Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1007 E. 2024/2625 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1252 E., 2023/1559 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tavşanlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/147 E., 2021/267 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Belediyenin Kütahya ili, Tavşanlı ilçesi eski 1556 yeni 258 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinde davalı adına kamu orta malı vasfıyla eksik ölçüm ile haksız ve hukuka aykırı olarak yazıldığını yapılan askı sonucu öğrendiğini, öncesinde köy tüzel kişiliği olan müvekkili beldenin 1998 yılından itibaren belde tüzel kişiliğine geçtiğini, bu taşınmazın uzun yıllardır müvekkili Belediye sınırları içerisinde olup kamu orta malı vasfında bulunmadığını, uzun yıllardır müvekkili Belediye ve öncesinde de Köy Tüzel Kişiliğinin hakimiyetinde olduğunu, taşınmazın vasfının doğru olarak tespiti ile müvekkili adına tescilinin gerektiğini, davalının taşınmazda bir hak ve ilgisinin olmadığını, askı ilan cetveline süresi içinde itiraz ettiklerini belirterek davalı adına tespit olunan Kütahya ili, Tavşanlı ilçesi eski 1556 yeni 258 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile ilgili tapu kaydının ölçümü yapılarak ve kamu orta malı vasfının değiştirilerek müvekkili adına tespitine ve tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süreside açılmadığını, dava konusu yerin Devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerden olduğunu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18 inci maddesine göre zilyetlikle elde edilemeyeceğini, kadastro ekibince yapılan tespitin doğru olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

1. Tavşanlı Kadastro Mahkemesi’nin 28.12.2020 tarihli ve 2020/50 Esas, 2020/57 Karar sayılı kararıyla; güncelleme, uygulama, yenileme kadastro çalışmalarının amacının mülkiyet iddialarını çözmek değil teknik hataları gidermek olduğu, Tavşanlı Tapu Müdürlüğünce gönderilen eski 1556 parsel sayılı taşınmazın tapulama tutanağı incelendiğinde ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespitin 08.07.1964 yılında yapıldığı, dolayısıyla tespite yönelik kadastro mahkemesinde dava açmak için gereken askı ilan süresinin geçtiği, askı ilan süresinden sonra açılacak davalarda ise görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, 04.09.2020-05.10.2020 tarihleri arasında yapılan ilanın ise yalnızca kadastro uygulama, güncelleme çalışmalarını ve bu çalışmalara yönelik itirazları kapsadığı gerekçesiyle davacı vekilinin tapu iptal ve tescil talebi yönünden mahkemelerinin görevsizliğine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi 07.07.2021 tarihli ve 2021/277 Esas, 2021/1154 karar sayılı kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olmak üzere karar vermiş, kararın 19.08.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

2. Görevsizlik kararı üzerine Tavşanlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda Tavşanlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tesis kadastrosu, tapu ve kadastro kayıtlarından anlaşıldığı üzere 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın eksik ölçüm ile haksız ve hukuka aykırı olarak yazıldığını yapılan askı sonucu öğrendiklerini, öncesinde Köy Tüzel Kişiliği olan müvekkilinin 1998 yılından itibaren Belde tüzel kişiliğine geçtiğini, bu taşınmazın uzun yıllardır müvekkili Belediye sınırları içerisinde olup Maliye Hazinesine geçecek vasıfta bulunmadığını, uzun yıllardır müvekkili Belediye ve öncesinde de Köy Tüzel Kişiliğinin hakimiyetinde olduğunu, davalının taşınmazda bir hak ve ilgisinin olmadığını, taraflarınca ikame edilen aynı ve tek dava dahilinde ise önce Tavşanlı Kadastro Mahkemesi tarafından taleplerinin reddedildiğini ve müvekkili aleyhine vekalet ücreti hükmedildiğini, akabinde de Tavşanlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından taleplerinin reddedilerek müvekkili aleyhine ikinci defa vekalet ücreti hükmedildiğini, söz konusu kararın bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca müvekkili tarafından davanın süresi içinde açıldığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin 1964 tarihinde yapıldığı ve söz konusu tespitin 05.07.1968 tarihinde kesinleşmiş olduğu, tespitin kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı 05.10.2020 tarihleri arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, öte yandan davacı vekilinin iddia ettiği gibi önceki tarihli görevsizlik kararında hükmedilen ve yargılama giderinden sayılan vekalet ücreti bulunmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesince verilmiş olan kararda bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu; Kütahya ili, Tavşanlı ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu eski 1556 yeni 258 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosu kesinleşme tarihinin 05.07.1968 olduğu, davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 05.10.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 427, 60 TL onama harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.