"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/76 E., 2022/2179 K.
HÜKÜM/KARAR : Asıl ve Birleştirilen Dava Kabul / Kabul - Karar Kaldırılarak Asıl ve Birleştirilen Dava Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Marmaraereğlisi Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/460 E., 2021/93 K.
Taraflar arasında birleştirilek görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların istinaf başvurularının kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davada davacılar; ...'in eşi ve çocukları olduklarını, kendileri tarafından Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/1089 Esas sayılı dosyasında ... için vesayet davası açıldığını, ...'in alzheimer hastası olduğunu, davalı ...'nun emlakçı olduğunu, ...'in 3255 parsel sayılı taşınmazdaki 8/15 hissesini davalı ...'na, 1/3 hissesini davalı ...'na, 1/15 hissesini davalı ...'e ve 1/15 payını davalı ...'a 25.07.2017 tarihinde satış suretiyle devrettiğini, satış tarihinde ...'in fiili ehliyetinin olmadığını, kendisinin 82 yaşında olduğunu ileri sürerek taşınmazdaki hisse satışları sonucu oluşan tapu kayıtlarının iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
2.Birleştirilen davada davacılar; aynı hukuki sebepleri ileri sürerek, ... tarafından devredilip, davalı ... adına kayıtlı hale gelen dava konusu 3255 parsel sayılı taşınmazdaki 1/15 payın iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
1.Asıl davada davalılar; davacıların ... adına dava açma haklarının olmadığını, davacıların kendi adlarına dava açtığını, vesayet makamının kararının olmadığını, ... ile davalı ...'nun tanışıklıkları ve ticari ilişkilerinin uzun yıllara dayandığını, ...'ten birçok taşınmaz alıp sattığını, ekonomik durumunun iyi olduğunu, diğer davalıların ise ...'nun teklifi ile hisse aldığını, ... ile bağlantılarının olmadığını, taşınmaz hisselerinin bedel ödenip alındığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
2.Birleştirilen davada davalı; emlakçı ... vasıtasıyla hisse aldığını, davacıların dava ehliyetinin olmadığını, kendi adlarına dava açtıklarını, bedelini ödeyip hisse aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Marmaraereğlisi Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.05.2019 tarihli ve 2017/239 Esas, 2019/165 Karar sayılı kararıyla; davanın açılma tarihi itibariyle henüz vesayet altına alınmamış ... adına değil vasi adayı olduğunu belirten mirasçılarının kendi adlarına dava açtıkları, davada ..., ... ve ...'in taraf sıfatının olmadığı, davacıların kendi adlarına bu davayı açmasında takip yetkisi ve aktif husumet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, söz konusu kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 26.11.2019 tarihli ve 2019/1215 E- 2019/1626 K sayılı kararı ile; " ...Somut olayda; davacıların ...'in eşi ve çocukları olduğu, davacıların tapu iptali ve tescil davası ile aynı gün ... için vesayet davası açtıkları, Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/1089 Esas ve 2017/1581 Karar sayılı ilamı ile davacı ...'in ...'e vasi olarak atanmasına karar verildiği, ayrıca açtıkları dava için husumete izin kararı verildiği, mahkemenin ... için açılan tapu iptali ve tescil davasının vasi ... yönünden temsilci sıfatıyla yürütülmesini, dolayısıyla taraf teşkilinin oluştuğunu kabul etmesi ve buna göre kısıtlı ...'in akit tarihi olan 25.07.2017 tarihinde fiili ehliyetinin olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alması ve sonucuna göre hüküm kurması gerektiği, eksik inceleme ile hüküm kurduğu, karara esas alınan Dairemize ait kararların dosya kapsamına uygun olmadığı, bu dosyada vasi tayini için yapılan başvuru ile aynı tarihte bu davanın açıldığı, bu hususun taşınmazın iyiniyetli üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde bir tedbir niteliğinde olduğu, vasi tayini ile dava şartı eksikliğinin de giderilmiş olduğu anlaşılmıştır." gerekçesi ile davacıların istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kaldırma kararı uyarınca yapılan yargılama neticesinde, getirtilen ve incelenen belgeler, istinaf kararı, dinlenen tanık beyanları, Adli Tıp Kurumu raporu, keşif sonrası alınan raporlar birlikte değerlendirildiğinde; asıl ve birleştirilen dava yönünden dava konusu taşınmazdaki hisselerinin satış suretiyle devrine ilişkin resmi akitlerin tarihi olan 25.07.2017 tarihinde ...'in fiil ehliyetini haiz olmadığı kanaatine varılarak asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacılar ve davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının hukuk kurallarına uygun olduğunu, ancak kısıtlı ... ile vasi ...'in dava devam ederken öldüğünü, kalan mirasçılarının iki müvekkili olduğunu, müvekkilleri adına 1/2 hisseli tescil kararı verilmesi gerektiğini, Mahkeme kararının bu yönüyle kaldırılmasını talep ettiklerini bildirmiştir.
