Logo

1. Hukuk Dairesi2023/602 E. 2024/1630 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekâlet görevinin kötüye kullanılması suretiyle devredilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, davacıya bir bedel ödenmediği ve davalı alıcının iyiniyetli olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1262 E., 2022/2523 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/444 E., 2020/125 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istekli davada, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacıya mirasbırakanından taşınmaz kaldığını bilen ve akrabası olan davalı ...’un intikal işlemleri ile ilgileneceğini söylediğini, davacını, resmi işlemlerde yeterli bilgiye sahip olmadığını ve davalı ...’un akrabası olması sebebiyle anılan davalıyı Bodrum .... Noterliği’nin 29/01/2014 tarih 809 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vekâletnamesi ile vekil tayin ettiğini, davacıya miras yoluyla intikal eden dava dışı bir taşınmazı ... isimli şahsın satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, davalı ... tarafından bu taşınmaz için satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, davacının girişimleri ile satış vaadi sözleşmesinin tapu kaydından terkin edildiğini ancak aşamada dava konusu 363 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile dava dışı bir taşınmazın da davalı tarafından satıldığını öğrendiğini, davalıların iş birliği içerisinde hareket ettiklerini, düşük bedellerle taşınmazın devrini sağladıklarını, Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı vekil ...’un vekalet görevini kötüye kullandığını, diğer davalıların da yetkisini kötüye kullanan vekil ile sözleşme yaptıklarından hakkını kötüye kullanan kişi durumunda olduklarını ileri sürerek ... ilçesi, ... Mahallesi, ... ., 363 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, varsa davalılardan kaynaklı olarak taşınmazın kaydına konan haciz, ipotek ve diğer takyidatların terkinine, olmadığı takdirde taşınmazın bilirkişiler tarafından tespit edilecek gerçek değerinin dava tarihinden tahsil tarihine kadar geçecek süre için hesaplanacak en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar ... ve ..., vekaletnamenin davacı tarafından bizzat düzenlettirildiğini, davacının satıştan haberdar olduğunu ve davacıya satış nedeniyle bir takım ödemeler yapıldığını, davacının, ... mevkiinde bulunan taşınmazın devrinin gecikmesi nedeniyle kızıp davalı ...’i vekillikten azlettiğini, vekalet görevinin kötüye kullanılmadığını belirterek davanın reddini istemişlerdir.

Davalı ... vekili; davalının iyiniyetli 3. kişi olduğunu, taşınmazı davalı ... adına oluşturulmuş kayda güvenerek satın aldığını, 100.000 TL satış bedeli ödediğini belirterek davanın reddini istemiştir.

