"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2161 E., 2022/2177 K.
HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nizip 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/97 E., 2022/145 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; kadastro sonucu Gaziantep ili Nizip ilçesi ... Mahallesi 180 ada 15, 16, 21, 22, 23 parsel ile 183 ada 23, 26 ve 28 parsel sayılı taşınmazların 1/2 payının davacıların babası Ali Kurt, 1/2 payının amcaları ... adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazların zilyetliğinin yıllardır davacılara ait olduğunu, amcaları İbrahim'in bakım ve ihtiyaçlarını davacıların giderdiğini ancak taşınmazların miras yoluyla davalılara intikal ettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların davacılar adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili ve davalı ... cevap dilekçesinde; mirasbırakanları ...'a dava konusu taşınmazların babasından intikal ettiğini, açılan davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadastro ile oluşmuş bir tapunun, tespit öncesi nedene dayanarak iptalinin istenmesi halinde davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi uyarınca tutanağın kesinleştiği tarihten sonraki 10 yıl içinde açılması zorunluluğu bulunduğu, bu sürenin hak düşürücü süre olup re'sen dikkate alınması gerektiği, dava konusu taşınmazların tapu kaydının incelenmesinde kadastro işleminin 1997 yılında kesinleştiği ve eldeki davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığı gerekçesiyle hak düşürücü süre içinde açılmayan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların davacıların babası Ali Kurt tarafından kadastro çalışmaları yapılmadan önce haricen satın alındığını, Ali Kurt'un kardeşi ...'a sahip çıktığını, herkes tarafından dışlanması nedeniyle özgüven kazanması maksadıyla taşınmazların 1/2 payının ... adına tespit edildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı lehine dava konusu taşınmazların değerine göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 180 ada 15, 16, 21, 22, 23 parsel numaralı ve 183 ada 23, 26, 28 parsel numaralı taşınmazların kadastro tespitlerinin hükmen tescil ile 30.01.1998 tarihinde kesinleştiği, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak 05.03.2021 tarihinde açılan davanın Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacılar vekilinin; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7 nci maddesinde "... (2) Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur..." hükmünün düzenlendiği, davanın dinlenebilmesi için ön şart yerine getirilmediğinde davalı lehine verilecek vekalet ücretinin, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemeyeceği, hak düşürücü süre içerisinde dava açılması davanın dinlenebilmesi için ön şart olduğu, somut davada, davanın dinlenebilmesi için ön şart olan hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığından Mahkemece usulden ret kararı verildiği böylece Mahkemece takdir edilecek ücretin maktu vekalet ücretini geçemeyeceği gerekçesiyle davalı ... vekilinin;
istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucu Gaziantep ili Nizip ilçesi ... Mahallesi 180 ada 15, 16, 21, 22, 23 parsel ile 183 ada 23, 26 ve 28 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Vakkas oğlu Ali Kurt (davacıların babası) ile Vakkas oğlu ... (davacıların amcası, davalıların mirasbırakanı) adına 17.11.1992 tarihinde tespit edilmiş, tespite itiraz sonrası Nizip Kadastro Mahkemesinin 1993/7 Esas, 1997/37 Karar sayılı kararıyla davanın reddi ile dava konusu taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş, tarafların temyiz etmemesi üzerine 30.01.1998 tarihinde hüküm kesinleşmiş ve tarafların mirasbırakanları adına 14.01.1998 tarihinde hükmen tescil edilmiştir. Dava konusu taşınmazlara ait tespitlerin 30.01.1998 tarihinde kesinleştiği, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3 hükmünde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra, 05.03.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.