"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/3181 E., 2023/3511 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/400 E., 2023/136 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı Şirketin müteahhitlik hizmeti ile uğraşmakta olup daire satışı yaptığını, bu kapsamda davaya konu 30 numaralı dairenin satışı konusunda ... Belediyesinde gelir tahakkuk-tahsilat şefi olarak çalışan dava dışı (ölü) ... isimli kişi ile anlaşmaya varılıp 10.12.2014 tarihli ön sözleşme imzalandığını, sözleşme uyarınca dava dışı ...'ın satış bedeline karşılık davacı Şirketin belediyeye olan vergi borçlarının ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu kişinin gerçekte ödemediği halde taksitlerin ödendiği konusunda davacıyı kandırarak tapunun devrini sağladığını, davalının da durumu bilerek müvekkilinin zararına olarak taşınmazı ...'dan devraldığını ileri sürerek dava konusu 30 numaralı bağımsız bölümün davalı adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... yargılama sırasında; dava konusu taşınmazı 130.000,00 TL bedelle dava dışı ...'dan satın aldığını, ...'un 40 yıllık arkadaşı olduğunu, parayı ona ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 28.04.2022 tarihli ve 2020/125 Esas, 2022/255 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasındaki uyuşmazlığın devrin muvazaalı olup olmadığı noktasında toplandığı, davacı tarafın dayanağı sözleşmenin aslının sunulamadığı, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/19913 soruşturma numaralı dosyasında dava dışı ... tarafından belirtilen sözleşmedeki imzaya itiraz edilmiş olduğu, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda sözleşmedeki imzanın dava dışı ...'a ait olduğunun belirlenememesi nedeniyle davacı ile dava dışı ... arasında davacının iddia ettiği şekilde satış sözleşmesi bulunduğu konusunda Mahkemece kanaate varılamadığı, ... Belediyesinden gelen yazıdan davacının belediyeye olan borçlarının davacı tarafından ödendiği, dava dışı ... tarafından yapılan bir ödemenin de bulunmaması, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/19913 soruşturma numaralı dosyasında takipsizlik kararı verilmesi, diğer yandan davalının 4721 sayılı TMK’nın 1023. maddesinin korumasından yararlanması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 20.09.2022 tarihli kararıyla, davacı tarafın hile hukuki nedenine dayandığı, bu nedenle öncelikle hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda araştırma yapılması, akabinde sözleşme aslının Samsun Cumhuriyet Başsavcılığına ibraz edildiği görülmekle davacı tarafa teslim edilip edilmediğinin araştırılması ve davalının savcılıkta vermiş olduğu ifadeler gözetilip karar verilmesi gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrası İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafça, aldatıldığını ... Belediyesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine öğrendiğinin belirtildiği, Belediyeden gelen cevabi yazıdan davacı tarafa ödeme emrinin 19.12.2018 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, davacı tarafın savcılığa şikayet tarihinin 21.02.2018 olduğu böylece hileye dayalı davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/19913 soruşturma sayılı dosyasından 10.12.2014 tarihli sözleşme aslının istenildiği, Başsavcılık tarafından sözleşmenin imha edilmiş olması nedeniyle gönderilemediğinin Mahkemeye bildirildiği, soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporundan dava dışı ...'ın, sözleşme gereği davacıya ait ve ... Belediyesine ödemesi gereken yeniden yapılandırılmış borç taksitlerini sistemi manipüle ederek ödenmiş gibi gösterip ödemediğinin anlaşıldığı, davalının savcılık soruşturma dosyasında dava dışı ...'ın uzun yıllardır arkadaşı olduğunu ve taşınmazı ondan bedelsiz ve güvene dayalı olarak aldığına ilişkin beyanlarının kendisini bağlayacağı dikkate alınarak dava dışı kişinin dava konusu taşınmazı hile ile edindiği, davalının da bu durumu bildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davacı ile dava dışı ... arasında imzalandığı iddia edilen sözleşme aslının dosyada bulunmadığını, ...'un sözleşmeye imza itirazında bulunduğunu, bu sözleşme esas alınarak karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalının dava konusu taşınmazı bedeli mukabilinde satın aldığını ve tapuya güvenen iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, soruşturma savcısının davacı Şirketin kiracısı olduğunu, soruşturma sırasında davalı tarafı tutuklanabileceğinden bahisle korkuttuğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 30 numaralı bağımsız bölümün, davacı Şirkete aitken 22.01.2016 tarihli ve 1730 yevmiye numaralı resmi senetle dava dışı ...'a 100.000,00 TL bedelle satış suretiyle devredildiği, dava dışı ...'un da dava konusu taşınmazı 10.04.2017 tarihli ve 7762 yevmiye numaralı resmi senetle davalı ...'ye 148.046,00 TL bedelle satış suretiyle devrettiği anlaşılmıştır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 19.468,35 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.06.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.