"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 13.04.1982 tarihli ve 1982/4001 Esas, 1982/4139 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; karar yasal süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar ... ve ... ... müşterek dava dilekçesinde; 2223 parsel sayılı taşınmazın vergi kaydı uyarınca kendileri ile dava dışı paydaşlar adına kayıtlı olduğunu, 60-70 yıldır taşınmazı vergi kaydının hudutları dahilinde kullandıklarını ancak kadastro çalışmaları sırasında 2223 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğindeki bir bölümünün yolak olarak haritasında gösterildiğini, nizalı taşınmaz bölümünün yolak vasfında olmadığını ileri sürerek, nizalı taşınmaz bölümünün 2223 parsel sayılı taşınmaza ilave edilerek adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; nizalı taşınmaz bölümünün kadim yol vasfında olup, kullanımının da umumun istifadesine ait olduğunu, köy hükmi şahsiyetinin ortak malı olan bu yerin zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... tarafından davaya cevap verilmemiştir.
III. MÜDAHALE
... ve arkadaşları müşterek müdahale dilekçelerinde; davacılar ile aynı sebebe dayanarak, davanın kabulüne karar verilmesini istemişlerdir.
IV. MAHKEME KARARI
Çankırı Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.07.1978 tarihli ve 1977/101 Esas, 1978/277 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın dava dışı 2223 parsel sayılı taşınmazın doğu sınırında bulunan ve yolak vasfı ile tescil harici bırakılan alanda kaldığı, 2223 parsel sayılı taşınmaza kadastro sırasında revizyon gören vergi kaydının doğu hududunun yol okumadığı, vergi kaydına göre 2223 parsel sayılı taşınmazın, paftasında yoldan sonra gelen kadastro parselleri ile hem hudut olduğu ve dava konusu taşınmazın davacı tarafça kullanıldığı gerekçesiyle;
Dava dışı 2223 parsel sayılı taşınmaz ile dava dışı 2255 parsel sayılı taşınmaz arasındaki yolun kaldırılmasına, 2223 parsel sayılı taşınmazın yüz ölçümü 46.000,00 metrekare olarak bırakılmak suretiyle, taşınmazın 2255 parsel sayılı taşınmaz ile hem hudut olarak tapu siciline tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Bozma Kararı
Karar, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 13.04.1982 tarihli ve 1982/4001 Esas, 1982/4139 Karar sayılı kararıyla; “eldeki davanın tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olduğu, bu durumda Mahkemece dava konusu taşınmaz üzerinde zilyetlikle iktisap koşullarının davacı taraf lehine gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması ve gerekli ilanların yapılması gerektiği halde Mahkemece bu şekilde bir araştırma ve inceleme yapılmadığı, kabule göre de dava dışı 2223 parsel sayılı taşınmaz ile dava dışı 2255 parsel sayılı taşınmaz arasındaki alanın ayrı bir krokisi düzenlenmeksizin ve yüz ölçümü gösterilmeksizin, infaza elverişsiz şekilde hüküm kurulmasının da isabetsiz olduğuna” değinilmek suretiyle bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca araştırma, inceleme ve gerekli ilanların yapıldığı, nizalı taşınmaz bölümünün dava dışı 2223 parsel sayılı taşınmazın doğu sınırında bulunan ve hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.950,00 metrekare yüz ölçümündeki yer olduğu, nizalı taşınmaz bölümünde davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu, öte yandan davacılardan ... dışındaki diğer davacı ve müdahillerin davayı takip etmediği gerekçesiyle;
Teknik bilirkişinin 21.09.1982 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.950,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz bölümü 3840 pay kabul edilmek suretiyle 480 payının davacı ... adına, kalan payların davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
... dışındaki davacılar tarafından dava takip edilmediğinden dava müracaata kalmış olmakla, adı geçenler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davayı takip etmeyen davacıların bilahare Hazine aleyhine dava açmakta muhtariyetine karar verilmiştir.
D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
E. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 2223 parsel sayılı taşınmaza uygulanan vergi kaydının yöntemince uygulanmadığını, nizalı taşınmazda zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmediğini, kaldı ki nizalı taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
F. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
a) 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
b) 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” hükmünü içermektedir.
3. Değerlendirme
1. 1969 yılında Çankırı ili, Kızılırmak ilçesi, Yukarı ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında, nizalı taşınmaz bölümü yolak vasfı ile tescil harici bırakılmıştır.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, davacılar ile müdahil davacılar adına kayıtlı dava dışı 2223 parsel sayılı taşınmazın tapuda müşterek mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, davacılar tarafından ise eldeki davanın, nizalı taşınmaz bölümünün 2223 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğu iddia edilerek açıldığı, o halde davacılardan birinin tek başına eldeki davayı takip etmesinin mümkün olduğu, her ne kadar Mahkemece ... dışındaki davacılar tarafından davanın takip edilmediği gerekçesiyle onlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması isabetsiz ise de bu hususun temyize konu edilmediği anlaşıldığından; davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın, HMK'nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 438. maddesi uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.