Logo

1. Hukuk Dairesi2023/809 E. 2023/4009 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu kesinleşen tapu kaydına karşı, kadastro öncesi hukuki sebeplere dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağının 1975 yılında kesinleştiği, davacıların ise dava açma girişiminde 2015 yılında bulunduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın hak düşürücü süre yönünden reddine, asli müdahilllerinin davasının 22/02/2019 tarihi itibari ile açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine davalı ... vekilinin asıl davada harç ve vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, asli müdahillerin açtığı davada vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararı kaldırılarak bu konuda yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacılar vekili; ... ili, Karaağaç Mahallesi, Markova Mevkiinde kain 124 ada 45 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmalarında malik hanesinin boş bırakıldığını, nizalı taşınmazın davacıya evvelinden intikal ettiğini, davacıların murisi olan...'a ait olduğunu, 2009/28 Esas sayılı davada da bu taşınmazın davacılara ait olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek, davaya konu taşınmazın davacılar adına hisseleri oranda tapuya tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili; 2009/28 Esas sayılı dosyada davacıların lehine herhangi bir karar verilmediğini, dava konusu taşınmazın davacılar adına tescili için gereken kanuni şartların sübuta ermediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI VE YARGILAMA SAFAHATİ

1-... Kadastro Mahkemesi’nin 29/04/2015 tarihli ve 2015/1 Esas, 2015/32 Karar sayılı kararıyla, eldeki davada komisyon kararının muterizlere en son 13.02.1975 tarihinde tebliğ edildiği bu karara karşı süresinde Kadastro Mahkemesine dava açılmadığı, bu nedenle dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 28.02.1975 tarihinde kesinleştiği, dava konusu taşınmazın kadastro tespiti kesinleşdikten, ancak (ihmal nedeniyle) tapu siciline tescil edilmeden evvel ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.01.1989 tarihli ve 1980/95 - 60 Esas ve Karar sayılı ilamı ile kamulaştırma işlemine tabi tutulduğu, bu nedenle tapu siciline "itirazlı" olarak tescil edilip ifraz görerek 124 ada 52, 53, 54, 55, 56 sayılı parsellere bölündüğü, bu tür hatalı uygulamalara daha önce de rastlandığı, 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, davalı taşınmazın kamulaştırma nedeniyle "itirazlı" olarak tapu siciline tescil edilmesinin de davanın sonucuna etkili olmadığı, zira tutanağın kesinleşmesi ile tapu siciline tescil işleminin birbirinden ayrı hukuki işlemlerdir olduğu, gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, temyiz edilmeyen karar 03/07/2015 tarihinde kesinleşmiş ve dosya görevli Mahkemeye gönderilmiştir.

2-... Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın hak düşürücü süre yönünden reddine yargılama sırasında duruşmaya katılan asli müdahillerinin davasının 22/02/2019 tarihi itibari ile açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.

B. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili özetle; kesinleşen kadastro tutanaklarının söz konusu olmadığını, askı tutanaklarına itiraz eden muterizlere usulüne uygun bir tebligat yapılmadığını, taşınmazın malik hanesinin 2015 yılında yolsuz bir biçimde davalı ... Hazinesi adına tescil edildiğini, taşınmazın bulunduğu mevkinin Hanbaba Çimeni olarak isimlendirildiğini, Hanbaba isimli kişinin davacıların murisi olduğunu, Hazine adına tescil edilmesinin yolsuz tescil olduğunu belirterek hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.

Davalı ... vekili özetle; delil sunmak geçen sürelerden sonra davacılar tarafından istinaf dilekçesinde bahsedilen delillere dayanılmasına muvafakatinin olmadığını, mahkemenin asli müdahiller ve asıl davacılar aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin ve harcın iade edilmesine dair kararların kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2613 sayılı Yasa uyarınca 1974 yılında yapılan kadastro çalışmasında 124 ada 45 parsel sayılı taşınmazın tarla niteliğiyle, 1970 tarih ve 31 sıra numaralı tapu kaydına istinaden davalı ... adına tespit edildiği, yapılan itirazların Kadastro Komisyonu'nun 10.01.1975 tarihli ve 225 sayılı kararıyla reddedildiği, komisyon kararının en son 13.02.1975 tarihinde muterizlere tebliği edilerek 28.02.1975 tarihinde kesinleştiği ancak tapu siciline tescil edilmediği, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15.01.1989 tarihli ve ve 1980/95 Esas, 1980/ 60 Karar sayılı kararıyla kamulaştırma işlemi sonucu itirazlı olarak 124 ada 52-53-54-55 ve 56 numaralı parsellere ifraz edildiğinin anlaşıldığı, davacıların 2015 tarihinde ... Kadastro Mahkemesinde dava açtıkları, Kadastro Mahkemesi'nin 03.07.2015 tarihli ve 2015/1 Esas, 2015/32 Karar sayılı kararı ile mahkemenin görevsizliğine ve olağan usullerle kesinleştirmek üzere tutanak aslı ve eklerinin Tapu Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verildiği, bunun üzerine 124 ada 45 parselin ifrazıyla oluşan 124 ada 56 parsel sayılı taşınmazın Tapu Müdürülüğünce Hazine adına tescil edildiği, dolayısıyla 28.02.1975 tarihinde kadastro tutanağı kesinleşen 124 ada 45 parsele ilişkin olarak 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, nizalı taşınmazın tutanağının kesinleşmesine rağmen tapu siciline tescilin gerçekleşmemesinin sonuca etkili olmayacağı, mahkemece maktu ret tutarından fazla alınan peşin karar ve ilam harcının talep halinde davacıya ödenmesine karar verilmesi ile birlikte davalı yararına maktu vekalet ücretini geçmeyecek şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak asli müdahiller tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği halde kendisini vekille temsil ettiren davalı ... yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılması ve yeniden hüküm kurmak suretiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... vekilinin asıl davada harç ve vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, asli müdahillerin açtığı davada vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararı kaldırılarak bu konuda yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, kesinleşen tutanakların söz konusu olmadığını, askı tutanaklarına itiraz eden muterizlere 13.02.1975 yılında usulune uygun tebligat yapılmadığını, öncelikle ... Kadastro Mahkemesinde 2015/1 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, dosyanın görevsizlik kararı sonucunda ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesine geldiğini, taşınmazın malik hanesinin 06.10.2015 yılında yolsuz bir biçimde davalı ... Hazinesi adına tescil edildiğini, görevsizlik kararı ile taşınmazın davalı ... adına tescil edilmesinin usulsüz ve yolsuz bir tescil olduğunu belirterek kararın hükmen bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir.

3. Değerlendirme

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz karar harcı peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.