"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/433 E., 2016/10 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul - Kısmen Ret
Taraflar arasındaki kadastro tespiti sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın 3402 sayılı Kadasto Kanunu'nun 18 inci maddesi uyarınca Hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; Balıkesir ili, Ayvalık ilçesi, ... köyü (... Mahallesi) çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16 ncı ve Geçici 8 inci maddeleri uyarınca yapılan kadastro çalışmaları sırasında Köyiçi Mevkiinde bulunan ve davalı ... tarafından işgal edilen 700 m2 yüz ölçümlü taşınmazın sehven Hazine adına tespit ve tescil edilmediğini ileri sürerek dava konusu 700 m2 yüz ölçümlü tapusuz taşınmazın davacı Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... süresi içinde cevap dilekçesi sunmamış 22.02.2015 tarihli keşif sırasındaki beyanında özetle; dava konusu taşınmazın davacı Hazine ile ilgisi olmadığını, babası zamanında taşınmaz üzerine koyun ahırı inşa edildiğini, taşınmazı koyun ahırı olarak kullandığını, ahırın yıkılması ve babasının ölümü üzerine bahçe olarak kullandığını, kız kardeşi, annesi ve kendisi aralarında yaptıkları taksim sonucunda dava konusu taşınmazın kendisine düştüğünü belirterek davanın reddini istemiştir.
2. Dahili davalı ... vekili 13.01.2016 tarihli celsedeki beyanında davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
1. Burhaniye Kadastro Mahkemesinin 23.08.2013 tarihli ve 2013/37Esas, 2013/13 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmemiş olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26/son fıkrası uyarınca hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar hakkında kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, Mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep hâlinde dosyanın görevli ve yetkili Burhaniye Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi hâlde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına; davacının tavzih talebi üzerine 04.06.2014 tarihli ek karar ile taşınmaz Ayvalık ilçesi sınırlarında olduğundan "dosyanın görevli ve yetkili Ayvalık Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine" şeklinde karar verilmiş ve karar temyiz incelemesinden geçmek suretiyle, tavzih ek kararı da temyiz edilmeksizin 07.07.2014 tarihinde kesinleşmiştir.
2. Görevsizlik kararı üzerine, Ayvalık 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.01.2016 tarihli ve 2014/433 Esas, 2016/10 Karar sayılı kararıyla; fen bilirkişi raporuyla dava konusu taşınmazın 652,04 m2 yüz ölçümlü olduğu, ziraat bilirkişi raporuyla taşınmazın boş arazi vasfında, kıraç ve taşlık toprak yapısında, %5-10 değişken eğimli, üzerinde tarımsal faaliyet bulunmayan ve tarımsal faaliyete uygun olmayan, köyün diğer yerleşim alanlarıyla aynı özellikte ve benzer eğimde, ham toprak vasfında olduğu ve tarımsal faaliyete uygun arazilerden olmadığının belirtildiği, her ne kadar ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın %5-10 eğimli ve taşlık olduğu belirtilmişse de taşınmazın yöredeki diğer yerleşim alanlarıyla aynı özellikte ve benzer meyilde olduğu da belirtilmekle, taşınmazın tarıma elverişli olmayan alan olarak değerlendirilemeyeceği, kadastro müdürlüğünün yazısı ile de taşınmazın sehven tescil harici bırakıldığı, tescil harici bırakma işleminin doğru olmadığı, tescili gereken yerlerden olduğu, davalı malik olduğunu iddia etmiş olsa da mahalli bilirkişilerin taşınmazın davalı ... tarafından kullanılmadığını, taşınmazın Hazine'ye ait olduğunu bildiklerini, köylü tarafından taşınmazın zaman zaman fuzuli şagil olarak kullanıldığını beyan ettikleri, asli müdahale talebinde bulunan Münevver'in de harcını yatırmayarak hak iddia etmediği, taşınmazın ham toprak vasfıyla Hazine adına tescili gerektiği gerekçesiyle 3402 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi uyarınca davanın kısmen kabulü fen bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen 652,04 m2'lik taşınmazın yeni parsel numarası verilmek suretiyle Hazine adına tesciline, kalan kısma ilişkin talebin reddine, dava niteliği gereği davacı Hazine lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; 700 m2 yüz ölçümlü taşınmazın ham toprak vasfıyla tescilini talep ettikleri hâlde 652,04 m2'lik kısmının kabul edildiğini ve Hazine lehine vekâlet ücreti takdir edilmediğini belirterek Mahkemenin yukarıda belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro tespiti sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 18 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriğine göre; dava konusu yerin 1954 yılındaki ilk kadastro çalışmaları sırasında Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması sebebiyle o tarihte yürürlükte olan mevzuat uyarınca tespit harici bırakıldığı, 2012 ve 2013 yıllarında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16 ncı ve geçici 8 inci maddeleri uyarınca yapılan kadastro çalışmalarında da Balıkesir Kadastro Müdürlüğünün 02.12.2014 tarihli cevabi yazısına istinaden sehven tespit harici bırakıldığı anlaşılmıştır.
