Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6030 E. 2024/6689 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, babasına ait taşınmazın bankaya olan borcu nedeniyle davalı tarafından ödenmesi ve geçici olarak davalı adına tescil edilmesi karşılığında, borcun ödenmesi durumunda tapunun kendisine devredilmesi konusunda anlaştıklarını iddia ederek, inançlı işlem hukuksal nedenine dayanarak tapu iptali ve tescil talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının inançlı işlem iddiasını ispatlayacak yazılı delil veya delil başlangıcı sunamaması ve yemin deliline dayanmaması, ispat yükünü yerine getiremediği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/627 E., 2023/1805 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/227 E., 2021/210 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; dava konusu Ankara ili, .... ilçesi 45521 ada 14 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümün babası muris ...'ya ait iken bankaya borçlarından dolayı satıldığını, muris ...'nın ölümünden sonra bankaya olan borçların ve faizlerin tam olarak gününde ödenmemesi üzerine tarafların anlaşması sonucu evin bankaya olan borcu davalı ... tarafından yatırılmak üzere geçici olarak ... adına tescil edildiğini, yapılan anlaşmaya göre ...’nın bankaya yatırdığı para miktarı kendisine ödendiğinde tapuyu devir etmeyi kabul ettiğini, buna rağmen davalının taşınmazın gerçek maliki olmadığı halde evde yıllardan beri oturan babaannesi aleyhine ecrimisil ve men'i müdahale davası açtığını, açılan davanın Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/530 Esas sayılı dosyası ile devam ettiğini, kendisinin davalıya kalan parasını ödemeye hazır olduğunu belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kendi adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davacı yanın evin gerçek sahibi olduğu yönündeki iddiaların tapu kayıtları ve kendisinin aldığı tarihte ödediği bedel de dikkate alındığında mesnetsiz ve dayanaktan yoksun olduğunu belirterek haksız davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.06.2021 tarihli ve 2019/227 Esas, 2021/210 Karar sayılı kararıyla; inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olarak açılan davada iddiaların yazılı delil ile ispatlanamadığı, yazılı delil başlangıcı teşkil edecek nitelikte bir belgenin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini yineleyerek Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı ile davacının aralarındaki baba-kız ilişkisi ve birbirlerine duydukları güven nedeniyle aralarında yazılı bir anlaşma yapmadıklarını, bilirkişi raporunda taşınmazın davanın tarafları arasında yapılan anlaşma karşılığında alacaklı banka tarafından davalıya devir edildiği tarihte değerinin 180.000,00 TL olduğunun belirlendiğini, ancak davalının sadece bankaya olan 70.000,00 TL borç bedelini ödemek sureti ile bu taşınmazı devraldığını, Yerel Mahkemenin bu hususu değerlendirmeye almadığını, davalıya ödediği bedelin bir kısmının mirasçılardan ... ve oğlu ... tarafından davalının eşi olan ...’ya ait olan banka şubelerindeki hesaplarına ödeme yapıldığını, bu ödemelere ilişkin dekontların istenilmesini talep ettiklerini ancak taleplerinin reddedildiğini, dava konusu taşınmazın davacının murisi ...’e ait olduğunu bu nedenle taşınmazda annesi ve kardeşlerinin de payının bulunduğunu, davalının emanet olarak geçici aldığı taşınmazın mülkiyetini iade etmeyerek tüm mirasçıların hakkına girdiğini, Yerel Mahkemenin eksik inceleme ile haksız ve hukuka aykırı olarak karar verdiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.09.2023 tarihli ve 2022/627 Esas, 2023/1805 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacının murisi olan ...'nın borcuna karşılık taşınmazı 22.02.2013 tarihinde dava dışı bankaya devrettiği, çekişmeye konu edilen 45521 ada 14 parselde bulunan 2 nolu bağımsız bölümün 29.12.2016 tarihinde davalı tarafından dava dışı Ziraat Bankasından satın alındığı, davacı tarafından Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/530 Esas sayılı dosyası üzerinden el atmanın önlenmesi davası açıldığı, tarafların baba ve kızı olduğu, davacının eldeki davada borcun ödenmesi halinde taşınmazın mülkiyetinin kendisine verilmesi gerektiğini iddia ederek inançlı işlem hukuksal nedenine dayandığı, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı davalarda ispatın davacı tarafça yapılması gerektiği, ispat külfeti kendisinde olan davacının eldeki davada yazılı bir belge sunmadığı, yazılı belgesi olmadığı anlaşılan davacının taraflar arasında gerçekleştirilen mektup, banka dekontu, yazışmalar gibi birtakım delil başlangıcı da sunamadığı, iddia sahibi olan davacının yemin deliline de dayanmadığı anlaşıldığına göre Mahkemece yazılı olduğu şekilde hüküm tesisinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarını yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesi,

Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 45521 ada 14 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölüm davacı ...'nın babası ... adına kayıtlı iken 22.02.2013 tarihli satış işlemi ile Ziraat Bankası adına kayıtlı hale geldiği, ondan da 29.12.2016 tarihli satış işlemi ile davalı ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.