"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1240 E., 2022/1761 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/150 E., 2022/234 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; dava konusu 9865 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki 6 nolu bağımsız bölüm ve 1938 ada 12 parsel sayılı taşınmazdaki dükkanın davalılar adına tescil edildiğini, taşınmazların kooperatiften ferdileşme ile davalılar adına kayıtlı olduğunu, davalıların babalarının sanayideki dükkanında birlikte çalıştığını, babalarının evinde kaldıklarını, alım güçleri bulunmadığını, alım tarihlerinde yaşlarının küçük olduğunu, taşınmazların mirasbırakana ait olup kızları ve kendisinden mal kaçırmak amacıyla davalılar adına tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, uzun yıllar babasının kereste dükkanında küçük yaşlardan itibaren çalıştıklarını, davalı ...’nın birikimi ile İzmir’deki kooperatife üye olmak istediğini, babasına saygısından üyeliğin onun adına yapıldığını, taşınmazın alımı döneminde kardeşi ile ortaklığı nedeniyle devrin adına yapıldığını, mirasbırakanın başka taşınmazları da olduğunu, bankada parasının bulunduğunu, mal kaçırma amacı olmadığını, dükkan payının ise yine resmiyette mirasbırakan adına üyelik yapıldığını, ödemelerin kendileri tarafından yapıldığını, zaten yapı yapılamayınca pay devredildiği ve üzerindeki dükkanın kendilerince yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, muvazaalı devir iddiasının ispat edilemediği, mirasbırakan adına kooperatif üyeliği varken taşınmazların ferdileşme işlemi ile davalılar adına tescil edildiği, davalıların kazancı karşılığı dava konusu taşınmazların adlarına tescil edildiği, ivazsız, mal kaçırma amacı ile kazandırmanın söz konusu olmadığı, taşınmazların davalıların kendi tasarrufları ile edinildiği, mirasbırakan adına kayıtlı başka taşınmazların bulunduğu, mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı işlem olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; kooperatif üyeliklerinin mirasbırakan adına olduğunu, üyelik tarihleri itibariyle davalıların küçük yaşlarda olduklarını, ödemelerin davalılar tarafından yapılamayacağını, ferdileşme tarihinde daha yeni reşit olduğunu, yapılan ferdileşme işleminin aslında bağış olduğunu, mirasbırakanın davalılara minnet borcu bulunmadığını, kız kardeşinin tanık olarak dinlendiğini ve mirasbırakanın çok otoriter bir yapısının olduğunu, tüm kazancı elinde tuttuğunu, kendisine ait evde yaşadığını, kimsenin bakımına muhtaç olmadığını, kimseye minnet etmediğini, ekonomik olarak her zaman işini ve kazancını elinde tuttuğunu belirttiğini, kooperatif ödemelerinin davalılar tarafından yapıldığına ilişkin delil bulunmadığını, mirasbırakanla dargın olduklarının tanıklar tarafından belirtildiğini, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesince, 01.04.1974 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararının mirasbırakanın kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcı olduğu, mirasbırakandan davalılara yapılan bir devrin bulunmadığı, ferdileşmeye esas evraklara göre davalıların kooperatif üyesi olmaları nedeniyle taşınmazları edindikleri, belirtilen İçtihadı Birleştirme Kararının olayda uygulama yeri bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçelerinde; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçelerinin farklı olduğunu, muvazaanın sabit bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Kaynağını 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesinden alan 01.04.1974 tarih, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, muris muvazaası aynen; " bir kimsenin mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacı ile gerçekte bağışlamak istediği tapu sicilinde kayıtlı taşınmaz malı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmiş bulunması halinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların görünürdeki satış sözleşmesinin Borçlar Kanunu'nun 18 inci maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabilmelerine olanak veren hukuki bir olgu” olarak tanımlanmaktadır. Buna göre, mirasbırakanın mirasçıdan mal kaçırma amaçlı temlik yaptığının kabul edilebilmesi için temlik edilen şeyin tapuda mirasbırakan adına kayıtlı taşınmaz olması gerekmektedir.
3. Değerlendirme
Mirasbırakan 1941 doğumlu ...'un 20.07.2019 tarihinde ölümü ile geride çocukları davacı ..., davalılar ... ve ... ile dava dışı kızları ... ve ...'ın mirasçı olarak kaldığı, dava konusu ... parsel 6 nolu bağımsız bölümün 28.12.1999 tarihli ferdileşme ile davalı ... adına, ... parsel sayılı 553,59 m2 nitelikli arsa nitelikli taşınmazın 1/2'şer payla davalılar ... ve ... adına 13.02.2008 tarihinde ferdileşme ile tescil dildiği anlaşılmaktadır.
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle 01.04.1974 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararının somut olayda uygulama yeri bulunmadığı gözetildiğinde, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...