edildiğine ve davalı ... yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğine göre reddedilen bölümler (A3 ve A4) yönünden davalı ... lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru değildir.
11. Kabule göre de, hükmün eki sayılan ve krokisine atıf yapılan fen bilirkişi raporunun tarihi de hükümde hatalı yazılmıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin ve dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı ... harçtan muaf bulunduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Peşin yatırılan harcın istek halinde temyiz eden dahili davalı ...'na iadesine,
Dosyanın Bismil 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
18.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.