"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/999 E., 2023/1751 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/2 E., 2022/618 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; Sivas ili, .... ilçe, ... köyünde kain ... ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında ham toprak vasfıyla Hazine adına tescil edildiğini, ancak taşınmazın yaklaşık 20 dönümlük bölümün atalarından intikâlen mirasçılar arası taksimle kendisine kaldığını, 40 yıl önce kavak ve söğüt ağaçları diktiğini, uzun yıllar tarım arazisi ve bahçe olarak kullanıldığını, İstanbul'a göç ettiğinden hayli zamandır boş kaldığını, ekilip biçilmediğini ileri sürerek .... ada 1 parselin yaklaşık 20 dönümlük kısmının tapu kayının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davacının dava konusu taşınmazda zilyetliği bulunmadığını, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında ham toprak vasfıyla Hazine adına doğru şekilde tespit ve tescil edildiğini, davacının eksik nispi peşin harcı ikmâl etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.10.2018 tarihli kararıyla; bilirkişi raporlarına istinaden dava konusu (A) ve (B) harfli kısımlarda tarımsal amaçlı kullanım bulunmadığı, (A) harfli kısmın tepelik, ana kayanın yüzeye çıktığı ve yüksek eğimli bir yer olduğu, (B) harfli kısmın kenarındaki derenin menderes yaparak malzeme bıraktığı alan olduğu gerekçeleriyle dava konusu (A) ve (B) harfli bölümler yönünden davanın reddine; dava konusu (C) harfli bölümün babasından miras yoluyla taksim sonucu davacıya düştüğü, jeodezi bilirkişi raporuna göre ağaçlarla çevrili olduğu, bahçe görünümünde olduğu, güneyinin dere olduğu ziraat mühendisleri heyeti raporuna göre sulu mutlak tarım arazisi olduğu, eklemeli zilyetlik hükümleri dikkate alındığında davacı lehine iktisap şartları oluştuğu gerekçesiyle (C) harfli bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. KALDIRMA KARARI VE SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Kaldırma Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 24.11.2021 tarihli kararı ile; reddine karar verilen (A) ve (B) harfli bölümlerin istinaf konusu yapılmadığı, istinaf incelemesine konu (C) harfli kısım dere kenarında kaldığı hâlde jeolog bilirkişi tarafından taşınmaz bölümünün aktif dere yatağı veya dere etkisi altında kalıp kalmadığının araştırılmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin 16.10.2018 tarihli kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrası Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kaldırma öncesi reddine karar verilen (A) ve (B) harflı dava konusu kısımlar yönünden istinaf yoluna başvurulmadığı, bu bölümler yönünden ret kararının kesinleştiği gerekçesiyle (A) ve (B) harfli kısımlar yönünden davanın reddine; yeniden yapılan keşif sonucu jeolog bilirkişiden alınan rapora göre dava konusu (C) harfli kısmın dereyle ilgisi bulunmadığı, ziraat bilirkişileri raporuna göre (C) harfli kısmın sulu mutlak tarım arazisi olduğu, jeodezi bilirkişi raporuna göre 1972 tarihli hava fotoğrafında imar ihyanın tamamlandığı, (C) harfli kısmın davacının babasından intikâl edip mirasçılar arası taksimle davacıya düştüğü, eklemeli zilyetlik hükümleri dikkate alındığında davacı lehine kazanım şartlarının oluştuğu gerekçesiyle (C) harfli kısım yönünden davanın kabulü ile 126 ada 1 parselde (C) harfli 257,79 metrekarelik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
V. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 126 ada 1 parsel içindeki dava konusu (C) harfli 257,79 metrekarelik kısmın sulu mutlak tarım arazisi niteliğinde olduğu, sınırlarının belirgin olduğu, imar-ihyanın yapıldığı, aktif dere yatağında bulunmadığı, dere etkisi altında kalmadığı, tespit tarihinden geriye 20 yılı aşkın süredir eklemeli olarak davacının zilyetliğinde olduğu, davacı lehine iktisap şartlarının oluştuğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; kaldırma kararı sonrası yapılan keşifteki mahkeme gözleminde (C) harfli kısımda zirai tarım olmadığı ve yabani çayır bitkisiyle kaplı olduğunun belirtildiğini, (C) harfli kısımda imar-ihyanın tamamlanmadığını, zilyetliğin terk edildiğini, jeolog bilirkişi raporunda da çayır çimen oluşumuna elverişli killi topraktan oluştuğunun belirtildiğini, taşınmazda imar-ihya ve zilyetlik bulunmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi imar-ihyâ, eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, irsen intikâl ve taksim hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
1. Dava konusu Sivas ili, ... ilçe, .... köyünde kain ... ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması sebebiyle 14.813,56 metrekare yüz ölçümlü ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit edilerek 25.11.2010 tarihinde itiraz edilmeden tescil edildiği, davacı tarafın kadastro öncesi imar-ihya, eklemeli kazandırıcı zamanaşımı, irsen intikâl ve taksim nedenlerine dayalı olarak bu parselde fen bilirkişi raporuna ekli krokide A (1.461,95 metrekare) B (802,97 metrekare) ve C (257,79 metrekare) harfleriyle gösterilen kısımlar hakkında tapu iptali ve tescil talep ettiği, yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün (A) ve (B) harfli bölümler hakkında davanın reddine ilişkin kısmının davacı tarafça istinaf veya temyiz edilmeyerek kesinleştiği, (C) harfli kısım yönünden davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı Hazinece temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
2. İlk Derece Mahkemesince, sulu mutlak tarım arazisi olup dereyle ilgisi bulunmadığı, 1972 tarihli hava fotoğrafında imar-ihyasının tamamlandığı, davacıya babasından intikal edip mirasçılar arası taksim ile davacıya düştüğü, eklemeli zilyetlikle davacı lehine iktisap şartlarının oluştuğu gerekçesiyle temyize konu (C) harfli bölüm yönünden yazılı şekilde davanın kabulüne dair hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir.
