Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6332 E. 2025/292 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine'nin, davalı adına kayıtlı taşınmazın mera vasfında olduğunu ve tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tescil edilmesi gerektiği iddiası üzerine açılan davada, taşınmazın niteliğinin ve mülkiyetinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, hava fotoğrafları, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile ziraat bilirkişi heyeti raporlarına dayalı olarak taşınmazın bir kısmının imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirildiğini, diğer kısmının ise mera vasfında olduğunu tespit ederek davayı kısmen kabul ve kısmen reddetmesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/5 E., 2023/233 K.

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş, karar davacı Hazine temsilcisi tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Erzurum ili, Tercan ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 84 parsel sayılı 36.543,60 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle ve tarla vasfıyla davalı ... adına tespit edildiğini, çekişmeli taşınmazın 3402 sayılı Kanun'un 16. maddesinin (B) bendinde sayılan taşınmazlardan olması nedeniyle özel mülkiyete konu edilmesinin mümkün bulunmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; dava konusu taşınmazın kadastro öncesinde adına düzenlenen tapu kaydı kapsamında kaldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 26.12.2014 tarih, 2009/131 Esas, 2014/253 Karar sayılı kararı ile; iddianın kanıtlanamadığı, taşınmazın kuru tarım arazisi vasfında olduğu ve davalının dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararının süresi içinde davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 2021/822 Esas, 2021/2562 Karar sayılı kararı ile; davalının tescil ilamı ile oluşan tapu kaydına dayandığı halde söz konusu ilam ve tescil krokisinin getirtilip tapu kaydının dayanağı ilam ve haritasının zemine uygulanmadığı ve kaydın kapsamının 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmediği, davacı Hazinenin taşınmazın mera olduğunu ileri sürmesine rağmen yöntemince mera araştırması yapılmadığı, taşınmazın kadim mera niteliğinde olup olmadığı yönünden komşu köy halkından bilirkişi dinlenilmediği, taşınmazın niteliğinin ve kullanım durumunun belirlenmesinde en önemli delil hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde hava fotoğrafı incelemesi yaptırılmadığı; çekişmeli taşınmazın evveliyatı, kullanım süresi, niteliği ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı hususlarına ilişkin somut verilere dayalı açıklama içermeyen yetersiz ziraatçı bilirkişi raporuna itibar edildiği, tanık ve yerel bilirkişilerin soyut ve yetersiz beyanlarına dayanılarak hüküm kurulduğu gerekçesi ile karar bozulmuştur.

Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davalının dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmaza mevki ve hudutları itibarı ile uymadığı, hava fotoğrafları, mahalli bilirkişi ve tanık anlatımları ile ziraat bilirkişi heyeti raporları bir bütün halinde değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazın 18.07.2023 havale tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli krokide (A) ve (B) şeklinde harflendirilerek belirlenen kısımlarında toprağın doğal yapıda kullanılmadığı, sürüm, ekim ve dikim yapılarak toprağın verimliliğinin artırıldığı, ekonomik değeri olmayan yabani otların, çalıların araziden uzaklaştırılması gibi zahmetli emek, işgücü, masraf ve mesai sarfıyla tarıma elverişli hale getirildiği ve taşınmazın imar ve ihyasının yapıldığı, mera ve ham toprak olabilecek yerlerden olmadığı, komşu mera parseli ile ayırıcı ve belirgin sınırlarının bulunduğu, sınırlarının doğu ve güney yönlerinde genişletilemeyeceğinin anlaşıldığı, krokide (C) ile gösterilen alanın toprak yapısı, eğim, bitki örtüsü, konumu, topoğrafik yapısı ile mera vasfında olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, (C) harfi ile gösterilen kısmın mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; krokide (A) ve (B) harfi ile gösterilen kısımların çayır olarak kullanıldığının belirtildiğini, imar-ihya hususunun değerlendirilmediğini, eksik ve hatalı değerlendirme ile karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

Erzurum ili, Tercan ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 84 parsel sayılı 36.543,60 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın senetsizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve tarla vasfı ile 36.543,60 m2 yüz ölçümlü olarak davalı adına tespit edildiği, tespitin 18.08.2009 tarihinde kesinleştiğianlaşılmıştır.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı Hazine temsilcisinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine temsilcisinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Mahkeme kararının ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince temyiz eden davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Tercan Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.