Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5700 E. 2024/2014 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, miras yoluyla intikal eden taşınmazların paylaşımı ve tapu kaydının iptali ile davacıların payları oranında tescili talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararında belirtilen hususlara ilişkin yeterli araştırma yapılmadığı, taşınmazların intikali, paylaşımı ve davalı mirasbırakanının edinme şekli hususunda eksik inceleme yapıldığı, ayrıca dava konusu taşınmazın bir kısmının kamulaştırılması nedeniyle HMK 125. maddesi uyarınca davacıya seçimlik hakkının tanınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/313 E., 2023/107 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul - Kısmen Ret

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılar ile davalıların mirasbırakanı ... ...'in kardeş olduğunu, ... ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 140 ada 16 ve 18 parsel sayılı taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanı babaları ...'e, aynı yer 117 ada 16 parsel ve 119 ada 2 parsel sayılı taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanı anneleri ...'a ait olmasına ve kardeşler arasında herhangi bir paylaşım yapılmamasına rağmen taşınmazların kadastro çalışmaları sonucunda davacıların mirasbırakanı ... adına tescil edildiğini, dava konusu 119 ada 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan ev için talepleri olmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacıların miras payı oranında tapuya tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar ...,...,... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların taksim sonucu ... ...'e isabet ettiğini, taşınmazlarda davacıların miras hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.11.2015 tarihli ve 2014/5 Esas, 2015/382 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 119 ada 2 parsel, 140 ada 16 parsel ve 18 parsel sayılı taşınmazların davalıların mirasbırakanı ... ... tarafından satın alındığı, davacıların bu taşınmazlara ilişkin herhangi bir miras haklarının ve fiili zilyetliklerinin de bulunmadığı gerekçesiyle reddine; 117 ada 16 parsel sayılı taşınmazın mirasçılar arasında usulüne uygun şekilde paylaşılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 27.01.2021 tarihli ve 2017/1333 Esas, 2021/374 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılması, yapılacak keşifte her bir dava konusu taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime ve ne şekilde intikal ettiği, tarafların müşterek mirasbırakanı ...’ten intikal edip etmediği, ...’ten intikal ettiğinin anlaşılması halinde, vefatından sonra mirasçıları tarafından usulüne uygun şekilde taksim edilip edilmediği, taksim yapılmışsa hangi tarihte, nerede, kimlerin katılımı ile yapıldığı, taksime tüm mirasçılarının katılıp katılmadığı, taksim yapılmış ise dava konusu taşınmazların kime isabet ettiği, kim ya da kimler tarafından ne kadar süredir ve ne şekilde kullanıldığı, davalıların mirasbırakanı ... tarafından üçüncü kişilerden satın alınan yer olup olmadığı ayrı ayrı sorulup olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

3. Davalılar vekilinin karar düzeltme talebi Dairenin 18.04.2022 tarihli kararıyla reddedilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarıyla dava konusu 140 ada 16 ve 18 parsel sayılı taşınmazların davalıların mirasbırakanı ...'a ait olduğunun, 20 yılı aşkın süredir davalıların mirasbırakanı ...'ın zilyetliğinde olduğunun ve davacıların bu zilyetliğe karşı çıkmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle bu parseller yönünden davanın reddine; 119 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tarafların müşterek mirasbırakanı ...'ten intikal ettiği paydaşlar arasında usulüne uygun paylaşım olmadığı gerekçesiyle bu parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişi raporunda (Z), (K) ve (L) harfleri ile gösterilen kısımların tapu kaydının iptali ile davacıların miras payı oranında tapuya tesciline; 117 ada 16 parsel sayılı taşınmaz yönünden Mahkemece daha önce kabule ilişkin verilen kararın davalılar tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle kesinleştiği anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin, yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın zilyetliğe dayalı olarak değil miras payına dayalı olarak açıldığını, dava konusu taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanından intikal ettiğinin ve mirasçılar arasında usulüne uygun taksim yapılmadığının anlaşıldığı, dava konusu taşınmazlar yönünden fen bilirkişinin harflendirmesinin de hatalı olduğunu, davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin de hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazların toplam değerinin 247.585,43 TL olduğunu, davacılara isabet eden değerin ise 82.528,47 TL olduğunu, davalılar vekilinin vekillik görevini üstlendiği davalılara isabet eden değer oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, yargılama giderinin icrada tahsilinin mümkün olmadığını ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu; ... köyü çalışma alanında bulunan 117 ada 16, 119 ada 2, 140 ada 16 ve 18 parsel sayılı taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalıların mirasbırakanı ... ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu iptali ve miras payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmıştır.

2. Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda dava konusu 140 ada 16 ve 18 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine, 117 ada 16 parsel yönünden daha önce kabule ilişkin hükmün davalılar tarafından temyiz edilmemesi ve kesinleşmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ve 119 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden de davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma kararına uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşacağından, bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi zorunludur.

3. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 27.01.2021 tarihli bozma kararında, dava konusu taşınmazların kimden kime ne şekilde intikal ettiği, taksim olgusunun varlığı hususunda araştırma yapılması istenildiği halde tanık ve mahalli bilirkişilerin zilyetliğe dair beyanda bulundukları, bozma ilamında işaret edildiği üzere ayrıntılı ve somut beyanlarının bulunmadığı görülmüştür.

4. O halde; mahallinde yeniden yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılarak temyize konu 140 ada 16 ve 18 ile 119 ada 2 parsel sayılı taşınmazları davalıların mirasbırakanı ... ...'in üçüncü kişilerden mi satın aldığı yoksa tarafların kök mirasbırakanından mı intikal ettiği hususu araştırılmalı, yapılacak olan keşifte tanık ve yerel bilirkişilerden Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 27.01.2021 tarihli bozma kararında işaret edilen hususlara dikkat edilmek suretiyle temyize konu taşınmazların kime ait olduğu, kimden kime ne suretle intikal ettiği, kök mirasbırakanların mirasının usulüne uygun paylaşılıp paylaşılmadığı, taksime konu edilip edilmediği belirlenmeli, paylaşım ya da taksimin yapıldığının belirlenmesi halinde dava konusu taşınmazların kime düştüğü araştırılmalı; fen bilirkişisinden keşfi takibe ve denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalıdır.

5. Diğer taraftan; Usul Hukukumuzda ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, HMK’nın 125 inci maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usuli işlemler düzenlenmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre iki taraftan biri dava konusunu bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta, dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir.

6. Hal böyle olunca, 4. bentte açıklanan çerçevede eksik araştırmanın tamamlanması; bunun yanında, dava konusu 119 ada 2 parsel sayılı taşınmazın yargılama sırasında dava dışı 3. kişi (DSİ) tarafından kamulaştırıldığı gözetilerek HMK'nın 125 inci maddesi hükmü uyarınca davacı tarafa seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceğinin sorulması, bu yöndeki usuli eksiklik giderildikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin yatırılan harcın yatırana iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

11.03.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.