"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/829 E., 2023/1080 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/208 E., 2023/170 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil- bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tapu iptali ve tescil talebine ilişkin davanın hak düşürücü süreden reddine, davacının davalı ... hakkındaki tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili - davalılardan ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; davalılar vekilinin temyize cevap dilekçesindeki duruşmalı temyiz isteğinin değerden reddine karar verilip; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, tapu kadastro işlemi neticesinde mirasbırakanı ... adına tespit ve tescil edilmesi gereken dava konusu Kayseri ili, Talas ilçesi ... Köyü 131 ada 374 parselde bulunan 13 dönümünün yarısı ile 148 ada 163 parselde bulunan 6 dönüm yeri haksız ve kötü niyetli olarak davalılardan ...'in kendi adına tescil ettirdiğini ve 131 ada 374 parselde bulunan 13 dönümünün yarısını 28.06.2021 tarihinde davalılardan ...'e devrettiğini, yine 148 ada 163 parselde bulunan 6 dönümü ise 09.06.2021 tarihinde davalılardan ...'ya temlik ettiğini, dava konusu taşınmazların nizasız ve fasılasız yıllarca mirasbırakanı ...'in zilyetliği ve tasarrufu altında olduğunu, davalı ...'in dava konusu taşınmazlarda sadece tek başına hiçbir hakkı bulunmadığı gibi tapu devrini yapmaya yanaşmayıp muvazaalı şekilde taşınmazları devrettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan ... adına tesciline, olmadığı takdirde 10.000,00 TL alacak bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak miras hisseleri oranında davacıya ödenmesine karar verilmesini istemiş, 11.03.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile taşınmazların keşfen belirlenen değerleri olan 145.388,00 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ettiğini bildirmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... ve ..., davaya konu talebin zaman aşımına uğradığını, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde iddia edilen hususların yasal dayanaktan yoksun ve soyut iddialar niteliğinde olduğunu, dava konusu taşınmazın hiçbir zaman mirasbırakan Adem tarafından kullanılmadığını, 1987 yılından itibaren davalı ... tarafından kullanıldığı için tespit işleminin onun adına yapıldığını ve diğer davalı ...'in iyi niyetli üçüncü kişi olarak taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı ..., dava konusu işlemde iyi niyetli üçüncü kişi olarak hareket ettiğini , taraflarla yakınlığı ve ilişkisinin bulunmadığını, işleme ilişkin banka dekontunu dilekçeleri ekinde sunduklarını , hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.02.2022 tarihli ve 2021/312 Esas, 2022/82 Karar sayılı kararıyla; dava konu 131 ada 374 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 05.11.2007 tarihinde yapıldığı davaya konu diğer taşınmaz olan 148 ada 163 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 03.12.2007 tarihinde yapıldığı, tapulama tutanaklarının 29.01.2008 tarihinde kesinleştiği, eldeki iş bu davanın 30.09.2021 tarihinde açıldığı, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 üncü maddesi gereğince davacının açtığı davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiş, söz konusu kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 11.05.2022 tarihli ve 2022/431 E., 2022/534 K. sayılı kararı ile ; " ... Çekişmeli taşınmazların kadastro tutanakları 29.01.2008 tarihinde tarihinde kesinleşmiş olup dava 30.09.2021 tarihinde açılmıştır. Ne var ki; dava terditli olarak açılmış olup, davacının tapu iptali ve tescil talebi reddedildiğine göre tazminat isteminin değerlendirilmesi gerekir. Mahkeme gerekçesinde, davacının tazminat istemine ilişkin değerlendirme yapılmadan hüküm kurulması isabetsizdir. 6100 Sayılı HMK nun 353/1-a.6 maddesinde: "Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmiş olması” halinde Bölge Adliye Mahkemesince esasın incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verileceği düzenlenmiştir." gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kaldırma kararı uyarınca yapılan yargılama neticesinde dava konusu 131 ada 374 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 05.11.2007 tarihinde yapıldığı, davaya konu diğer taşınmaz olan 148 ada 163 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 03.12.2007 tarihinde yapıldığı, tapulama tutanaklarının 29.01.2008 tarihinde kesinleştiği, eldeki iş bu davanın 30.09.2021 tarihinde açıldığı, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. Maddesi gereğince tapu iptali ve tescil talebi yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle bu talep yönünden davanın hak düşürücü süreden reddine, tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacı ile davalı ...'in kardeş oldukları, davacının kadastro tespiti sırasında kardeşi ... adına kaydedilen bu taşınmaz hisseleri nedeniyle veraset ilamında belirlenen 1/4 oranında pay sahibi olabileceği, yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna göre davaya konu taşınmazlardan 131 ada 374 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin dava tarihi itibariyle değerinin 72.500,00 TL, davaya konu 148 163 parsel sayılı taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin 72.888,00 TL olduğu bu taşınmazların toplam değerinin 145.388,00 TL olduğu, davacının veraset ilamındaki hisse değerinin 36.347,00 TL olduğu anlaşıldığından davacı tarafın tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine; davalılar ... ve ... hakkında açılan tazminat davasının reddine, diğer davalı ... hakkında açılan tazminat davasının kısmen kabulü ile; 36.347,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılardan ... ve Nuh Salcanler vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ve aşamalarda ileri sürülen iddialarını yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hesaplanan tazminat miktarının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme her ne kadar davacının tapu iptal ve tescil talebinin zaman aşımından dolayı reddetmiş ise de davacının tazminat talebinin de reddedilmesi gerektiğini, cevap dilekçesinde belirttiği hususları aynen tekrar etmekle, dava konusu taşınmazlarda kadastro aşamasında müvekkili adına kaydedilmesinden dolayı davacının taşınmazda herhangi bir hakkının bulunmadığını, davacının dava konusu taşınmazı babasının kullandığına dair resmi bir evrak sunamazken sadece tanık beyanlarının bir kısmı esas alınarak davanın kabul edilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.09.2023 tarihli ve 2023/829 Esas 2023/1080 Karar sayılı kararıyla; davacının taleplerinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi gereğince 10 yıllık hak düşürücü sürü geçtikten sonra dava edildiği anlaşıldığından, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, muvazaa sebebiyle açılan davalarda zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin mevcut olmadığını, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Kayseri ili Talas ilçesi ... köyü 131 ada 374 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 05.11.2007, diğer dava konusu aynı yer 148 ada 163 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin ise 03.12.2007 tarihinde yapıldığı, söz konusu tespitlerin 29.01.2008 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 30.09.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.