Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6393 E. 2024/7066 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu bitişik parseller arasında yaşanan sınır uyuşmazlığı nedeniyle tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uymakla birlikte, hüküm fıkrasında yazım hatası yapması ve yargılama giderlerinin eksik hesaplanması gözetilerek, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hüküm düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/168 E., 2023/524 K.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, ... ilçesi ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu davacılar adına tescil edilen 140 ada 14 parsel sayılı taşınmazın takriben 60-65 metrekarelik kısmının yanlış olarak bitişikte bulunan ve davalı adına tescil edilen 140 ada 6 parsel sayılı taşınmaza dahil edildiğini ileri sürerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 140 ada 6 parsel sayılı taşınmaza dahil edilen kısmın iptali ile davacılar adına kayıtlı 140 ada 14 parsel sayılı taşınmaza dahil edilmek suretiyle 1/2 oranında davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen kendisine ait 140 ada 6 parsel sayılı taşınmazın batısından kanal geçtiğini, bu kanalın batısında bulunan bir kısım yerin kendisine ait 6 parsel numaralı yerin içinde tespit gördüğünü, kanalın batısında olan ve kendisine ait tapunun içinde görünen yer ile bir ilgisinin bulunmadığını, bu nedenle kanalın batısında kalan yer ile ilgili davayı kabul ettiğini, ancak söz konusu kanalın doğusunda kalan yerde davacı tarafın bir hakkının olmadığını, kanalın doğusunun tamamen kendisine ait olduğunu ileri sürerek anılan kanalın doğusunda kalan yer için davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.12.2015 tarihli ve 2015/124 Esas, 2016/805 Karar sayılı kararıyla; davacılara ait olan 140 ada 14 parsel sayılı taşınmaz ile davalıya ait olan 140 ada 6 parsel sayılı taşınmazın komşu oldukları, davacıların fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen ve kırmızı renkle belirtilen 65,00 m²'lik kısmın kendilerine ait olduğunu iddia ettiği, mahalli bilirkişi ve bir kısım tanık beyanlarına göre hak iddia edilen yerin davacıların babası ve davacılar tarafından hayvan gübresi atılmak suretiyle kullanıldığı, daha önceleri evlerinin kapı ve penceresinin bu yere açıldığı, bu kısımda davacıların eşyalarının bulunduğu, davalı tanıkları ile müşterek tanık ve mahalli bilirkişi ...tarafından, hak iddia edilen kısımda etrafı tahtalarla çevrili, baraka şeklinde, davalı tarafından kullanılan tuvalet olduğu iddia edilmişse de müşterek tanığın beyanına göre 30 yıl önce buranın yıkıldığı, ondan sonra davacıların küllük olarak kullanmaya devam ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 140 ada 6 numaralı parselde fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 02.11.2015 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen ve kırmızı renkle belirtilen 65,00 m²'lik kısmın tapu kaydının iptali ile davacılar adına kayıtlı 140 ada 14 numaralı parsele eklenmek sureti ile davacılar adına 1/2 hisse ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tarafından temyiz başvurusunda bulunulması üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 12.06.2019 tarihli ve 2016/10034 Esas, 2019/4361 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece, davacıların evlerinin kapı ve penceresinin, öncesinde temyize konu 140 ada 6 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümüne açıldığı, bu bölüm üzerinde davacıların eşyalarının bulunduğu ve sonrasında taşınmazın davacılar tarafından küllük olarak kullanıldığı, davacıların davasında haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği ancak yapılan değerlendirme ve varılan sonucun dosya kapsamına uygun bulunmadığı, keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarının taşınmazlar arasında 30-35 yıldır su kanalı olup bir kısmının üzerinin kapalı bulunduğunu ve taşınmazlar