Logo

1. Hukuk Dairesi2023/724 E. 2024/2403 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasında, mirasbırakanın terekesini sağlığında paylaştırıp paylaştırmadığı ve kadastro tespitinin iptali için mirasçıların zilyetlik iddiasının ispatlanıp ispatlanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, mirasbırakanın terekesini sağlığında paylaşımı, paylaşımın içeriği ve zilyetliğin devri hususlarının yeterince araştırılmadığı, tanık beyanlarının uyuşmazlığı çözmeye yeterli olmadığı ve tüm delillerin birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1065 E., 2022/2351 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul - Kısmen Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Selim Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/48 E., 2020/49 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; kadastro çalışmalarından önce müvekkillerin babası ...'ın zilyetliğinde bulunan ... İlçesi ... Köyü 106 ada 43 parsel, 106 ada 49 parsel, 120 ada 14 parsel, 132 ada 2 parsel, 111ada 13 parsel, 113 ada 6 parsel, 119 ada 3 parsel, 119 ada 34 parsel, 108 ada 11 parsel, 109 ada 5 parsel, 132 ada 17 parsel, 101 ada 98 parsel, 106 ada 12 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmalarından sonra davalı adına tespit gördüğünü, davalı ile müvekkillerin kardeş olduğunu, davalının, müvekkillerin il dışında yaşamalarını fırsat bilip taşınmazları kendi adına tespit ve tescil ettirdiğini belirterek davalı adına tescil edilen taşınmazların tapularının iptali ile müvekkil ile birlikte tüm mirasçılar adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; babası ...'ın 1982 yılında Ankara'ya göç ettiğini, köyle hiçbir ilgisi kalmadığını, 1999 tarihinde vefat ettiğini, bu nedenle kadastro çalışmalarından önce söz konusu taşınmazların babası ...'ın zilyetliğinde bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların tarafların mirasbırakanı ... tarafından köyden göç ettiği tarihe kadar kullanıldığı, mirasbırakanın köyden göç ettiği tarihten öldüğü tarihe kadar icara vermek suretiyle dava konusu taşınmazlar üzerindeki zilyetliğini devam ettirdiği, ...'ın vefatından sonra dava konusu taşınmazlarla ilgili miras paylaşımı yapılmadığı, dava konusu taşınmazlar üzerinde bütün mirasçıların hakları olduğu, dava konusu taşınmazlardan Kars ili, ... ilçesi, ... köyü, 119 ada 3 parselde tapuya kayıtlı taşınmaz yönünden ise üzerindeki zilyetliğin tarafların miras bırakanı ...'ın köyden göç ettiği 1979 yılında kesintiye uğradığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine; Kars ili, ... ilçesi, ... köyü, 101 ada 98, 106 ada 12, 106 ada 43, 49, 108 ada 11 , 109 ada 5, 111 ada 13, 119 ada 34 ,120 ada 14 , 132 ada 2, 17 , 113 ada 6 parsel sayılı taşınmazların davalı adına tapu kaydının iptali ile 7 pay kabul edilerek 1 pay ... (TC no:...), 1 pay ... (TC no:...), 1 pay ... (TC no:...) ve 4 pay ... (TC No:...) adına olacak şekilde tapuya kayıt ve tesciline, Kars ili, ... ilçesi, ... köyü, 119 ada 3 parsele karşı açılan davanın REDDİNE, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazların malik sıfatıyla müvekkilinin zilyetliğinde bulunduğunu, tanıklardan ... ve ...'ın beyanlarının müvekkili lehine olduğunu, davacılar adına Edirne ve Ankara illerinde kayıtlı olan taşınmazların araştırılmadığını, eksik inceleme neticesinde karar verildiğini ileri sürerek hükmün kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ileri sürülen istinaf nedenlerine, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmemesine, 113 ada 6 parsel için dava dışı kişiler yönünden pay eşitlemek doğru değil ise de tüm paylar 21 payda eşitlenmek suretiyle hak kaybı olmadığına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 15 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu, temyize konu Kars İli, ... İlçesi, ... Köyü'nde yapılan kadastro çalışmasında, 101 ada 98 parsel, 106 ada 12, 43 ve 49 parsel, 108 ada 11 parsel, 109 ada 5 parsel, 111 ada 13 parsel, 119 ada 34 parsel, 120 ada 14 parsel, 132 ada 2 ve 17 parsel sayılı, sırasıyla 5.479,69 m², 8.325,94 m², 4.379,19 m², 7.670,71 m², 9.265,73 m², 5.089,50 m², 16.571,28 m², 2.797,96 m², 18.519,81 m², 4.949,23 m², 7.695,41 m² yüz ölçümlü taşınmazlar senetsizden sırasıyla ... adına, 113 ada 6 parsel sayılı taşınmaz senetsizden 1/3'er hisse oranında ..., ... ve ... adlarına tespit edilmişler, 16.03.2007 ilâ 16.04.2007 tarihleri arasında ilan edilerek itirazsız kesinleşmekle 17.04.2007 tarihinde tapu siciline tescil edilmişlerdir.

