Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6497 E. 2024/6153 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında terekenin paylaşımı konusunda anlaşmazlık olup, kadastro çalışmaları sırasında bazı taşınmazların farklı kişiler adına tescil edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılması.

Gerekçe ve Sonuç: Terekenin tüm mirasçıların katılımıyla usulüne uygun olarak paylaştırılmadığı, taksime katılmayan mirasçıların da fiili imkansızlıklar nedeniyle itiraz edemedikleri, mirasın elbirliği mülkiyeti altında olduğu ve mirasçılardan birinin zilyetliğinin tereke adına olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/112 E., 2023/690 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İnebolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/31 E., 2018/293 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Kastamonu ili, .... ilçesi, .... köyünde 105 ada 8, 106 ada 6, 109 ada 9, 110 ada 17, 112 ada 7, 162 ada 6, 221 ada 6 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini; 221 ada 6, 105 ada 10, 106 ada 6, 109 ada 11, 110 ada 13, 112 ada 11 parsel sayılı taşınmazların davalılar ..., ... ve dava dışı... adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazların tarafların kök murisi ... ...'den geldiğini, ölümüne kadar kök murisin kullanımında olduğunu, ölümünden sonra da mirasçıları tarafından kullanıldığını, ne sağlığında ne de ölümünde taksim yapılmadığını, her nasılsa kadastro tespiti sırasında sadece davalılar adına tespit gördüğünü, davacıların babası ... oğlu... adına herhangi bir taşınmaz kaydı yapılmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile dedeleri ... ...'in veraset ilamındaki hisseleri nispetinde davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... cevap dilekçesinde; 112 ada 11, 110 ada 13, 109 ada 11 parsel sayılı taşınmazların adına kayıtlı olduğunu, bu taşınmazlardan başka adına taşınmaz bulunmadığını, kadastro çalışmalarından önce gerekli bölünme işlemlerinin yapıldığını, adına kayıtlı taşınmazların zaten kendisine ait olduğunu, kadastro çalışmalarından 1 yıl önce taksim yaptıklarını, kendisini eşinin temsil ettiğini, davacı tarafından da ... ile anneleri ...'in bulunduğunu, bu şekilde paylaşıldığını, tespitlerin paylaşıma göre yapıldığını, herkesin yerini kullanmaya başladığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ... cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların babası ... ...'e ait olmadığını, ...'in babası olan İbrahim'den geldiğini, üçü erkek kardeş bir kız kardeş olmak üzere dört kardeş olduklarını ve malların taksime tabi tutulduğunu ve kız kardeşinin paylarını aldığını, dava konusu yerlerin kök murislerinden kaldığını ve arada fiili taksim yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazların kök muris ... ...'e ait olduğu, mirasçıların kadastro geçmeden 1 yıl kadar önce paylaşım yaptıkları, tüm mirasçılar katılmamış ise de taksime itiraz etmeyerek kabul ettikleri, uzun süre bu şekilde kullanıldığı, buna göre taksimin geçerli kabul edildiği, aksinin TMK'nın 2. maddesi uyarınca hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacağı gerekçeleriyle davanın davacı ... yönünden aktif husumet yokluğundan reddine, diğer davacılar yönünden esastan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan keşifte ....t ilçesi .... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu parsellere ilişkin bilirkişilerce düzenlenen raporda davalıların beyanları ve kadastro sırasında yaptıklarını iddia ettikleri taksim neticesinde müvekkillerinin murisi ... oğlu...‘e düşen yerlerin isim yanlışlığı sebebi ile ... oğlu...‘e yazıldığı yönündeki beyanlarına katıldıklarını, mirasçılarının katılmadığı bir taksim sözleşmesini kabul etmediklerini, davalılardan ...’in 18.04.2018 tarihli oturumunda dava konusu taşınmazları kadastro öncesi hep beraber yani babası ile birlikte müşterek kullandıkları yönünde beyanının davayı kabul niteliğinde sayılması gerektiğini, kök murisleri adına köyde hiçbir kayıtlı taşınmaz bulunmadığı, bu hususun Mahkemece açıkça tespit edildiğini, 10 yıllık yasal dava açma süresinin geçmesi karşısında ... oğlu...'e düşen yerlerin isim yanlışlığı sebebi ile ... oğlu...'e yazıldığı yönünde bir dava açma haklarınında kalmadığı düşünüldüğünde davacılar adına köyde kök muristen kalan hiçbir taşınmaz bulunmadığı ve taksimin artık geçersiz hale dönüştüğünü, bu nedenle Mahkemece davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına kök murisin veraset ilamındaki hissesi nispetinde tapuya tesciline karar verilmesi gerektiğini açıklayarak kararın kaldırılması ve talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi isteği ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, Mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, muristen kaldığı sabit olan dava konusu taşınmazlarda (162 ada 6 parselin murise ait olmadığı davalı ...'in eşinden kaldığı) kadastro tespit çalışmalarından 1 yıl önce taksim yapıldığı, taksime davalı ..., davacılardan ... ile ...'in katıldığı, davalı ...'u eşinin temsil ettiği, davacı mirasçı ... ile ...'in katılmadığı anlaşılmakta ise de taksime katılmayan mirasçıların sonradan onay verdikleri, ancak taksim sonucu kendilerine verildiği belirtilen taşınmazların davacıların yakın murisleri ... adına değil de yanlışlıkla ... oğlu... adına yazıldığı, davacıların bu yanlışlığı düzeltmek için kendilerine paylaşımda kalan taşınmazlara yönelik dava açarak tapu kayıtlarının iptali ile tescil istemeleri gerektiği halde öncesinde usulsüz yapılmış ise de sonradan onay vererek geçerli hale gelen taksimin geçersizliğini ileri sürerek eldeki davayı açmalarının TMK'nın 2. maddesi hükmü uyarınca hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olacağından, Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 15. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu Kastamonu ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 8, 109 ada 9, 110 ada 17, 112 ada 7, 162 ada 6 parseller ... adına; 106 ada 6 parsel 1/2'şer paylı olarak ... ile ... adlarına; 221 ada 6 parsel 1/3'er paylı olarak ..., ... ve ... oğlu .... ... adlarına; 105 ada 10 parsel, 109 ada 11 parsel 110 ada 13 parsel ve 112 ada 11 parselde kayıtlı taşınmazlar ise ... adına tespit ve 03.04.2008 tarihinde tescil edilmiştir.