arasındaki sınırın bu kanal olduğunu beyan etmiş oldukları, inşaat bilirkişisi raporunda taşınmazlar arasında mahalleye ait eski su kanalının mevcut olduğu, bu kanalın bir kısmının açık bir kısmının kapalı olduğu, kapalı alanın üzerinde iki evin arasında eski kuru taş duvar bulunduğu belirtilmiş olmasına rağmen, keşif sonrasında fen bilirkişisi raporunda bu su kanalının (ark) ve duvarın gösterilmediği, bu haliyle yerel bilirkişi, taraf tanıkları beyanları, inşaat bilirkişisi raporu ve tüm dosya kapsamından taşınmazlar arasındaki sınırın su kanalı (ark) ve üzerindeki duvarın olduğu anlaşıldığı, buna göre fen bilirkişisinden su kanalı (ark) ve duvarın krokide gösterilmesinin istenmesi ve Mahkemece taşınmazlar arasındaki sınırın su kanalı (ark) ve üzerindeki duvar kabul edilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17.12.2019 tarihli ve 2019/5125 Esas, 2019/8564 Karar sayılı kararı ile davacılar vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan ... 1. Asliye Hukuk Hukuk Mahkemesinin 05.11.2020 tarihli ve 2019/778 Esas ve 2020/686 karar sayılı kararıyla; bozmadan önceki keşifte dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanları ile ek bilirkişi raporunda su kanalı iki parsel arasında sınır kabul edildiğinden su kanalının batısında kalan turuncu renk ile boyalı (D) harfi ile gösterilen 31,32 m²'lik bölüm ve lila renk ile boyalı (E) harfi ile gösterilen 1,30 m²'lik bölümün davacılara ait olduğu, su kanalının doğusunda kalan sarı ile boyalı (G) harfi ile gösterilen bölüm ve yeşil ile boyalı (B) harfi ile gösterilen bölümlerin davalıya ait olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; (D) harfi ve (E) harfi ile gösterilen kısımların davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adlarına 1/2 oranında tescili ile bu bölümün davacılar adına kayıtlı 140 ada 14 parsele eklenmesine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine, Dairenin 05.12.2022 tarihli ve 2021/5307 Esas, 2022/7903 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece, bozma kararına uyulduğu halde bozma kararının gerekleri tam olarak yerine getirilmediği gibi, yapılan araştırma ve incelemenin de hüküm kurmak için yeterli bulunmadığı, Yargıtay bozma kararında dava konusu iki taşınmaz arasındaki sınırın su arkı ve taş duvar olduğu belirtildiği halde Mahkemece sadece su arkı dikkate alınarak sınırın belirlendiği, davacının evinin hemen önü olan, önceden pencere ve kapının açıldığı kısmın önündeki fen bilirkişi raporunda (G) harfi ile gösterilen ve temyize konu olan kısmın davacı tarafından kullanıldığı dosya kapsamı ile ispat edildiği halde, hatta davalı tarafından bu kısmın kendisine ait olduğu ancak davacıların kullanımına ses çıkarmadığı yönündeki beyanıyla davacı tarafın zilyet olduğunu zımnen kabul ettiği gözetildiğinde verilen kararın bozma kararına aykırılık oluşturduğu, öte yandan bozma kararı ile belirlenen hususta yeniden keşif yapılarak durumun belirlenmesi yerine fen bilirkişisinden ek rapor alınarak karar verilmesinin hatalı olduğu, kabule göre de; taşınmazlar arasındaki su arkının köye ait olduğu belirtildiğinden artık bu kısım tapuya bağlanamayacağından davalının malik olduğu parselden bu kısmın çıkarılarak krokide gösterilmesi ile yetinilmesi yerine bu kısmın davalı taşınmazının içerinde bırakılmasının isabetsiz olduğu, hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece mahallinde fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, iki taşınmaz arasında bulunan su arkı ile taş duvarın kroki üzerinde gösterilmesi istenmeli ve bu ark ile taş duvarın sınır olarak kabul edilerek yukarıda açıklanan hususlara uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.10.2023 tarih ve 2023/168 Esas, 2023/524 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yeniden keşfe gidilerek fen bilirkişilerinden rapor aldırıldığı, fen bilirkişilerince bozma ilamı doğrultusunda davacılara ait 140 ada 14 