Logo

1. Hukuk Dairesi2023/961 E. 2024/1871 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın vekaleten satış yoluyla yaptığı taşınmaz devrinin muris muvazaası nedeniyle iptali istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davalı vekilin sadece vekaletname ile işlem yaptığını, taşınmazı devralan kişi olmadığını tespit ederek davaya konu husumetin kendisine yöneltilemeyeceğine, diğer davalıya yapılan temlikin ise mirasbırakandan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğuna karar vermesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/177 E., 2022/488 K.

HÜKÜM : Davalı ... Yönünden Dava Ret, Davalı ... Yönünden Dava Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; mirasbırakanları ...'ün Sultanbeyli 1. Noterliğinin 24.06.2011 tarihli ve 22705 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davalı ...'i vekil tayin ettiğini, mirasbırakana ait dava konusu 1093 ada 172 parsel sayılı taşınmazın davalı vekil ... tarafından diğer davalı ...'a satış suretiyle devredildiğini, mirasbırakanın işlem tarihlerinde ehliyetli olmadığını, ölümünden çok kısa süre önce yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalı ...; vekil olduğunu ve kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, mirasbırakanın taşınmazın satılık olduğunu, ancak hasta olması nedeniyle tapuya gidemeyeceğini, noterin çok yakın olması nedeniyle vekaletname verebileceğini söylemesi üzerine işlem yapıldığını, mahalleden tanıştıklarından ve mirasbırakanın ikinci eşinin torununun, oğlunun arkadaşı olduğundan kabul ettiğini, taşınmazı devrettiğini, temlikte muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ...; dava konusu taşınmazın satılık olduğunu çevreden duyduğunu ve müşteri olduğunu, tapudaki işlemlerin daha önceden tanıdığı ... tarafından yürütüleceğini öğrendiğini, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını ve bedeli davacıların mirasbırakanına ödediğini, iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1. Mahkemece; mirasbırakanın işlem tarihinde hukuki ehliyeti haiz olduğu, davalılar üçüncü kişi olup mirasçılar arasında yer almadığından muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davanın dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 16.09.2019 tarihli ve 2016/12140 Esas, 2019/4638 Karar sayılı kararı ile; mirasbırakanın işlem tarihi itibarıyla hukuki ehliyeti haiz olduğu saptanarak, ehliyetsizlik hukuki nedeni bakımından davanın reddedilmesinde isabetsizlik olmadığı, öte yandan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak mirasçı olmayan kişiler aleyhine dava açılmasını engeller bir durum bulunmadığına değinilerek işin esasının incelenmesi, mirasbırakanın gerçek irade ve amacının saptanması ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Davalılar vekilinin karar düzeltme talebi ise Dairece reddedilmiştir.

3. Mahkemenin 27.09.2022 tarihli ve 2020/177 Esas, 2022/488 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalı ...'in vekaletname uyarınca işlem yaptığı, taşınmazı devralan kişi olmadığı, davalı ...'e husumet yöneltilemeyeceği, diğer davalıya yapılan temlikin ise mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçeleriyle davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın hatalı olduğunu, davacılara 26.05.2016 tarihli ihtarname gönderildiğini, mirasbırakan ile davalılar arasında muvaazalı işlem yapılmasına neden olacak anlamda ve değerde bir ilişki bulunduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge olmadığını, mahkeme kararının maddi ve hukuki dayanağı bulunmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.4.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1937 doğumlu mirasbırakan ...'ün 08.09.2011 tarihinde ölümü ile geride davacı çocukları ...,...,... ile dava dışı eşi ...'nın mirasçı olarak kaldıkları, 172 parsel sayılı taşınmazdaki çekişme konusu 1/3 payın mirasbırakan ...adına kayıtlı iken, mirasbırakanın Sultanbeyli 1. Noterliğinin 24.06.2011 tarihli ve 22705 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil tayin ettiği davalı ... tarafından 29.06.2011 tarihinde satış suretiyle diğer davalı ...'a devredildiği anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 9.829,12 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.