Logo

1. Hukuk Dairesi2024/141 E. 2025/371 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcareteynli taşınmazın malikinin gaipliğine karar verilerek Hazine adına tescil edilmesinin ardından, Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca taşınmazın vakfına rücu edip etmeyeceği hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi gereğince icareteynli taşınmazın vakfa rücu edebilmesi için malikin gaipliği yanında mirasçılarının da bulunmaması gerektiği, mahkemece bu hususta yeterli araştırma yapılmadığı ve malikin mirasçılarının tespiti için nüfus kayıtlarının incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1558 E., 2023/1694 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/309 E., 2022/78 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı İdare vekili; dava konusu 616 ada 65 parsel sayılı ... Bayezid Han-ı Veli Vakfı’ndan olan taşınmazın ... adına kayıtlı iken Şişli 2. Aile Mahkemesinin 2003/622 Esas ve 2004/356 Karar sayılı kararıyla kayıt malikine kayyım atandığını, on yıllık kayyımlık süresi dolduğundan İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.09.2015 tarihli 2014/410 Esas ve 2015/321 Karar sayılı kararıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verildiğini, ilgili taşınmazın tapu kütüğünün ve evveliyatının incelemesinde ... Bayezid Han-ı Veli Vakfı’ndan icâre-i müecceleli olarak 14.07.1939 tarihiyle tapu kütüğünde kayıtlı olduğunu, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 17. maddesi gereği söz konusu taşınmazın vakfına rücu edeceğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile ... Bayezid Han-ı Veli Vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili; vakfın türünün, vakfiyesi bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, taşınmazın kullanan kişilerce bir kısmı yıkıldığından tehlike arz etmekle buna ilişkin açılan tazminat davasında Şişli Tapu Müdürlüğünün 07.01.2002 tarihli yazısında vakıf şerhinin olmadığının bildirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 5737 sayılı Kanun'un 17. maddesine göre taşınmazın vakfına dönmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı ancak harca ilişkin hükmün tereddüte neden olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; eksik araştırma ile karar verildiğini, vakfın gayri sahih vakıf olduğunu, alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, benzer dosyalarda mirasçıların ve vakıf türünün araştırıldığını, gaiplik ilanı ve adres araştırılması yapılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Dosya içeriğinden; dava konusu 616 ada 65 parsel sayılı 97,50 m2 miktarlı kargir ev nitelikli taşınmazın kadastro çalışmalarında 21 Haziran 322 tarihli 27 sıra 648 nolu tapu senedi, 16.6.938 tarih nüfus sureti, aynı tarihli beyanname, 6.3.939 tarih 300 nolu tezkere eklemek suretiyle tapu kaydına istinaden kocası Artini ölünceye kadar bakmak şartıyla TCT Hamparsum kızı ... adına tespit edildiği, komisyonun 14.07.1939 tarihli kararı ile aynı şekilde adına tespit ve tescil edildiği, bağlı tapu kaydında nevi hanesinde “Cennetmekan ... Bayezid Han-ı Veli Hazretleri Vakfından Kasım Paşa cibayeti” ibaresini yer aldığı, Şişli 2. Aile Mahkemesinin 20.04.2003 tarihli 2003/622E., 2004/356K. sayılı kararı ile taşınmaz malikine İstanbul Defterdarının kayyım tayin edildiği, İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.09.2015 tarihli 2014/410 Esas, 2015/321 Karar sayılı kararı ile 10 yıllık kayyımla idare süresi dolduğundan ...’ın gaipliğine, taşınmazın Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmediğinden 17.11.2015 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın 05.01.2016 tarihinde davalı Hazine adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, 5737 sayılı Yasa'nın 17. maddesinde “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.” hükmüne yer verilmiş olup anılan yasal düzenleme uyarınca taşınmazın vakfı adına tesciline karar verilebilmesi için kayıt maliklerinin gaip olup olmadıkları, mirasçılarının bulunup bulunmadığının saptanması gerekmektedir.

Ne var ki, Mahkemece hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilmek mümkün değildir. Şöyle ki, kadastro tutanaklarına ekli evraklardan kayıt maliki ve eşine ait nüfus bilgilerinin yer aldığı (kayıt malikinin Hamparsum ve Penbe’den olma, doğum yeri İstanbul, doğum tarihi 293.291, mezhebi Ermeni, İstanbul, Beyoğlu, Pangaltı Mah. Çimen Sok., 77 hane, 33 cilt, 99 sahifede kayıtlı olduğuna ilişkin 30.06.1931 tarihinde Pangaltı Nüfus Müdürlüğünden verilen hüviyet cüzdanı sureti), İstanbul 7. Asliye Hukuk Hakimliğinin 11.01.1955 tarihli 1955/23 Esas, 2 Karar sayılı ilamından bahisle kayıt maliki ...’ın 06.04.1954 tarihinde öldüğü, eşi Artin’in de 1951 yılında öldüğü, mirasçılarının çocukları Yervant, Nişan Kegam, Vartanuş ve ölen oğlu Hrant’ın çocuğu Aanri(Harry) olduğunun belirtildiği, ancak kayıt maliki hakkında nüfus araştırması yapılmadığı, bahsi geçen kararın dosya arasına alınmadığı anlaşılmaktadır.

Hâl böyle olunca, bahsi geçen kararın mercinden sorularak temini, akrabalık ilişkileri ve hüviyet cüzdanı sureti bilgileri de özellikle belirtilmek suretiyle kayıt malikinin mirasçılarının bulunup bulunmadığının İlçe Nüfus Müdürlüğünden ve Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden araştırılması, 5737 sayılı Kanun'un 17. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığının değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yönler itibariyle kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.