parsel ile davalıya ait 140 ada 6 parsel arasında su kanalı (ark) ve taş duvar sınır kabul ederek krokili rapor hazırlandığı, bozmadan önceki keşifte dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanları ile hükme elverişli görülen bilirkişi raporunda su kanalı (ark) ve taş duvar iki parsel arasında sınır kabul edildiğinden su kanalının batısında kalan turkuaz renk ile boyalı (M) harfi ile gösterilen bölüm ile taş duvarın içerisinde kalan mavi renk ile boyalı (K) harfi ile gösterilen alanın davacılara ait olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 140 ada 6 parselde davalı adına kayıtlı olan taşınmazın, fen bilirkişileri tarafından sunulan 14.08.2023 havale tarihli raporun ekindeki krokide (M) harfi ile gösterilen türkuaz renk ile boyalı 32,96 m²'lik kısmı ile (K) harfi ile gösterilen mavi renk ile boyalı 9,09 m²'lik kısmının ifraz edilerek 140 ada 14 parselde davacılar ...ve ... adlarına ½ oranında kayıtlı taşınmaz ile birleştirilmesine, su kanalının kamuya ait olması sebebiyle fen bilirkişileri tarafından sunulan 14.08.2023 havale tarihli raporun ekindeki krokide (L) harfi ile gösterilen kırmızı renk ile boyalı su kanalının (ark) tescil dışı bırakılmak suretiyle Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 140 ada 6 parselde davalı ... adına kayıtlı olan taşınmazın kayıtlarda 439,06 m² olarak görünen yüzölçümünün 386,95 m² olarak, Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 140 ada 14 parselde davacılar ...ve ... adlarına ½ oranında kayıtlı taşınmazın kayıtlarda 230,17 m² olarak görünen yüz ölçümünün 272,22 m² olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, dava dilekçelerinde Yerel Mahkemece kısmen kabul, kısmen ret yönünde hüküm kurulması, yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre hesap edilmesi, davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, bozma ilamından sonraki yargılama giderlerinin dahil edilmemesi, karar tarihindeki tarifenin dikkate alınmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira talepleri gibi yerlerinin tespit edildiğini ve tescile karar verildiğini, müvekkilinin yapmış olduğu masrafların karşı tarafa yükletilmesini talep ettiklerini, davalının yapmış olduğu masrafların ise kendi üzerinde bırakılmasına, davalı vekili adına vekalet ücreti takdirine mahal olmadığına karar verilmesi gerekirken bu konuda hata yapıldığını, 05.12.2022 tarihli bozma ilamı ile Mahkemece dava konusu mahalde keşif yapılmasına karar verildiğini, mahallinde keşif icra edildiğini, bu kapsamda harcın eksik ikmal edildiğini, 04.10.2023 tarihli kararda ise son yapılan masraflar için karar verilmediğini, temyiz masrafları da gözden kaçtığı gibi vekalet ücretinin de 2015 yılı vekalet ücreti üzerinden hükmedilmesi ve davalı lehine de vekalet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğunu, zira karar tarihindeki vekalet ücreti dikkate alınarak davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 05.12.2022 tarihli ve 2021/5307 Esas, 2022/7903 Karar sayılı bozma ilamında davalının sınırını köy konağı ile evinin arasında bulunan kuru taş duvar olarak kabul ettiğini, bilirkişilerin ise bozma kararını değerlendirmede hata ettiklerini, davalının sınırını su kanalının sıfır noktasından aldıklarını ve kamuya ait su kanalı ile duvar arasındaki boşluğu davalı parseline ilave ettiklerini, davalı parseline ilave edilen kamusal alanın davalı parselinden çıkarılmak suretiyle haritada (L) harfi ile gösterilen kanala ilave edilmesi gerektiğini, ayrıca Yargıtay bozma kararı gereğince müvekkillerine bırakılacak (K) harfi ile gösterilen taş duvar ile çevrili kısmın toplam 14 metrekare olması gerektiğini, bilirkişi tarafından yapılan hatalı ölçümden dolayı müvekkillerinin 6 metrekareye yakın hak kaybı olduğunu, davalının sınırının taş duvar olduğunu, duvar ile kanal arasında boşluk olduğunu, fen bilirkişi raporunun bu hali ile kabulü durumunda kamusal alan olan kısmın davalı adına tescil edileceğini ileri sürerek hükmün bozulmasını ya da belirttikleri nedenler çerçevesinde düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1. Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. Kadastro sonucu; Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 140 ada 6 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı, hibe, irsen intikal ve 15.07.2006 tarihli satış senedine istinaden davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

3. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

4.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uymakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik olmadığından davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

5. Bununla birlikte; somut olayda, Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 140 ada 6 parselde davalı adına kayıtlı olan taşınmazın, fen bilirkişileri tarafından sunulan 14.08.2023 havale tarihli raporun ekindeki krokide (M) harfi ile gösterilen türkuaz renk ile boyalı 32,96 m²'lik kısmı ile (K) harfi ile gösterilen mavi renk ile boyalı 9,09 m²'lik kısmının ifraz edilerek 140 ada 14 parselde davacılar ...ve ... adlarına ½ oranında kayıtlı taşınmaz ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahkemece, 140 ada 6 parselde davalı adına kayıtlı olan taşınmazın fen bilirkişileri tarafından sunulan 14.08.2023 havale tarihli raporun ekindeki krokide (M) harfi ile gösterilen turkuaz renk ile boyalı 32,96 m²'lik kısmı ile (K) harfi ile gösterilen mavi renk ile boyalı 9,09 m²'lik kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile ifraz edilerek 140 ada 14 parselde davacılar ...ve ... adlarına ½ oranında kayıtlı taşınmaz ile birleştirilmesine şeklinde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

6. Öte yandan, davacı tarafından yapılan toplam 5.455,10 TL'nin kabul-ret oranına göre hesaplanan 3.543,63 TL'sinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken Mahkemece ikinci bozma sonrasında davacı tarafından yapılan bir kısım yargılama giderlerinin dikkate alınmaksızın eksik olarak yargılama giderlerine hükmedilmesi de isabetsizdir.

7. Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Kanun'un 438. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacılar vekilinin yerinde bulunmayan sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının 5. ve 6. pargrafta değinilen yönlerden kabulü ile hükmün 1 nolu bendinin yerinden çıkarılmasına ve yerine 1. bent olarak; "1-Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 140 ada 6 parselde davalı ... adına kayıtlı olan taşınmazın, fen bilirkişileri ... ve... tarafından sunulan 14.08.2023 havale tarihli raporun ekindeki krokide (M) harfi ile gösterilen türkuaz renk ile boyalı 32,96 m²'lik kısmı ile (K) harfi ile gösterilen mavi renk ile boyalı 9,09 m²'lik kısmının davalı adına olan TAPU KAYDININ İPTALİ ile İFRAZ EDİLEREK, Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 140 ada 14 parselde davacılar ...ve ... adlarına ½ oranında kayıtlı taşınmaz ile BİRLEŞTİRİLMESİNE," cümlesinin yazılmasına; hükmün 7 nolu bendinin hüküm yerinden çıkarılmasına yerine 7. bent olarak "Davacı tarafından bozma öncesi yapılan 56,00 TL davetiye gideri, 195,40 TL keşif harcı, 150,00 TL keşif araç gideri, 300,00 TL bilirkişi ücreti ile bozma sonrası yapılan 134,45 TL tebligat gideri ile 150,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 985,85 TL ile ikinci bozma sonrası yapılan 3,90 TL davetiye gideri, 2.000 TL bilirkişi gideri, 203,00 TL dosya evrak gönderme gideri, 350,00 TL keşif araç ücreti, 1.912,35 TL keşif harcı olmak üzere genel toplam 5.455,10 TL'den davanın kabul-ret oranı gözetilerek (%64,69) 3.543,63 TL'nin tahsilde tekürrür olmamak kaydıyla infazda tereddüt yaratmayacak şekilde davalıdan alınarak davacılara verilmesine" cümlesinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

24.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.