Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1269 E. 2024/6108 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalıp kalmadığı ve buna bağlı olarak tapu kaydının iptali, el atmanın önlenmesi ve kal davasının kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının bilirkişi raporuyla tespit edilmesi ve bozma kararına eylemli olarak uyulması gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu tarafından temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/54 E., 2023/369 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali-terkin, el atmanın önlenmesi, kal davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili; Bursa ili, .... ilçesi, ..... Mahallesinde bulunan dava konusu 128 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptaline, davalının el atmasının önlenmesine ve taşınmaz üzerindeki yapının yıkılmasına karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar; davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1. Mahkemece; dava konusu taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 21.05.2019 tarihli ve 2019/992 Esas, 2019/5363 Karar sayılı kararı ile; davalı ...'ın 04.06.1988 tarihinde öldüğünden ötürü öncelikle, ölü davalı ... mirasçılarına usulüne uygun tebligat yapılarak davaya dahil edilmesi suretiyle taraf teşkilinin sağlanması gerektiği, öte yandan, icra edilen keşfe bir jeoloji mühendisi alınmak suretiyle uygulama yapıldığına değinilerek 3 kişilik jeolog ya da jeomorfolog, 1 harita mühendisi ve 1 inşaat mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulu eliyle dava konusu taşınmazda yeniden keşif yapılması, çekişmeli taşınmazın tamamen veya kısmen kıyı-kenar çizgisi içinde kalıp kalmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, davacı Hazine vekilinin karar düzeltme isteği ise reddedilmiştir.

3. Mahkemenin 29.09.2023 tarihli ve 2020/54 Esas, 2023/369 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, bozma doğrultusunda eksikliklerin giderildiği, dava konusu taşınmazın 136,18 metrekarelik kısmının kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptaline, müdahalenin önlenmesi ve kal taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilen kısma itirazları olmadığını, fakat hatalı hüküm tesis edildiğini, dava konusu taşınmazın tamamının kıyı-kenar çizgisi içinde kaldığının bilirkişi raporuyla da sabit olduğunu, taşınmazın tamamında tapu iptali, meni müdahale ve kal kararı verilmesi gerektiğini, vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, davada men'i müdahale ve kal talebi de bulunmakla ve bu talepler yönünden de kabul kararı verilmekle vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğini, terkin edilmiş ve pasif kayda alınmış yani mevcut olmayan bir tapu için tapu iptali kararı verilerek infaz edilemeyecek bir hüküm kurulduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasalara aykırı olduğunu, ölü kişi aleyhine dava açılamayacağından bahisle temyiz başvurusu yapıldığını ve kararın bozulduğunu, yeni esasa kaydedilen davada dava dilekçesi ve ekleri taraflarına tebliğ edilmediğinden davaya karşı cevaplarını sunmanın mümkün olmadığını ve böylelikle savunma hakkının kısıtlandığını, bozma ilamına uyulması yönünde bir karar verilmeden yargılamaya devam edildiğini, Mahkemece belirlenen kıyı-kenar çizgisi ile idarece belirlenen kıyı-kenar çizgisi arasında çok fahiş bir farklılık bulunduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; çekişmeli taşınmazın kıyı-kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve terkin, el atmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Anayasa’nın "Kıyılardan yararlanma" başlıklı 43. maddesi,

3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 4, 5 ve 9. maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 715 ve 999. maddeleri,

13.03.1972 tarihli ve 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,

28.11.1997 tarihli ve 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Bursa ili, .... ilçesi, ..... Mahallesinde bulunan dava konusu 1007 ada 6 (eski 128 ada 3) parsel sayılı, 136,18 m2 yüz ölçümlü taşınmazın bilirkişi heyet raporuna göre 136,18 metrekarelik kısmının (tamamının) kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır.

2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, gibi mahkemece bozmaya uyulup uyulmadığına ilişkin ara kararı oluşturulmadan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak bozma kararına uygun şekilde karar verilmesi karşısında yani bozma kararına eylemli uyulduğundan; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve Kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. Maddesinin " j " bendi gereğince temyiz eden davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi gereğince peşin alınan harcın istek hâlinde temyiz eden davalılara iadesine,

Dosyanın Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

11.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.