2. Mahkemece; dava konusu taşınmazların tarafların ortak murisi ... ...'e ait olduğu, mirasçıların kadastro geçmeden 1 yıl kadar önce paylaşım yaptıkları, tüm mirasçılar katılmamış ise de taksime itiraz etmeyerek kabul ettikleri, davacı ...'nin kök muris ... ...'in mirasçısı olmadığı gerekçesiyle davanın davacı ... yönünden aktif husumetten reddine, diğer davacılar yönünden esastan reddine karar verilmiştir. Davacı ...'in kök muris ... ...'in mirasçısı olmadığı gerekçesiyle aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak diğer davacılar yönünden yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacılar, çekişmeli taşınmazların müşterek muris ... ...'den intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin usulüne uygun şekilde taksim edilmediği iddiasıyla dava açmış olup esasen 162 ada 6 parsel sayılı taşınmaz dışındaki taşınmazların evveliyatının tarafların ortak murisine ait olduğu Mahkemenin de kabulündedir. Mahalli bilirkişi ve tanıklarca 162 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davalı ...'in eşinden geldiği, geri kalan taşınmazların ise muris ... ...'den geldiği, kadastro tespitinden 1 yıl önce bir kısım mirasçıların katılımıyla taksim sözleşmesi yapıldığı, taksime katılmayan mirasçıların ise taksime itiraz etmeyerek onay verdiği, ancak taksim anlaşması doğrultusunda davacı tarafa düşen taşınmazların isim benzerliği nedeniyle ... oğlu... yerine, ... oğlu... adına tespit ve tescil edildiğinin beyan edildiği anlaşılmıştır. Ancak beyanlar ve tüm dosya kapsamından murisin terekesinin tüm mirasçılarının katılımıyla yöntemince taksim edilmediği, taksime katılmayan mirasçıların köyde yaşamıyor olmaları nedeniyle taksimden kadastro tespitine kadarki 1 yıl içerisinde taksime itiraz etmelerinin de beklenemeyeceğinin, öte yandan murisin ölüm tarihi itibariyle terekesi el birliği hükümlerine tabi olduğuna göre mirasçılardan birinin veya bir kaçının taşınmazlar üzerindeki zilyetliğinin tereke adına olduğunun, kabulünde zorunluluk vardır.

3.Hal böyle olunca; Mahkemece, davalı ...'in eşinden geldiği anlaşılan 162 ada 2 parsel yönünden davanın reddine, dava konusu diğer parseller yönünden ... dışındaki davacıların, muris ...'ten intikal edecek miras payları gözetilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.