3. Davacı ... murisi ...'ın 03.05.1998 tarihinde öldüğü ve haricen alınan aile nüfus kaydından davacı dışında da mirasçıları olduğunun görüldüğü, davacı tarafça dava dilekçesinde mirasçılar arasında taksim ile taşınmazın kendisine intikâl ettiği ileri sürülmüş ise de 25.04.2018 tarihli ilk keşifte davacının, muris babasına baktığı için taşınmazın kendisinin olduğunu, diğer kardeşlerin murise bakmadığını ileri sürdüğü, 25.04.2018 tarihli keşifte dinlenen tespit bilirkişisi Kemal'in beyanında taşınmazın murisin ölümü sonrası taksimle davacıya düştüğünü ancak davacıyı kullanırken görmediğini, mahalli bilirkişi İbrahim taşınmazın davacının murisi öldüğünden beri kullanılmadığını, murisin taşınmazlarının taksim edilmediğini, davacı İstanbul'da olduğundan ekip biçmediğini, mahalli bilirkişi ... taşınmazın miras yoluyla davacıya intikâl ettiğini, davacının ekip biçtiğini bilmediğini, alt kısmı sel vurduğunu, mahalli bilirkişi Muharrem davacının murisinin 2000'lerde ölümü sonrası mallarının paylaşılmadığını, ekilip biçilmediğini, arazinin kısmen selden etkilendiğini, davacı tanığı ... ise taşınmazın davacıya nasıl intikâl ettiğini bilmediğini, taşınmazı davacının ekip biçmediğini, eken komşuların ise davacıdan izin alıp almadıklarını bilmediğini, arazinin alt kısmının selden etkilendiğini, selin engellenmesi için kavak ve söğüt dikildiğini beyan etmiş olup ortak beyanlarında taşınmazın davacı tarafından kullanılmadığını belirtmeleri, kaldırma sonrası 03.10.2020 tarihli keşifteki mahkeme gözleminde de (C) harfli kısım üzerinde tarıma rastlanmadığı, üzerinin yabani çayır otuyla kaplı olduğunun belirtilmesi karşısında davacının zilyetliğinin ispatlanamadığı, her ne kadar ziraat mühendisleri heyeti raporunda (C) harfli kısım sulu mutlak tarım arazisi olduğu belirtilmiş ise de sınır hatlarında dere etkisini kırmak ve ıslah amacıyla dikilmiş kavak ve söğüt ağaçları haricinde taşınmaz bölümü üzerinde imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, tarımsal faaliyetin ne şekilde sürdürüldüğü de belirtilmemiş, taşınmaz üzerindeki tarımsal faaliyet ve sürdürülen zilyetliğin türü bakımından teknik bilirkişi raporları ile mahkeme gözlemi ve dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişki karşısında davacı taraf taksim ve eklemeli zilyetlik iddiasını ispatlayabilmiş değildir.
4. Hal böyle olunca; Mahkemece (C) harfli taşınmaz bölümünün imar-ihya edilerek üzerinde 20 yıllık ekonomik amaca uygun zilyetlik sürdürüldüğünün, taşınmazın davacıya taksim sebebiyle intikâlinin ve davacının malik sıfatıyla zilyetliğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiği hâlde yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetli değildir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.05.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.