"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/661 E., 2023/1349 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Of 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/399 E., 2022/381 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; davacının ... ili, .... ilçesi, .... Mahallesinde bulunan 277 ada 19 parselin maliki olduğunu, 21 parsel sayılı taşınmazın ise davalılar murisi ... adına tescil edildiğini, esasen 21 parsel sayılı taşınmazın tamamının davacıya ait olup üzerinde davacıya ait eski çay bahçesi ve meyve ağaçlarının bulunduğunu ileri sürerek 277 ada 21 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılardan ... cevap dilekçesinde; iddiaların dayanaksız olduğunu, tespite itiraz etmeyen davacının mirasbırakanlarına ait taşınmaz üzerine tapu kaydını bildiği halde ağaç dikip mahsulünden faydalanarak hak elde etmeye çabaladığını, hakkında açılacak ecrimisil davasını engellemek için huzurdaki davayı açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafın tanık listesi ibraz etmediği, dinlenen yerel bilirkişilerin taşınmazın davacıya ait olmadığını, davacının kadastrodan sonra taşınmazı kullandığını beyan ettikleri, davacının zilyetliğinin kadastro tespitinden sonra olduğu gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın tanık deliline dayanmasına rağmen Mahkemece verilen kesin süre içerisinde tanık listesi sunmadığı, dinlenen yerel bilirkişilerin taşınmazın davalıların babasına ait olduğunu, dedelerinden intikal ettiğini, davacı tarafın taşınmazda hak sahibi olmadığını ancak yaklaşık 5-10 yıldır çay bahçesi olarak kullandığını, bu nedenle davalı tarafla aralarında tartışmalar yaşandığını beyan ettiği, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafın kadastro tespitine kadar dava konusu taşınmazı 20 yıl süreyle malik sıfatıyla davasız ve aralıksız olarak zilyetliğinde bulundurduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; yerel bilirkişilerin dava sürecinde davacı ile husumetli hale gelmesi nedeniyle gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarını, beyanların bilirkişi raporları ile çeliştiğini, yeniden keşif yapılması yönündeki talebin Mahkemece gerekçesiz olarak reddedildiğini, taşınmazda yer alan ağaç yaşlarının iddiayı desteklediğini, husumeti bulunmayan yerel bilirkişiler seçilerek bilimsel raporlarla çelişmeyecek şekilde ifadelerine başvurulması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun/HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosyanın incelenmesinden; davaya konu 277 ada 21 parsel sayılı 70,92 m2 yüz ölçümündeki taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 07.06.2011 tarihinde davalılar mirasbırakanı ... adına tespit edildiği, tespitin 19.01.2012 tarihinde kesinleştiği, davanın 26.10.2021 tarihinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak açıldığı anlaşılmıştır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.