Logo

1. Hukuk Dairesi2023/928 E. 2024/1808 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, vekaletname ile devrettiği taşınmazın vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle devredildiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Vekaletname ile devrin, taraflar arasında daha önce gerçekleşen benzer işlemler, ticari ilişki ve kredi temini amacıyla yapıldığı, davacının rızası ile gerçekleştiği ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığına dair yeterli delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/224 E., 2022/2294 K.

HÜKÜM/KARAR : ... Yönünden Dava Ret - ... Ayhan Yönünden Dava Kabul / Kabul- Karar Kaldırılarak Dava Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/7 E., 2021/329 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine, davalı ... yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalılardan ... ile ortak kurdukları şirket sebebiyle ticari ilişkilerinin bulunduğunu, ortaklığın kuruluşundan itibaren davalının düzenli olarak ticari işlerle ilgili olduğunu söyleyerek kendisinden borç para aldığını ancak geri ödemediğini, borcun 200.000 TL'ye yaklaşması üzerine davalının eşi olan diğer davalı ... adına kayıtlı olup değeri 400.000 TL civarındaki dava konusu 9 nolu bağımsız bölümün borç mahsup edildikten sonra 185.000 TL karşılığında kendisine satılması hususunda anlaşmaya vardıklarını, taşınmazın satış bedeli için bankadan kredi kullandığını ve davalı ...’in banka hesabına yatırdığını, devir işleminden sonra davalı ...’in 400.000 TL ödeyip taşınmazı geri almak istediğini, bu hususta güven telkin ederek hile ile kendisinden vekaletname aldığını, kısa bir süre sonra dava konusu taşınmazın bilgisi ve rızası dışında vekil ... tarafından diğer davalı ...'e devredildiğini öğrendiğini, kendisine herhangi bir bedel ödenmediğini, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, davaya cevap vermemişler, davalı ... aşamada, davacıyla aralarında ticari ilişki mevcut olduğunu, ticari işlerini büyütmek için kredi temin etmek amacıyla daha önce de benzer şekilde aralarında devirler yaptıklarını, dava konusu taşınmaz dışında yine davacıya ait olan dava dışı 687 ada 1 parsel sayılı taşınmazın da aynı şekilde davacının kendisine verdiği vekaletname ile eşine devredilip kredi temin ettiklerini, tüm işlemlerin davacının bilgisi ve rızası dahilinde yapıldığını, davacının ticari işleri kötüye gidince zararını tahsil etmek için kötüniyetli olarak eldeki davayı açtığını, vekalet görevinin kötüye kullanılmasının söz konusu olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Büyükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.12.2019 tarihli ve 2018/342 Esas 2019/486 Karar sayılı kararıyla; davalıların satış bedelini ödediklerini kanıtlayamadıkları, dava konusu taşınmazın davacının bilgisi ve rızası dışında devredildiği, dinlenen tanık beyanlarına göre temlikin davalı ...'in davacıya olan borcu nedeniyle davacının borcuna karşılık üzerine para vermek suretiyle gerçekleştirildiği, tarafların borç ve satış bedelinin ödenmesi halinde taşınmazın davalıya geri devredilmesi konusunda anlaştıkları, ancak davalıların borç miktarını ve satış bedelini ödemediği, davalı ...'in vekilin eşi olması sebebiyle iyiniyetli sayılamayacağı gerekçesiyle kayıt maliki olmayan davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ... yönünden ise davanın kabulü ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

Kararın davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 22.12.2020 tarihli ve 2020/995 Esas 2020/1535 Karar sayılı kararıyla; eksik inceleme sonucunda karar verildiği, resmi senetler ve vekaletname örneğinin dosya arasına alınmadığı, davalıların savunmasında bahsettikleri dava dışı 687 ada 1 parsel sayılı taşınmazın devrine yönelik resmi senet ve tedavül kayıtlarının da istenmediği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalıların satış bedelini ödediklerine dair belge sunmadıkları, dava konusu taşınmazın davacının bilgi ve rızası dışında satıldığı, davalıların savunmasında bahsettikleri dava dışı 687 ada 1 parseldeki bağımsız bölümün davalı ... adına kayıtlı olduğu, dinlenen tanık beyanlarına göre devrin davalı ...'in davacıya olan borcu nedeniyle davacının üzerine para vermek suretiyle gerçekleştirildiği, devirden sonra tarafların borç miktarının ve satış bedelinin iadesi halinde taşınmazın davalıya geri devri konusunda anlaştıkları, bu doğrultuda vekaletname verildiği, davalının ise borç ve satış bedelini ödemediği, davalı ...'in vekilin eşi olması sebebiyle iyiniyetli sayılamayacağı gerekçesiyle kayıt maliki omayan davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ... yönünden ise davanın kabulü ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

