Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1031 E. 2024/2767 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2222 E., 2023/1636 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Refahiye Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/105 E., 2020/173 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; kadastro çalışmaları sırasında Erzincan ili, Refahiye ilçesi, ... köyünde bulunan 101 ada 261 parsel numaralı taşınmazın yaklaşık 700 m2'lik kısmının 279 parsel numarası adı altında başka bir kişinin üzerine tescilinin yapıldığını öğrendiğini belirterek taşınmazın davalı adına tescili yapılan yaklaşık 700 m2'lik bölümünün tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hak düşürücü sürenin geçtikten sonra açıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kadastro çalışmaları sonucunda maliki olduğu 101 ada 261 parsel numaralı taşınmazın 700 m2’lik bölümünün sehven 279 parsel numarası altında başka bir kişi adına tescil yapıldığını öğrenmesi akabinde ilgili taşınmazın tapu kayıtları iptali ile kendi adına tescili talepli dava açtığını, davalının Giresun doğumlu olduğunu, bölgede kendisine ait arazisinin bulunmadığını, evlilik sebebiyle köye geldiğini, herhangi bir arazi ile hukuki bağı olmadığını, davalının söz konusu yerin aslında tarafına ait olduğunu bildiğini, bu sebeple yapılan tescilin yolsuz tescil olduğunu, yolsuz tescil sebebiyle açılacak tapu iptali ve tescil davalarında zamanaşımı ya da hak düşürücü süre olmayacağını, Yerel Mahkeme kararının yerinde olmadığını, aksi bir durumun mülkiyet hakkının ihlali sonucunu doğuracağını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından 17.06.2020 tarihinde kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu kadastro çalışmaları sonucunda maliki olduğu 101 ada 261 parsel numaralı taşınmazın sehven 279 parsel numarası altında başka bir kişi adına tescil yapıldığını öğrenmesi akabinde ilgili taşınmazın tapu kayıtları iptali ile kendi adına tescili talepli dava açtığını, yolsuz tescil sebebiyle açılacak tapu iptali ve tescil davalarında zamanaşımına ya da hak düşürücü süre olmayacağını, 02.08.2006 ile 31.08.2006 tarihleri arasında askıda olduğu belirtilen ilana itirazlar yapıldığından tescilin kesinleşmediğini bu hususun tanık beyanları ile de ispatlanabilecek iken tanıkların dinlenmediğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Erzincan ili, Refahiye ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmalarında dava konusu 101 ada 279 parsel sayılı 783,37 metrekare yüz ölçümlü taşınmazın arsa vasfıyla davalı ... adına tespit edildiği, askı ilan süresi 02.08.2006 ilâ 31.08.2006 tarihleri arasında itiraz edilmediğinden kadastro tutanağının 01.09.2006 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edildiği, dava konusu taşınmaza yönelik davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra17.06.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacının temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına;

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.