Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5738 E. 2025/2322 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazların davacılar tarafından miras payları oranında kendilerine tescilinin istenmesi ve satılan taşınmazlar için bedel tespiti istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazların davacı ve davalının kök murisinden kaldığı, davalının kök murisin terekesinin tamamı üzerinde tasarruf yetkisinin bulunmadığı, davacıların miras payları oranında tescil isteğinin haklı olduğu ve satılan taşınmazlar için bedel tespitinin yerinde olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1789 E., 2023/602 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/469 E., 2021/341 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usuli eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 29.04.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazların kök muris ...’den geldiğini ancak kadastro çalışmaları sonucunda davalı adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazların sayısı, davalının yaşı ve ekonomik durumu dikkate alındığında bir kişinin bu kadar taşınmazın tek başına maliki olmasının mümkün olmadığını ileri sürerek taşınmazların ...mirasçıları adına tesciline karar verilmesini, dava tarihinden önce 3. kişilere satılan taşınmazlar yönüyle ise taşınmazların dava tarihindeki değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların ...’den gelmeyip gayriresmi babalığı ......’dan, ona da babası ...’den kaldığını, taşınmazları önce ... daha sonra ...’nin malik sıfatıyla zilyet ettiğini, o da ölünce ...’ye kaldığını, ...’nin de müvekkiline satarak zilyetliği devrettiğini, taşınmazların bir kısmının ise 3. kişilerden satın alındığını, bu nedenle davacıların taşınmazlarda hakkının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına göre dava konusu 107 ada 904, 686, 714 parsel sayılı taşınmazların tarafların kök murisi ...'den gelmediği, ...... tarafından 3. kişilerden satın alındığı dolayısıyla davacıların bu taşınmazlarda herhangi bir hakkının bulunmadığı, diğer dava konusu taşınmazların ise tarafların kök murisi ...'den geldiği, kök murisin ..., ... ve ... isminde üç çocuğunun bulunduğu, kök muris sağlığında miras taksimi yapmadığı gibi mirasçılarının da murisin terekesini usulüne uygun şekilde taksim etmedikleri, taşınmazların bir kısım mirasçılar tarafından zilyet edilmeye devam edildiği, murisin terekesi yöntemine uygun bir şekilde taksim edilmediğinden bir mirasçı tarafından sürdürülen zilyetliğin tereke adına sürdürüldüğü, her ne kadar davalı tarafça taşınmazların ... ve ... oğlu ......'dan geldiği, davalının ...... tarafından gayriresmi olarak evlat edinildiği savunmasında bulunulmuş ise de murisin terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğundan, bir mirasçının tek başına tereke üzerinde tasarruf işleminde bulunmasının mümkün olmadığı ve davacıların dava konusu taşınmazlarda miras hakkı bulunduğu, dava konusu 107 ada 979 ve 129 ada 27 parsel sayılı taşınmazların ise dava açılmadan önce davalı tarafından üçüncü kişiye satıldığı da gözetilerek davanın kabulüne, ... köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 471, 552, 591, 602, 609, 611, 616, 672, 729, 737, 752, 852, 857, 866, 872, 875, 880, 901, 942, 948, 951, 976, 982, 1035, 1055, 1070, 1077, 1102, 1111; 112 ada 2 ve 116 ada 27 parsel sayılı taşınmazlar ile ... köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 409 parsel ve 131 ada 28 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının ayrı ayrı iptali ile muris ...'nin mirasçıları adına veraset ilamındaki miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline; ... köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 686, 714 ve 904 parsel sayılı taşınmazlar yönüyle açılan davanın reddine; ... köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 979 ve ... köyü çalışma alanında bulunan 129 ada 27 parsel sayılı taşınmazlar yönüyle ise 14.788,30’ar TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile ..., ... ve ...'e; 2.447,07’şer TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile ..., ..., ... ve ...'e verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayılı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına ve mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve tanıkların ...'in iç güveysi olarak gelip istinafa konu dava konusu taşınmazların ...'nın babasından geldiğine ilişkin beyanlarına göre, istinafa konu dava konusu taşınmazların Türk Kanunu Medenisi’nin yürürlüğe girdiği 04.10.1926 tarihinden önce ve 1923 