2. Hemen belirtilmelidir ki; davanın 10.000,00 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı anlaşılmakla, yargılama sırasında dava konusu taşınmazın değeri keşfen saptanmadan sonuca gidilmesi isabetsizdir.
3. Diğer taraftan; 12.11.2012 tarih ve 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile "Büyükşehir" statüsü kazanan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması gerekmektedir. Taraf teşkili dava şartlarından olup, bu şart sağlanmadan davanın esasına girilemez. Ayrıca tescil harici bırakılan dava konusu taşınmaz hakkında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince Mahkemece gazete vasıtasıyla bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az 3 defa ilân yapılması zorunludur. Somut olayda; Mahkemece gerekli ilânların yapıldığına dair herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmamıştır.
4. Somut olayda, davacı Hazinenin tescil isteği 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18 inci maddesi hükmüne dayanmaktadır. Dosyada bulunan 26.05.2015 tarihli ziraat bilirkişi raporunda dava konusu (A) harfli 652,04 m2 yüz ölçümlü tapusuz taşınmaz üzerinde bakımsız, az mahsûl veren, doğal olarak bırakılmış, doğal ortamda yetişmiş 1 adet ortalama 20-25 yaşlarında yabani ahlat ağacına aşılanmış armut ağacı, 1 adet 25-30 yaşlarında acı badem denilen yabani badem ağacı mevcut olduğu, ağaçların ekonomik değeri bulunmadığı, taşınmazın boş arazi olduğu, (A) harfli dava konusu alanın kıraç ve taşlık toprak yapısında, %5-10 değişken meyilli olduğu, üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyet bulunmadığı ve tarımsal faaliyete uygun olmadığı, köy yerleşim alanı içinde olduğu, köyün diğer yerleşim alanlarıyla aynı özellikte ve benzer meyilde olduğu ve ham toprak vasfında olduğu belirtilmiş, ancak dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18 inci maddesinde belirtildiği üzere tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olup olmadığına ilişkin değerlendirme yapılmamış, 22.05.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın kuzeyinde kuru dere olduğu belirtildiği hâlde jeoloji bilirkişisinden dava konusu taşınmaza komşu derenin aktif dere olup olmadığı ve taşkın sahasında kalıp kalmadığına ilişkin rapor da alınmamıştır.
5. Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığını davaya dahil etmesi için davacıya süre verilmeli, taraf teşkilinin sağlanması hâlinde dahili davalıdan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı, yeniden keşif yapılarak ziraat bilirkişisinden komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı biçimde değerlendirme yapılmak suretiyle dava konusu taşınmaz bölmünün toprak yapısı, eğimi ve bitki deseninin ne olduğunu belirten, tarımsal niteliğini ve kullanım durumunu bildiren, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/C maddesi kapsamında kalıp kalmadığı, aynı Kanun'un 18 inci maddesinde belirtildiği üzere taşınmazın tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olup olmadığına ilişkin somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı; jeolog bilirkişiden dava konusu taşınmazın önceki ve halihazırdaki niteliğinin ne olduğunu, dere yatağında veya dere etkisinde kalıp kalmadığını, taşınmazın jeolojik yönden zilyetlikle mülk edinilmeye olanaklı yerlerden olup olmadığını, taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/C maddesi kapsamında kalıp kalmadığını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, tescil harici
bırakılan taşınmaz hakkında 4721 sayılı Kanun'un 713 üncü maddesinin dördüncü maddesi uyarınca yasal ilânlar yaptırılmalı, gazete ilânı ile taşınmazın bulunduğu yerde yapılan ilâna ilişkin tutanaklar dosya arasına alınmalı, son ilandan başlayarak üç ay içinde itiraz eden bulunmaz ya da itiraz yerinde görülmez ise tüm deliller değerlendirilerek karar verilmelidir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Temyiz eden davacı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Ayvalık 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
27.05.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.