Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6689 E. 2024/6885 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro sırasında yol boşluğu olarak tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı olarak tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planına dahil edildiği tarih dikkate alındığında, davacının zilyetlikle kazanım için gerekli şartları sağlayamadığı ve taşınmazın tescile tabi yerlerden olmadığı gözetilerek, davanın reddine ve davalı Hazinenin tescil talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/781 E., 2023/471 K.

Mahkeme tarafından bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... dava dilekçesinde; kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafından taşınmazın bina ve bahçe olarak kullanıldığını, taşınmazın kadastral paftasında yol boşluğunda, 02.02.1987 onay tarihli 1/1000 ölçekli imar planında da ayrık nizam iki kat konut alanı içerisinde kaldığını savunarak bahsedilen hükümler doğrultusunda özel mülkiyete konu olamayan dava konusu taşınmaz mal hakkında açılan davanın reddi ile taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 28.05.2015 tarih 2011/281 Esas, 2015/286 Karar sayılı kararıyla; davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile teknik bilirkişi raporunda (A) ve (A1) harfi ile gösterilen taşınmazların davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Birinci Bozma Kararı

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.11.2017 tarihli ve 2015/19675 Esas, 2017/7867 Karar sayılı kararıyla; " Mahkemece ilanların da yapılmadığı, bu nedenle öncelikle Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığına husumet yaygınlaştırılıp dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uyun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanması, yasal ilanlar yapılarak itiraz süresinin beklenmesi, bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 07.11.2019 tarihli ve 2018/37 Esas, 2019/547 Karar sayılı kararıyla; davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen toplam 495,08 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

Karar, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 24.03.2022 tarihli ve 2021/4345 Esas, 2022/2407 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, hava fotoğrafı incelemesi ile taşınmazın önceki niteliği belirlenerek sonucuna göre karar verilmesine değinilerek bozulmuştur.

D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararıyla dava konusu taşınmazın yol boşluğu olduğu ve imar-ihya gerektiren yerlerden olduğu, bu nedenle imar planının kabul tarihi olan 02.02.1987 yılına kadar zilyetlikle kazanım şartlarının oluşmadığı, taşınmazın tescile tabi yerlerden olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davalı Hazinenin tescil talebinin de reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; kooperatifin isteği üzerine yapılan mevzii imar planı değişikliği olduğunu, genel imar planı olmadığını, davanın reddine karar verilmesini isabetsiz olduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında yol boşluğu olarak tescil harici bırakıldığını, ardından 1987 yılında onaylanan imar planı kapsamına alındığını, il ve ilçe imar planlarının kapsadığı alanların imar ve ihya yoluyla kazanılamayacağını, kaldı ki öncesi tescil harici boşluk niteliğinde olan taşınmazın zilyetlik yoluyla iktisabının da mümkün olmadığını, davacının lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğuna dair iddiasını da ispat edemediğini, taşınmazın Hazine adına tescilini talep ederek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, yörede 1976 yılında yapılan kadastro sırasında "yol boşluğu" olarak tescil harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, bozmaya uygun şekilde karar verilmesine göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince temyiz eden davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

17.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.