2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinin hisselerine göre yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinden sorumlu olması gerektiğini, müvekkili ...'nun iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, hissesini ...'ndan aldığını, tanık beyanları ile müvekkilinin iyi niyetli olduğunun ispatlandığını, tapu müdürlüğü video kayıtlarının incelenmediğini, ATK'ya gönderilmediğini, ATK raporunun hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.12.2022 tarihli ve 2022/76 Esas, 2022/2179 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmesinin doğru olduğu, ancak ölü kişi adına tescil hükmü kurulmasının doğru olmadığı, ayrıca aralarında mecburi dava arkadaşlığı bulunmayan davalılar hakkında ayrı ayrı harç ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisi ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adiye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleştirilen davalar, ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 9 uncu, 10 uncu, 13 üncü, 15 inci maddeleri ve 409 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 3255 parsel sayılı, 1750 metrekare miktarlı, bahçeli ev vasıflı taşınmazın tamamı ... adına kayıtlı iken ; 25.07.2017 tarihli satış işlemi ile 1/15 payının davalı ...'e, 1/15 payının davalı ...'a, 8/15 payının davalı ...'na, 1/3 payının davalı ...'na temlik edildiği, davalı ...'in kendisine devredilen 1/3 paydan 4/15 payını üzerinde ipka ederek kalan 1/15 payını 26.07.2017 tarihli satış işlemi ile birleştirilen davada davalı ...'ya devrettiği, davacıların ...'in işlem tarihinde hukuki ve fiili ehliyeti bulunmadığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemli eldeki davayı açtıkları, Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/1089 E- 2017/1581 K sayılı kararından; davacıların İsmail ve ... olduğu, vasi adayının ... olduğu, kısıtlı adayının ... olduğu, 21.12.2017 tarihinde ...'in akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanmasına ve kendisine ...'in vasi olarak atanmasına karar verildiği, 08.08.2018 tarihli ek karar ile de husumete izin verildiği, Adli Tıp Kurumundan alınan 07.10.2020 tarihli raporda ...'in işlem tarihi olan 25.07.2017 tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığının belirtildiği, davacı vasi ...'in yargılama aşamasında 22.11.2020 tarihinde öldüğü, bu kez ...'e oğlu ...'in vasi olarak atanmasına karar verildiği, yine ...'in de yargılama aşamasında 10.01.2021 tarihinde öldüğü ve geriye mirasçı olarak davacı çocukları İsmail ve Sergül'ün kaldıkları anlaşılmaktadır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 118.503,63 TL bakiye onama harcının 63.201,95 TL'sinin temyiz eden davalı ...'ndan, 31.600,96 TL'sinin temyiz eden davalı ...'ndan, 7.900,24'er TL'sinin temyiz eden davalılar ..., ... ve ...'dan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.