Logo

1. Hukuk Dairesi2023/832 E. 2023/7006 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında çocuklarından bir kısmına yaptığı temliklerdeki muris muvazaası iddiası nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, yerel mahkemenin bozma kararına uyulup uyulmadığı ve davanın reddine ilişkin kararın hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararına uygun olarak davalıların bir kısmı hakkında husumet, diğerleri hakkında ise muris muvazaasının ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine karar vermesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak vekalet ücretine hükümde hata yapıldığı gözetilerek, karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/482 E., 2022/240 K.

DAVA TARİHİ : 22.12.2014

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde, tarafların ortak mirasbırakanı ...’ın maliki olduğu 107 ada 30 parsel sayılı taşınmazını davalı oğlu Abdullah’a, 106 ada 32 parsel sayılı taşınmazını ise davalı kızı Ayşe’ye satış suretiyle temlik ettiğini, temliklerin mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, devirlerin bedeli karşılığında yapıldığını, muvazaanın olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ... cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.02.2016 tarihli ve 2014/351 E. 2016/110 K. sayılı kararıyla; muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin 23.05.2019 tarihli 2016/9313 E. 2019/3332 K. sayılı kararıyla “mirasbırakanın temliklerden sonra çocuklarının kendisini hileye düşürerek dava konusu taşınmazları elinden aldıklarını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle Keşap Asliye Hukuk Mahkemesi 2006/60 Esas - 2011/478 Karar sayılı dava dosyası ile dava açtığı ve davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Hile nedeniyle açılan dava dilekçesi içeriği gözetildiğinde, mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket ettiğinden söz edebilme olanağı yoktur. Ayrıca, dava miras payı oranında tapu iptali ve tescili istemiyle açılmış olup davaya dahil edilen ... ve ...’in davada taraf sıfatlarının olduğunu söyleyebilme olanağı da yoktur. Hal böyle olunca,.... ve Nesrin hakkındaki davanın sıfat yokluğundan, diğer davalılar yönünden ise muris muvazaası iddiasının kanıtlanamadığı gözetilerek reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...”gerekçesiyle bozulmuş, davacılar vekilinin karar düzeltme isteği Dairenin 17.09.2020 tarihli ve 2020/696 E., 2020/4208 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararına uyularak davalılar ..., ... ve ... açısından husumet nedeni ile diğer davalılar açısından muris muvazaası ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmazların muvazaalı olarak temlik edildiğini, mirasbırakanın amacının davacılardan mal kaçırmak olduğunu, dinlenen tanık beyanları ile iddianın ispatlandığını, dahili davalılar lehine vekalet ücreti takdirinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ın 107 ada 30 parsel sayılı taşınmazını davalı oğlu Abdullah’a 16.07.2003’de, 106 ada 32 parsel sayılı taşınmazdaki 41/135 payını ise davalı kızı Ayşe’ye 01.06.2005 tarihinde satış suretiyle temlik ettiği, 1934 doğumlu mirasbırakanın 20.09.2010 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak kendisinden önce ölen oğlu Temel’in çocukları olan davacılar Zahide ve Fatih ile yine kendisinden önce ölen oğlu Ali’nin çocukları Ayfer, Nesrin ve Gül ile birlikte davalı çocukları Abdullah ve Ayşe’nin kaldıkları anlaşılmaktadır.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca araştırma ve inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde kural olarak isabetsizlik bulunmadığından, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3.Ancak; kendilerini ortak vekille temsil ettiren dahili davalılar lehine tek bir vekalet ücreti takdiri gerekirken, her bir davacıdan ayrı ayrı olacak şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.

Ne var ki; anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacılar vekilinin temyiz itirazının değinilen yönden kabulü ile hüküm fıkrasının ( 5 ) numaralı bendinde yer alan "...davacı ...' tan..." ibaresinin hüküm yerinden çıkarılmasına yerine "...davacılardan..." ibaresinin yazılmasına, hükmün 6 bendinin hüküm yerinden çıkarılmasına, hüküm numaraları birbirini takip edecek şekilde değiştirilmesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7 nci maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.