Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1057 E. 2024/2362 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil davasında, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı ve dava konusu taşınmazın mera vasfında olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ibraz edilen tapu kayıtlarının kapsamının belirlenmesi, taşınmazların kadastro ve toprak tevzi çalışmaları öncesindeki hukuki durumunun, zilyetliğin niteliğinin ve koşullarının tam olarak araştırılmadan hüküm kurulması doğru görülmeyerek, eksik inceleme ve araştırma nedeniyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/951-2021/2452

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2011/194 E., 2019/140 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ...; tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 119 ada 3 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tapu iptali ve tescili talebinde bulunmuştur.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın toprak tevzi sırasında mera olarak sınırlandırıldığını, kadim nitelikte meralardan olduğunu, özel mülkiyete konu edilemeyeceği ve zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın tarım arazisi vasfında olduğu, zilyetlikle mülk edinme koşullarının davalı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli 119 ada 3 ve 5 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının çekişmeli taşınmazda zilyetlik iddiasını ispata delalet vergi kaydı ibraz etmesi, eklemeli zilyetliğe dayanmakta ise önceki zilyetlerden kendisine olan geçişleri somut belgelerle ispatlaması gerektiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, aynı çalışma alanı içerisinde zilyetlikle iktisap edilen taşınmazların araştırılması gerektiğini, sulu ve kuru toprak ayrımının 3083 sayılı Yasa hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, taşınmazın Hazinenin özel mülkiyetinde olup Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu, Hazine dışında kimsenin zilyetlik ve tasarrufunun bulunmadığını, 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü ve 46 ncı maddelerine göre belirlenen zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine gerçekleştiğinin ispatlanamadığını ileri sürerek hükmün kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf nedenleri, kamu düzenine ilişkin hususlar, dosyadaki belgeler, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebepler gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde bir isabetsizlik yapılmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.3402 sayılı Yasa'nın 14 üncü, 16 ncı, 20 nci ve 46/1 inci maddeleri.

2. 4753 ve 5618 sayılı toprak tevzi çalışmalarının usul ve esaslarına ilişkin yasa hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucunda Hakkari ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 119 ada 3 parsel sayılı taşınmaz kadastro sonucunda, toprak tevzi çalışmaları sırasında 9 parsel numarasıyla mera olarak sınırlandırıldığı gerekçesiyle özel siciline kaydedilmiş, 119 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ise Ocak 2001 tarih, 98 sıra numaralı tapu kaydı uyarınca Hazine adına arsa vasfıyla tespit ve tescil edilmiştir.

2. Mahkemece yazılı şekilde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli değildir. Şöyle ki; davacı taraf dava dilekçesinde açıkça Teşrinievvel 289 tarih, 21, 22, 23, 24 ve 25 sıra numaralı tapu kayıtlarına dayandığı halde bahsi geçen kayıtlar tesisisinden itibaren üm tedavülleri ile birlikte getirtilip varsa haritası uyarınca, yoksa tapu kayıtlarında yazılı hudut yerleri esas alınarak zemine uygulanmamış, tapu kayıt malikleri ile davacı arasında akdi yahut irsi ilişki olup olmadığı araştırılmamıştır. Öte yandan, kayıt uygulamasının akıbetine göre çekişmeli 119 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedildiği, 119 ada 5 sayılı parselin ise kadastrodan önce ifrazen oluştuğu anlaşılmakla, 119 ada 3 parsel sayılı taşınmazın toprak tevzi paftasında mera olarak gösterilen yerde kaldığı ve dava konusu taşınmazın gerek kadastro tespitinde gerekse de toprak tevzi çalışmalarında mera olarak belirtildiği tespit edilmesine karşın Mahkemece yöntemince mera araştırması yapılarak taşınmazın kadimden beri mera olup olmadığının ortaya konulması gerekirken bu yön üzerinde durulmamış, çekişmeli taşınmazın Toprak Tevzi Komisyonu tarafından mera olarak sınırlandırıldığı tarihe kadar davacı lehine 3402 sayılı Yasa’nın 14 üncü maddesinde öngörülen koşulların da gerçekleşip gerçekleşmediği, başka bir ifade ile bu taşınmazların öncesinin mera olup olmadığı somut olarak ortaya konulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez.

3. Doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle davacının dayandığı tapu kaydı ve varsa haritası ile çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tespit tutanakları ve varsa tespitlerine esas alınan tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmeli, tapu kaydının revizyon durumu araştırılmalı, revizyon gördüğü taşınmaz ya da taşınmazlar bulunması halinde bu taşınmazların tespit tutanakları celbedilmeli, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre yörede yapılan toprak tevzi tarihinden öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihe en yakın tarihlere) ait hava fotoğrafları tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden stereoskopik hava fotoğrafları getirtilerek dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra taşınmazların başında davada menfaati bulunmayan, yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, mera araştırması yönünden komşu köylerde oturan ve davada yararı bulunmayan elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek mahalli bilirkişiler, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi uzmanı harita mühendisi bilirkişi ve fen bilirkişisi katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır.

4. Yapılacak keşif sırasında davacı tarafın dayandığı tapu kaydı ve varsa haritası yöntemince uygulanıp kapsamı öncelikle 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmeli; tapu kaydının haritasının/ krokisinin olmaması ya da uygulama kabiliyetinin bulunmaması halinde ise kaydın sınırlarına itibar edilmeli, bu amaçla dayanak tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle okunup kayıtta yazılı hudutlar yerel bilirkişilere zeminde göstertilmeli, yerel bilirkişilerin zeminde gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmeli, kayıtta yazılı olup yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için davacı tarafa tanık dinletme imkanı tanınmalı, kayıt uygulamasında komşu parsel tutanakları ile dayanaklarından yararlanılmalı ve bu yolla kayıt uygulamasına ilişkin tanık ve yerel bilirkişi sözleri denetlenmeli, kayıt maliki ile davacı arasında akdi yahut ırsi ilişki olup olmadığı belirlenmeli, bu suretle kaydın kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir.

5.Dava konusu taşınmazların davacı dayanağı tapu kaydının kapsamı dışında kaldığı saptandığı taktirde, taşınmazların öncesinin zilyetlik yolu ile iktisaba elverişli yerlerden olup olmadığının belirlenmesi için bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli parsellerin öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, öncesinin mera, yayla gibi özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olup olmadığı sorulmalı; komşu köy bilirkişilerinden çekişmeli taşınmazların ve gerektiğinde çevredeki diğer parsellerin Toprak Tevzi çalışmasından önce mera olarak kullanılıp kullanılmadığı, kadim nitelikte mera olup olmadığı sorulup saptanmalı; bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve tespit dayanakları olan belgelerle denetlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazları değişik yönlerden gösteren fotoğraflar da eklenmek suretiyle taşınmazların toprak yapısını, bitki örtüsünü ve niteliğini, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığını, komşu parsellerle aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, imar-ihya gerektiren yerlerden olmaları halinde imar- ihyaya konu olmaya başladıkları ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir denetlemeye elverişli rapor alınmalıdır.

6. Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak dava konusu taşınmazların hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli ve taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu ile taşınmazların kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığını, var ise taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini tespit edecek biçimde rapor alınmalı; fen bilirkişisine tapu kaydı, belirtmelik tutanağı, varsa mera tahsis haritası ve dava dosyası kapsamını belirtir, keşfi izlemeye elverişli çakıştırmalı harita düzenlettirilmeli; bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmazların tevzide mera olarak sınırlandırılan kısımda kalmaları ve kadim nitelikte mera olmadıklarının anlaşılması halinde mera sınırlandırılmasının yapıldığı tarihe kadar Kadastro Kanunu’nun 46/1, 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmalı ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile; temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.