Davalı ... vekili; davalının dava konusu taşınmazı diğer davalıları ve davacıyı tanımadan, tapu siciline güven ilkesi gereğince iyiniyetli olarak iktisap ettiğini, taşınmazı 185.000 TL bedelle satın aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davacının, davalı ...'i satış için değil intikal ve diğer hukuki işlemlerin takibi için vekil tayin ettiği, davalının, davacının bilgi ve rızası dışında dava konusu taşınmazı diğer davalılara devrettiği, davacıya bir bedel ödenmediği, davalı vekil Hüseyin’in vekalet görevini kötüye kullandığı, davalılar ... ve ...'in anne oğul oldukları, gerek anne oğul olmaları gerekse tanık anlatımları karşısında; davalı ...'un diğer davalı oğlu ... ile çıkar ve işbirliği içerisinde hareket ettiği, zira ...'un oğlu olan ...'un vekalet görevini kötüye kullandığını bilebilecek durumda bulunduğu, dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen değerinin satış esnasında gösterilen değerlerin çok daha üzerinde olduğu, emlakçılık işi ile iştigal ettiğini ve taşınmazı yatırım amaçlı olarak 100.000,00 TL bedelle satın aldığını beyan eden davalı ...'ın taşınmazın ince uzun bir yer olup çekme mesafesinin olmadığını bilmesine rağmen yatırım amaçlı edinmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalı ...'in ise taşınmazı davalı ...'tan bedelini ödeyerek satın aldığını savunduğu ancak tanık ...'ın davalı ...'in taşınmazı kendisinin, davacının ve davacının eşi ve kızının olduğu ortamda davacı ...'den satın aldığını ve bedeli davacı ...'e ödediğini belirttiği, davalı ...'in cevap dilekçesinde işlem öncesinde tarafları tanımadığını, vekalet ilişkisini bilmediğini savunduğu, davalı ...'in dava konusu taşınmazın satışından yaklaşık iki ay önce 11.06.2015 tarihinde vekil olarak hareket eden davalı ...'den başka taşınmazı da satın almış olması karşısında anılan savunmaya itibar edilemeyeceği ve taşınmazı satın alan davalıların iyiniyetli kabul edilemeyecekleri gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davacı ve akrabaları tarafından devredildiğini, satış bedelinin davacı tarafından alındığını, daha sonra sahte bir muvazaa iddiası yaratılarak satış bedelini aldıkları taşınmaz için dava açıldığını, davacı ve kızının satış günü tapu müdürlüğüne geldiklerini, davalının davacıyı ve kızını tanımadığı için tanık ...’in beyanına kadar bu durumdan haberdar olmadığını, tanık anlatımları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı ve diğer davalıların birlikte hareket ettiklerinin, aralarında yapmış oldukları devirlerin 3. kişileri yanıltmaya yönelik olduğunun anlaşılacağını, tanık ...’ın beyanında geçen "..iki bayan ve bir bey" ifadesindeki kadınların davacının eşi ve kızı olabileceğini, davalının tapu kaydında malik görünen davalı ...’e 185.000 TL ödeme yaptığını, satış bedelinin 100.000,00 TL’lik kısmının davalı ... adına keşide edilen çekle ödendiğini, çekin bedelinin ... tarafından tahsil edildiğini, kalan 85.000,00 TL’lik kısmın ise satış günü elden ödendiğini, davalının davacıyı ve diğer davalıları tanımadığını, aralarındaki vekalet ilişkinin içeriğinden haberdar olmadığını, iyiniyetli hareket ettiğini, davalının ekonomik durumunun iyi olduğunu ve dava konusu taşınmazı üzerinde herhangi bir takyidat olmadan satın aldığını, emsal olarak gösterilen dava dışı 280 ada 2 parsele yönelik davacı tarafından açılan davada verilen kabul kararına dayanak olan gerekçelerin eldeki davada bulunmadığını, Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/212 Esas sayılı dosyasında davalının aleyhine kabul edilebilecek bir beyan olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1 inci ve 506 ncı maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023 ncü maddesi,

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ... ’ün 29.01.2014 tarihinde Bodrum .... Noterliği’nin 4561 yevmiye nolu vekaletnamesi ile davalı ...’u vekil tayin ettiği, davalı vekilin dava konusu 363 ada 3 parsel sayılı taşınmazı 01.12.2014 tarihinde annesi olan davalı ...’a satış suretiyle devrettiği, davalı ...’nin de taşınmazı 15.12.2014 tarihinde davalı ...’e, anılan davalının da 20.08.2015 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Somut olaya gelince; davalının, davacının bilgi ve rızası dışında dava konusu taşınmazı diğer davalılara devrettiği, davacıya bir bedel ödenmediği, davalı vekil Hüseyin’nin vekalet görevini kötüye kullandığı, davalı ...’ın satış bedeli olarak toplam 185.000 TL ödediğini savunduğu, taşınmazın anılan davalıya devredildiği tarihteki değerinin ise 553.762,00 TL olarak saptandığı, davalının dava konusu taşınmazı diğer davalıları ve davacıyı tanımadan iktisap ettiğini belirttiği ancak davalı ... tanığı olarak dinlenen ...’ın davalının savunmasının aksine davalının taşınmazı davacıdan satın aldığını ve satış bedelini de davacıya ödediğini ifade ettiği; öte yandan, davalı ...’ın dava konusu taşınmazın temlik tarihinden iki ay önce davalı ...’tan dava dışı iki parça taşınmaz satın aldığı, davalı ... adına işlemin davalı ... tarafından vekaleten gerçekleştirildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde davalı ...’ın ediniminde iyiniyetli olmadığı, bir başka ifade ile TMK’nın 1023 üncü maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gözetildiğinde temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 28.369,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.