2.Mahkemece; çekişmeli taşınmazların kök mirasbırakan ... geldiği, mirasçılar arasında taksim yapılmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Davacılar, çekişmeli taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanları ...'tan intikal edip terekesinin taksim edilmediği iddiasıyla miras hisselerine ilişkin olarak dava açmışlar; davalı ise çekişmeli taşınmazların mirasbırakanın sağlığında yapmış olduğu paylaşım sonucunda kendisine düştüğünü, şehir dışında bulunan Ankara ve Edirnedeki taşınmazların ise diğer mirasçılara düştüğünü savunmuş, davacı tanıkları çekişmeli taşınmazları mirasbırakanın, sağlığında paylaştırıp paylaştırmadığını bilmediklerini, davalı tanıklarından ...'ın ise duyuma dayalı olarak mirasbırakanları ...'ın köydeki taşınmazlarını davalı ...'a, Ankaradaki evini de diğer çocuklarına verdiğini, davalı tanığı ... ise mirasçıların taşınmazları taksim ettiğini ve köydeki taşınmazları davalıya bıraktıklarını beyan etmiştir. O halde, taraflar arasında çözümlenmesi gereken ihtilafın ortak mirasbırakan ...'nin terekesini hayattayken mirasçıları arasında paylaştırıp paylaştırmadığı, paylaştırdı ise zilyetliğini devredip devretmediği, öte yandan mirasbırakanın ölümünden sonra taksim yapılıp yapılmadığı, bir taksim yapılmış ise bu taksime mirasbırakandan gelen tüm taşınmazların konu olup olmadığı noktasında toplanmakta olup bu haliyle tanık beyanları uyuşmazlığa çözmeye yeterli bulunmamaktadır.

3.Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, paylaşımın varlığı, paylaşım tarihi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15 inci maddesi uyarınca harici paylaşımn belgelerle, bilirkişi ve tanık beyanları ile kanıtlanabileceği gözönünde bulundurulmak suretiyle paylaşıma dayanan davalı taraftan bu hususa ilişkin delilleri sorulmalı, varsa dayandıkları kayıt ve belgeler getirtilip, kök mirasbırakandan gelen tüm taşınmazların kadastro tutanakları, tapu kayıtları tüm dayanaklarıyla birlikte dosya arasına alındıktan ve dosya tamamlandıktan sonra mahallinde üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak keşifte kök mirasbırakanın sağlığında taşınmazlarını paylaştırıp paylaştırmadığı, ölümünden sonra mirasçıları arasında yöntemince yapılmış bir taksimin olup olmadığı, taksim yapılmışsa ne zaman ve nerede yapıldığı, mirasbırakandan gelen tüm taşınmazların taksime konu edilip edilmediği, taksime tüm mirasçıların veya yetkili temsilcilerinin katılıp katılmadığı, her bir mirasçının payına karşılık ne aldığı, paylarına karşılık aldıkları taşınır ve taşınmaz mallarının akibetlerinin ne olduğu ve davalı tarafın taksimen diğer mirasçılara bırakıldığını iddia ettiği taşınmazlara ait tutanak ve kayıtlar incelenerek söz konusu taşınmazların ne şekilde iktisap edildiğine ilişkin hususlar yerel bilirkişiler ve tanıklardan tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı; bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı ve bundan sonra taksimde eşitliğin kural (şart) olmadığı gözetilmek suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Alınan peşin harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.03.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.