"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2047 E., 2023/2173 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/640 E., 2023/448 K.
Taraflar arasındaki vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ..., adli yardım talepli dava dilekçesinde; kızı ... ile davalı ... arasında gönül ilişkisi bulunduğunu, davalı ...'in daha fazla kazanç sağlayacaklarından bahisle kendisini ve kızını kandırarak arkadaşı diğer davalı ...'ı vekil tayin ettirdiğini, kendisine ait ve ikamet ettikleri 14 numaralı bağımsız bölümün bedelsiz olarak satış suretiyle devredildiğini, kime devredildiğini bilmediğini, sonrasında kızı ... ile davalı ...'in ilişkileri bitmesine rağmen dava konusu taşınmazın kendilerine devredilmediğini, dava konusu taşınmazdan tahliyelerinin talep edildiğini ileri sürerek dava konusu 14 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının kızı ... ile davalı ...'ın aynı iş yerinde çalıştığını, ...'nın mesai saatleri içinde iş yerinde bulunması nedeniyle dava konusu taşınmazın satış işlemlerini yapması için davalı ...'ın vekil tayin edildiğini, vekaletnameye uygun olarak satış işlemlerinin yapıldığını, davacı tarafa taşınmazın bedelinin banka kanalıyla ödendiğini, diğer yandan davalı ... ile davacının kızı ... arasında herhangi bir gönül ilişkisi bulunmadığını, ...'nın 2018-2019 yılı arasında davalı ...'in iş yerinde çalışanı olduğunu, davalı ...'in dava konusu taşınmazı dava dışı ...'den satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tapu kayıtlarından dava konusu 14 numaralı bağımsız bölümü davacı ...'un 05.12.2014 tarihli satış işlemi ile edindiği, ...'un 04.06.2018 tarihli satış işlemiyle taşınmazı ...'ye sattığı, ...'nin 02.08.2021 tarihli işlemle taşınmazı ...'ya tapuda satış suretiyle devrettiği, taşınmazın halen ... adına kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, eldeki davada talebin tapu iptali ve tescile ilişkin olduğu, davanın son tapu kayıt malikine yöneltilmesi gerekmekte olup son tapu maliki olan ...'nın davada taraf olmadığı, öte yandan davalılar ... ve ...'nın önceki tapu kayıt maliki de olmadıkları, diğer bir anlatımla ara malik de olmadıkları belirli olup bu durumda davalılara husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ...'in davacı ve kızı ...'yı kandırması nedeniyle davalı ...'ın vekil tayin edildiğini, dava açılmadan önce Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında davacının dava konusu taşınmazın kayıt malikinin kim olduğunu öğrenemediğini, hem ara malikin hem de kayıt malikinin davalı ...'nın akrabası olduğunu, kendilerine kayıt maliki olan kişinin davaya dahil edilmesi için süre verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeye konu edilen 46166 ada 11 parselin davacı adına kayıtlı iken davacı tarafından Sincan 2. Noterliğinin 01.06.2018 tarihli davalı ...'a verilen vekaletname ile 04.06.2018 tarihinde dava dışı ...'ye, ondan da 02.08.2021 tarihinde dava dışı ...'ya temlik edildiği, eldeki davada dava dilekçesi ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre hile ile alınan vekaletin kötüye kullanılması nedeniyle tapunun iptal ve tescil isteğinde bulunulduğu, tapu iptal ve tescil davalarında husumetin mutlaka kayıt malikine yöneltilmesi gerektiği, davalıların kayıt maliki olmadıkları, davalı ...'ın yapılan satışta vekil, diğer davalı ...'in ise davacının kızının eski erkek arkadaşı olup taşınmazda mülkiyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu 14 numaralı bağımsız bölümün 04.06.2018 tarihli resmi senetle davacı ...'un vekili davalı ... tarafından dava dışı .....'ye 180.000,00 TL bedelle satış suretiyle devredildiği, dava dışı .....'nin dava konusu bağımsız bölümü 02.08.2021 tarihli resmi senetle davalı ...'nın eşi dava dışı ....'ya satış suretiyle devrettiği anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz eden davacının adli yardım talebi İlk Derece Mahkemesince kabul edilmiş olup harç yatırmadığından, aşağıda yazılı 1.330,20 TL temyiz başvuru harcı ile 427,60 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.