Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6395 E. 2024/219 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı temliklerin muvazaalı olup olmadığına ve davacı mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin önceki bozma kararlarına uyularak ve dosyadaki deliller değerlendirilerek, mirasbırakanın sağlığında yaptığı temliklerin muvazaalı olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı ve davacıların taleplerinin reddine dair yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/113 E., 2021/248 K.

DAVACILAR : ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili Avukat ...

BİRLEŞTİRİLEN DAVADA

DAVACILAR : ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir. Karar asıl ve birleştirilen dava davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilleri dava dilekçelerinde, dava konusu 4338 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan ... adına kayıtlı iken mirasbırakanın hileli işlemler ile önce dava dışı oğlu ...’a, adı geçenin de yine hileli şekilde davalı oğlu ...’ya devrettiğini, diğer mirasçılardan mal kaçırıldığını ileri sürerek dava konusu 4338 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının miras payları oranında iptali ile paylarının davacılar adına tescilini istemişlerdir.

II. CEVAP

Asıl ve birleştirilen davada davalı vekili cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazın davalının dava dışı babası ...’ın kazancıyla alınıp mirasbırakan dedesi ... üzerine tescil edildiğini, diğer taşınmazlardan davacıların paylarını aldıklarını, davalının babasının kazancıyla edinilen taşınmazların tapuda babasına devri, diğer taşınmazlarda ise babasının pay almaması konusunda mirasçıların anlaştıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.03.2013 tarihli ve 2011/785 E. 2013/199 K. sayılı kararı ile; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararları

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin; 16.09.2014 tarihli ve 2014/12782 Esas, 2014/143624 Karar sayılı kararıyla “... dava konusu 4338 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 02.06.1971 tarihinde yapıldığı, mirasbırakanın ise 07.11.1971 tarihinde yani tespitten sonra öldüğü sabittir. Bu durumda 3402 sayılı Yasa'nın 12/3 üncü maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin eldeki dava bakımından uygulanamayacağı açıktır...işin esasına girilerek gerekli inceleme ve araştırmanın yapılması, tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi ve oluşacak duruma göre uyuşmazlığın bir çözüme kavuşturulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 05.11.2020 tarihli ve 2017/2532 Esas, 2020/5781 Karar sayılı kararıyla;"... dava konusu taşınmazda mirasbırakan ... ile dava dışı kız kardeşleri tarafından davalının dava dışı babası ...’a pay temlikleri yapıldığı, dava dışı ...’ın da mirasbırakandan ve dava dışı halalarından edindiği toplam 1200/1295 payı bilahare davalı oğlu ...’ya satış yoluyla temlik ettiği, mirasbırakan ... tarafından davalının dava dışı babası ...’a yapılan pay temlikinin muvazaalı olduğunun ispatlanamadığı, ilk temlikin muvazaalı olduğunun ispatlanamaması karşısında davalıya yapılan sonraki temlikin muvazaalı olduğu iddiasının incelenemeyeceği açıktır... asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre ise; dava konusu taşınmazın kadastro tespitine dayanak eski tapu kayıtlarına göre mirasbırakan ...’dan davalının dava dışı babası ...’a ve ondan da davalıya geçen pay oranı gözetilmeksizin mirasbırakanın dava dışı kız kardeşlerinden geçen payları da kapsar şekilde davalı adına kayıtlı olan toplam 1276/1295 pay üzerinden iptal-tescile karar verilmesi de doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş; asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilinin karar düzeltme isteği Dairenin 22.02.2021 tarihli ve 2021/495 E., 2021/951 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.

B. Mahkemece Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile; bozma kararına uyularak asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilleri temyiz dilekçelerinde; Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiğini, muvazaasının tüm dosya kapsamı, dinlenen tanık beyanları ile sabit olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı,4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1324 doğumlu mirasbırakan ...’ın 7.11.1971 tarihinde ölümü üzerine eşi ... ile çocukları ...,...,... ve ...’nin mirasçı kaldıkları, kızı ...’nın mirasbırakandan sonra 22.11.1971 tarihinde ölümü üzerine eşi ... ile oğlu ...’in mirasçı kaldıkları, mirasbırakanın eşi ...’nin ise 25.06.1985 tarihinde ölümü üzerine aynı çocuklar ile kızı ...’nın oğlu ...’in ...’ye mirasçı oldukları, mirasbırakanın kızı ...’nin 17.04.1996 tarihinde ölümü üzerine eşi ... ile çocukları ...,...,...’in mirasçı kaldıkları; asıl davanın mirasçılardan ...’nin eşi ... ve çocukları ...,... tarafından; birleştirilen davanın ise mirasbırakanın çocukları ...,...,... tarafından açıldığı, dava konusu 4338 parsel sayılı taşınmazın 02.06.1971 tarihli kadastro tespitinin eski tapu kayıtlarına istinaden yapıldığı, getirtilen eski tapu kayıtlarının incelenmesinde, 29.04.1960 tarih 109 sıra no’lu tapu kaydına göre taşınmazın 5/12 hissesinden 1/12’ şer olmak üzere toplam 3/12 hissesi kök mirasbırakan ... evlatları mirasbırakan ... ile dava dışı ...,... adlarına kayıtlı iken bu hisselerini mirasbırakan ...’ın oğlu ve davalının da babası olan dava dışı ...’a sattıkları, 22.09.1960 tarih 76 sıra no’lu tapu kaydına göre taşınmazın 1’erden 2/12 hissesi kök mirasbırakan ... evlatları dava dışı ... ve ...adlarına kayıtlı iken bu hisselerini mirasbırakan ...’ın oğlu ve davalının da babası olan dava dışı ...’a sattıkları, neticeten eski tapu kayıtlarına göre dava konusu taşınmazda yalnızca 1/12 hissenin mirasbırakan ...’dan, 4/12 hissenin ise mirasbırakan ...’ın dava dışı kız kardeşleri ...,...,... ve ...’den davalının dava dışı babası ...’a geçtiği, anılan eski tapu kayıtlarına göre yapılan kadastro tespiti ile dava konusu taşınmazın 1200/1295 payının davalının dava dışı babası ... adına, eski tapu kayıtlarına göre kök mirasbırakan ...’a ait 1/12 hisseden dolayı 19/1295’er payın mirasbırakan ... ile dava dışı kız kardeşleri ...,...,... adlarına tescil edildiği, davalı ...’nın dava konusu taşınmazdaki 1200/1295 payı 27.02.1991 tarihinde dava dışı babası ...’dan, 38/1295 payı 02.04.1987 tarihinde mirasbırakan ...’ın dava dışı kız kardeşleri ...,...’den, 38/1295 payı 27.02.1991 tarihinde dava dışı kardeşi ...’dan satış yoluyla edindiği, dava dışı ...’in ise davalı ...’ya temlik ettiği bu 38/1295 payı mirasbırakan ...’ın dava dışı kız kardeşleri ...,...’den edindiği, mirasbırakan ... adına kayıtlı iken mirasçılarına intikal eden elbirliği mülkiyetine tabi dava dışı 19/1295 payla ilgili olarak ... dışındaki diğer mirasçıların paylarını 17.10.2008 tarihinde davalının dava dışı babası ...’a satış yoluyla temlik ettikleri, eldeki davada dava konusu 4338 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı pay yönünden iptal tescil istenildiği anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'a tabi davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Asıl ve birleştirilen davanın davacılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90'ar TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl ve birleştirilen dava davacılarından alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...