"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1003 E., 2022/1226 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/45 E., 2021/256 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; ... mirasçıları olduklarını, ... mevkiinde kain olup nizasız fasılasız ve malik sıfatı ile zilyedliklerinde bulundurdukları taşınmazların bir kısmının kadastro çalışmaları sırasında 105 ada 10, 16 ve 33 parseller olarak mirasbırakanları ... adına tespit gördüğünü, büyük çoğunluğunun ise 105 ada 39 parsele dahil edilerek ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit edildiğini, eklemeli zilyetlikle 50 yılı aşkın süredir tasarruflarında bulunup kadastro çalışmaları esnasında Hazine arazisi olarak kayda geçen arazilerdeki bu yanlışlığın düzeltilmesi gerektiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların Hazine adına olan tapusunun iptali ile kök mirasbırakan ...'un veraset ilamındaki payları oranında mirasçılar adına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, savunma getirmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.07.2021 tarihli ve 2019/45 Esas, 2021/256 Karar sayılı kararıyla; somut olayda dava konusu taşınmazın mera tahsisinin yapıldığının anlaşıldığı, ancak dava konusu yerlerin mera tahsis kararı olmamasına rağmen kadimden beri Kangal yöresine ait tipik mera özelliklerini taşıdığı, dava konusu yerlerin mahalli bilirkişiler tarafından davacıların meradan sürdükleri yerler olduğunun belirtilmesi, davacıların tarla vasfındaki taşınmazlarının mera vasfındaki taşınmazla sınır olması ve mera parselinden genişlemeye müsait olması nedenleriyle her ne kadar ziraat bilirkişi kurulu ve fotogrametri bilirkişisinin raporunda b, c ve d harfi ile gösterilen yerlerin davacıların tarlaları ile bütünlük halinde kullanıldığı belirtilse de; keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin beyanları da dikkate alınarak davacıların dava konusu taşınmazlardaki zilyetliklerinin ispatlanamadığı ve taşınmazların mera arazisinden sürüldüğü kanaatine varılarak ve öncesi mera olan taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacağı ilkesinden hareketle bu harflerle gösterilen yerler açısından davanın reddine, A1 ve A2 harfi ile gösterilen yerlerin ise yol vasfında kullanıldığının teknik raporlarla anlaşılması ve yine mahalli bilirkişilerin beyanlarından da görüleceği üzere meradan sürüldüğü anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinin malik sıfatı ile 100 yılı aşkın süredir zilyet ve tasarruflarında bulunan davaya konu taşınmazların kadastro çalışmaları esnasında Hazine adına tapuya tescil edildiğini, kadastro sonrasında müvekkillerinin taşınmazın bulunduğu köy halkından olmaması, davalı ...'ün müvekkillerinin kendi köylerinde taşınmazlarının bulunmasından rahatsız olmaları ve aralarındaki husumet nedeniyle müvekkillerinin kadimden beri kullandıkları mera ile ilgi ve alakası bulunmayan kadim taşınmazların mera olarak tahsisini gerçekleştirdiklerini, keşifte Mahkemece yapılan gözlemde fen bilirkişisi raporunda B, C ve D harfi ile belirlenen bölümlerin davacı müvekkillerine ait tapulu parsellere bitişik olduğu ve zeminde bütünlük arz ettiği, toprak işlemesinin yapıldığı, ekime hazır olduğunun gözlemlendiğinin keşif tutanağına derc edildiğini, fen ve zirai bilirkişisi raporunda b-c-d harfleri ile belirlenen bölümlerin kültür arazisi vasfında olduğu yönünde rapor verildiğini, Mahkemece yanlı beyanlara dayanarak adil ve hakkaniyete aykırı olarak haklı davasının reddine karar vermesinin hatalı olduğunu, taşınmazların geçmişini bilmeyen komşu ... Köyünden temin edilen mahalli bilirkişilerin yetersiz beyanları karşısında komşu köylerden temin edilecek yeni mahalli bilirkişiler ile keşif icrasına karar verilmesi gerekirken yetersiz beyanlarla karar verildiğini, bilirkişi raporlarında A1 ve A2 ile yol olarak gösterilen kısımların müvekkillerinin malik olduğu tarlalardan kendi parsellerine gidiş geliş için kullanıldığını, Yerel Mahkemenin müvekkillerinin tarla olarak kullanımında olan, üçüncü şahısların istifade etmediği bölümleri yol olarak değerlendirmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 03.10.2022 tarihli ve 2022/1003 Esas, 2022/1226 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığı ve davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık görülmediği gerekçesiyle davacılar vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi irsen intikalen ve eklemeli zilyetlik nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, yol olarak tescil harici bırakılan alanın aynı nedenle davacılar adlarına tescili isteklerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. ... parsel sayılı taşınmazın 2009 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ham toprak vasfıyla 743.740,66 m2 olarak Maliye Hazinesi adına tespit gördüğü, tespitin 09.07.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...