yılında ölen kök muris ...’den kaldığı, ...’nin terekesinin ölüm gününde yürürlükte olan hükümlere göre paylı (müşterek) mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, ...’nin ölümünden sonra taşınmazlarda ...'nin mirasçısı ...'nın zilyetliğinin bulunduğu, 743 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 1926 tarihinden önce ölen murisin mirasçıları arasında, 26.05.1954 tarih ve 7/17 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, bir mirasçının olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle diğer mirasçıların haklarını kaldırma ve bağımsız olarak mülkiyeti kazanma imkanı bulunmadığı gibi kök muris ...'nin terekesine karşı 3. kişi konumunda bulunan davalı ...'ın dava konusu taşınmazları ...'nın tek mirasçısı olan ...'tan satın aldığı 15.12.2004 tarihi ile kadastro tespitinin yapıldığı 05.01.2007 tarihi arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresi dolmadığından, İlk Derece Mahkemesince istinafa konu dava konusu taşınmazların kök muris ...'den kaldığı kabul edilerek karar verilmesi yerindeyse de 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin yürürlüğe girdiği 04.10.1926 tarihinde önce yürürlükte bulunan Mecelle hükümlerine göre tereke paylı (müşterek) mülkiyet hükümlerine tabi olduğundan, davacıların miras payı ile sınırlı olarak hüküm kurulması gerekirken, dava konusu taşınmazlarda kök muris ...'nin diğer mirasçılarının davalının aleyhine bağımsız hak talebi ile açmış oldukları herhangi bir dava olmadığı ya da yargılama sırasında eldeki davaya katılma talepleri bulunmadığı halde, bu kişilerin de miras paylarını kapsayacak şekilde tescil kararı verilmesinin doğru olmadığı ancak, Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma yeterli olduğundan, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne, ... köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 471, 552, 591, 602, 609, 611, 616, 672, 729, 737, 752, 852, 857, 866, 872, 875, 880, 901, 942, 948, 951, 976, 982, 1035, 1055, 1070, 1077, 1102, 1111; 116 ada 27 ve 112 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar ile ... köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 409 ve 131 ada 28 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının 1/3 hissesinin ayrı ayrı iptali ile ... mirasçıları ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... adlarına elbirliği mülkiyeti şeklinde tapuya kayıt ve tesciline; ... köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 686, 714 ve 904 parsel sayılı taşınmazlar yönüyle açılan davanın reddine; ... köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 979 ve ... köyü çalışma alanında bulunan 129 ada 27 parsel sayılı taşınmazlar yönüyle ise 14.788,30’ar TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile ..., ... ve ...'e; 2.447,07’şer TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile ..., ..., ... ve ...'e verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili duruşma istekli temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kök muris ...’nin 1923 yılında vefatından sonra taşınmazların ...’nın eşi ... tarafından malik sıfatıyla zilyet edildiğini, ...’in iç güveysi olarak aileye geldiğini, ... vefat edince taşınmazların oğlu ...... tarafından zilyet edildiğini, ...’nin çocuksuz olarak vefatıyla taşınmazların tek mirasçısı olan kardeşi ...’ye kaldığını, onun da müvekkiline satarak zilyetliği devrettiğini, davacıların taşınmazların yerlerini dahi bilmediklerini, dosya kapsamına göre davacıların davasını ispat edemediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1. Dava; kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. Kadastro sonucunda Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 409; 129 ada 27 ve 131 ada 28 ile Kocaeli İli, Kandıra İlçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 471, 552, 591, 602, 609, 611, 616, 672, 686, 714, 729, 737, 752, 852, 857, 866, 872, 875, 880, 901, 904, 942, 948, 951, 976, 979, 982, 1035, 1055, 1070, 1077, 1102, 1111; 112 ada 2 ve 116 ada 27 parsel sayılı muhtelif yüz ölçümdeki taşınmazlar irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş; bilahare dava tarihinden önce 107 ada 979 parsel sayılı taşınmaz ... adına, 129 ada 27 parsel sayılı taşınmaz ise ... adına kayden satış suretiyle tescil edilmiştir.

3. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

4. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 41.852,56 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmaya gelen temyiz edilen davacılar vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.