İlk Derece Mahkemesince 05.01.2022 tarihli ek karar ile; davalı ...'in istinaf harç ve giderlerini verilen yasal süre içerisinde yatırmadığı gerekçesiyle anılan davalının istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiş, ek karar anılan davalı tarafından istinaf edilmemiştir.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; davacı ile davalı eşi ...'in ticari ilişkisinin olduğunu, kredi temini için davacının muvafakati ile devirlerin yapıldığını, dava konusu taşınmaz üzerinden çekilen kredinin tarafınca ödendiğini, kredinin icra takibine konu olduğunu, 295.000,00 TL borcu da yine kendisinin ödediğini, davacının ticari işletme için kredi temini nedeniyle vekalet verdiğinin açık ve net olduğunu, tarafına ait başka bir taşınmazın da önce davacıya devredildiğini kredi kullanılınca tarafına iade edildiğini, dava konusu taşınmazın eşi ve kendisinin yıllarca oturduğu taşınmaz olduğunu, vekalet görevinin kötüye kullanılmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın öncesinde davalı ... adına kayıtlı olduğu, davacı ile davalı ... arasında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu taşınmazın 23.05.2018 tarihinde kredi kullanılıp ipotek tesis edilerek davacıya satıldığı, davacının ise devraldığı aynı gün 23.05.2018 tarihinde davalı ...'i vekil tayin ettiği, davalı vekil ...'in de taşınmazı 29.05.2018 tarihinde davalı eşi ...'e devrettiği, davalıların kredi temin etmek amacıyla taşınmazın davacıya devredildiğini belirttikleri, dinlenen tanıkların da bu yönde beyanları olduğu, daha önce de taraflar arasında benzer şekilde taşınmaz devrinin yapıldığı, dava konusu taşınmaz için kullanılan kredi nedeniyle başlatılan icra takip borcu olan 295.000,00 TL'yi davalıların ödediği, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle kredi temini için davalı ...'e ait dava konusu taşınmazın davacıya devredildiği, aynı gün davacının davalı ...'i vekil tayin ettiği, buna göre vekâletin hile ile alınması ve kötüye kullanılmasının söz konusu olmadığı, işlemlerin davacının rızası doğrultusunda gerçekleştiği gerekçesiyle davalı ...'in istinaf başvurusunun kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı ... tarafından ticari olarak kandırıldığını ve büyük borç altına girdiğini, bu zarar sonrasında davalının borçlarına karşılık dava konusu taşınmazı kendisine satmayı teklif ettiğini, davalının tüm borçları ödemesi halinde evi geri almanın garantisi olarak kendisinden vekaletname aldığını, ancak satıştan hemen sonra herhangi bir bedel ödemeden taşınmazı davalı ...'e devrettiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesinde bahsedilen taşınmazın kredi temini için devredildiğine dair dosya kapsamında delil bulunmadığını, davacının evi satın almak için çektiği kredi ile taşınmazın satışının kredi olarak kullanılmasının farklı durumlar olduğunu, daha önce davalıyla aralarındaki ticari ilişki nedeniyle kaynak temini için dava dışı 687 ada 1 parselin devredildiğini ancak bunun dava konusu olayda hiçbir ilgisi bulunmadığını, icra takip borcu olan 295.000,00 TL'nin davalıların ödediği hususunda ise davalı ...'in ticari ilişki nedeniyle doğan borçlardan bir kısmını davanın açılmasından sonra ödediğini, kaldı ki 295.000 TL ödenmesiyle davanın bir ilgisinin bulunmadığını, davalıların taşınmazın satış bedelini ödediklerine dair hiçbir belge sunmadıklarını, Bölge Adliye Mahkemesince satışla aynı gün davacının vekaletname vermesinin davacının rızasının bulunduğuna dair gerekçesinin açıklanabilir olmadığını, taşınmazın değerinin çok altında bir bedelle satıldığını, davalıların savunmalarını ispatlayacak hiçbir delil sunmadıklarını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1 inci ve 506 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; öncesinde davalı ...'e ait olan dava konusu 9 nolu bağımsız bölümün 23.05.2018 tarihinde davacıya devredildiği, davacının ise devraldığı aynı gün Büyükçekmece 1. Noterliğinin 23.05.2018 tarihli vekaletnamesi ile davalı ...'i vekil tayin ettiği, vekilin dava konusu 9 nolu bağımsız bölümü 29.05.2018 tarihinde davalı ...'e satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının, yatırılan peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 6.403,40 TL

harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...